Filmekimi 2022'de Diğerlerinden Biraz Daha Fazla Öne Çıkan Filmler
bu sonbahar istanbul'da gerçekleşecek, harikulade filmlere sahip sinema festivali. festivalde gösterime girecek, çeşitli sebeplerle yollarını gözlediğim filmler hakkında konuşmak istedim.
broker
yaşayan yönetmenler içerisinde en beğendiğim yönetmenlerden koreeda'nın son filmi. filmi çok özel kılan detaylardan biri ise song kang-ho'nun da oyuncu ekibinde olması.
the banshees of inisherin
bir filmin yönetmen koltuğunda martin mcdonagh gibi bir isim olunca sanırım o film için beklentiye girmemek mümkün değil. hatırlatmak gerekir ise martin mcdonagh; three billboards outside ebbing, missouri, in bruges gibi olağanüstü filmlerin yönetmeni idi. bu filmi mutlaka izleyin.
un beau matin
ah ah. duyurulduğu günden beri rüyalarıma giren yeni mia hansen-løve yapımı. filmde léa seydoux'un olması da sanırım beklentileri oldukça yükseltmekte. mia hansen-løve; l'avenir, eden, un amour de jeunesse ve bergman island gibi filmlerde kendini defalarca ispatlamış, en beğendiğim yaşayan yönetmenlerden. film kesinlikle en büyük beklentimin olduğu festival filmlerinden.
white noise
neresinden başlasak ki; bir noah baumbach filmi olmasından mı, greta gerwig'in tekrardan noah baumbach ile buluşmasından mı, yada adam driver'ın da oyuncu kadrosunda olmasından mı. kicking and screaming, the squid and the whale, margot at the wedding, greenberg, frances ha, while we're young, mistress america ve marriage story gibi filmlerin yönetmeni, bence yaşayan en iyi 4-5 yönetmenden biri olan noah baumbach'ın bu son filmini haberini aldığım ilk günden beri sabırsızlıkla bekliyorum. bu yıl yolunu dört gözle beklediğim ilk üç film arasında.
heojil kyolshim
ah-ga-ssi, oldeuboi gibi aykırı filmlerin yönetmeni park chan-wook bu son işi ile yine hafızalarda yer edecek gibi. festivalden bağımsız, kesinlikle izleyeceğim filmler arasında.
frère et soeur
arnaud desplechin bu yeni filminden beklentimi yükselten en önemli faktör marion cotillard ile çalışıyor olması.
emily
90'ların sonları 00'lerin başlarının gözde oyuncularından frances o'connor'un, senaryosunu kendi yazdığı ilk yönetmenlik denemesi olan emily için gelen eleştiriler sonrası filmden beklentilerim oldukça büyük.
r.m.n.
4 luni, 3 saptamâni si 2 zile ve bacalaureat gibi filmlerin yönetmeni cristian mungiu'nin yazıp yönettiği bu film festival de beni en çok heyecanlandıran filmlerin arasında.
le otto montagne
2012 yılının en yıkıcı filmi the broken circle breakdown yönetmeni felix van groeningen'in son yapımı. yönetmenin de helaasheid der dingen ve belgica filmleri de izlemeyenler için tavsiye edilebilecek yapımlar.
vanskabte land
bir izlanda yapımı. bu filmi izleyip bir sürelik drama ihtiyacımızı giderebiliriz diye düşünüyorum. filmin yönetmeni hlynur pálmason'un 2019 yapımı hvítur, hvítur dagur filminin de yönetmeni olduğunu belirtmekte fayda var.
marlowe
the crying game, byzantium ve greta gibi filmlerin yönetmeni neil jordan'ın bu son işinden beklentim oldukça büyük. tabi filmin kadrosunda liam neeson ve diane kruger gibi süperstarları barındırdığını da belirtmekte fayda var.
the menu
bir acayip dizi yönetmeni mark mylod'un bu ilk uzun metraj filmi için sanırım bütün dünya büyük bir beklenti içerisinde. mark mylod'un; succession ve (bir dönem) game of thrones dizilerinin yönetmenliğini yapmış olduğunu belirtmek, sanırım beklentiye referans olması açısından yeterli.
eo
sanırım filmin kadrosunda isabelle huppert'i barındırdığını söylemek filmi dört gözle beklemek için yeterli bir sebep.
revoir paris
deniz gamze ergüven'in olağanüstü filmi mustang'ı beraber yazdığı alice winocour'un yüksek beklenti uyandıran son filmi.
call jane
2015 yapımı carol filminin yazarı phyllis nagy'nin ilk yönetmenlik denemesi. sabırsızlıkla beklemesem de filmin festivaldeki gizli süprizlerden birisi olabileceğini düşünüyorum.
mascarade
la belle époque gibi bir filmin yazarı ve yönetmeni nicolas bedos'un yine kendi yazıp yönettiği son filmi. biraz çekimser olsam da filmin potansiyeline güveniyorum.
zhena chaikovskogo
(m)uchenik, petrovy v grippe ve leto gibi filmlerin yönetmeni kirill serebrennikov'un son işi. filmin konusunun efsanevi rus müzisyen pyotr tchaikovsky'nin eşi ile olan ilişkisini konu edindiğini belirtmekte fayda var.
coupez!
the artist ve le redoutable gibi filmlerinin yazarı ve yönetmeni michel hazanavicius bu son filminin eleştirmenlerden geçer not alamamış olsa da eğlenceli olabileceğini düşünüyorum.
master gardener
first reformed, the card counter, affliction, taxi driver gibi filmlerin yazarı paul schrader'ın yazıp yönettiği bu film festivaldeki aksiyon dozu yüksek olan filmler arasında en çok beklenti yaratan film.