Galatasaray'ın Finansal Olarak Düze Çıkmasını Sağlayabilecek Yeni Projeleri
divan kurulunda başkan dursun özbek’in ve denetim kurulunun, geçtiğimiz günlerde bloomberg tv’de erden timur’un ve son günlerde orada burada çıkan haberlerde gördüklerimi derlemek gerekirse, galatasaray şöyle bir yol izliyor.
mecidiyeköy'de atıl kalan otel projesini plan değişikliği ile rezidans projesine çeviriyorlar. divan kurulunda 1,5 milyar tl gelir beklendiği söylendi. buna ek olarak, binanın altındaki ticari alanlar ise kulüpte kalıyor. bu hasılatın küçük bir bölümü rezidansların ince işçiliğine gideceği söyleniyor. (muhtelif yerlerde masraflardan sonra net karın 1.2 milyar olacağı söyleniyor ama burayı doğrulayacak bir bilgiye ulaşamadım.)
mecidiyeköy rezidans projesinin lansmanında satılabilir alanların %70'inin satışı gerçekleşmiş ve söylenene göre 1 milyar tl’nin üzerinde gelir sağlanmış. buradan elde edilen bu nakit ve florya projesinin projeksiyonu ile bankalar birliği'nin kapısı çalınmış. bu para bloke verilmiş ve florya’daki emlak konut'a ait komşu 40 dönümlük arazi yine bankalar birliği'nden sağlanan kredi ile alınmış. kulübün kendi arazisi 20 dönüm. buna ek, bir hayırseverin (ilk kez genel kurulda duydum) üst kullanım hakkını galatasaray’a verdiği 20 dönümlük bir komşu parsel daha varmış.
toplam 80 dönümlük bu arazinin 60 dönümünde 97.000 m2 satılabilir alanı olan bir proje tasarlanmış. (20 dönümlük kalan yer, bu projenin uzantısı olarak galatasaray a ait spor tesisi olarak geliştirilecekmiş, sanırım taç spor gibi bir şey düşünülüyor.) florya'daki m2 satış fiyatı ve imalat gideri üzerinden hesap yapıldığında galatasaray’ın net 400 milyon usd gibi bir değer yaratması bekleniyormuş. bugün 8 milyar tl'ye denk geliyor.
paralelde ise, mustafa cengiz döneminde başlanan riva projesi var. deprem gerçeğiyle yüzleşilmesinden sonra villalara ilgi oldukça artmış. bu projede ise yüklenici firmayla yapılan hasılat paylaşımı anlaşmasına göre, bugün bütün villalar satılırsa 2 milyar tl’nin üzerinde gelir bekleniyormuş önümüzdeki 1 ila 2 sene içinde. burası enflasyondan etkilenmiyor, çünkü evlerin fiyatları arttıkça galatasarayın da geliri artıyor olacak.
alt alta toplamak gerekirse, her şey bugün yapılıp bitse galatasaray şöyle bir nakitin üzerinde oturuyor:
- mecidiyeköy'den elde edilecek net kar ile florya arazisi alınıyor.
- florya işi bittiğinde 8 milyar tl'lik bir nakit yaratılıyor.
- riva’dan 2 milyar geliyor.
- toplamda 10 milyar tl’lik nakit yaratılıyor.
işte borç kapama hikayesi burada başlıyor. detaylarına tam hakim olmamakla birlikte, sonraki senelere yayılmış sporcu sözleşme & bonservis yükümlüklerini hesap dışı bırakıldığında, 2.5 milyar tl (bankalar birliği anlaşmasından doğan kredi dahil) borç var. günün sonunda galatasaray 7 milyar tl'nin üzerinde bir fon yaratmış oluyor.
daha bitmedi. yönetimin genel kuruldan bu projeleri yürütmesi için yetki alabilmesi ancak şöyle bir yapıyla mümkün olmuştu. bu fon harcanamayacak bir şekilde bir finans kuruluşu gibi işletilecekmiş. paranın çalıştırılmasıyla enflasyondan arındırılmış bir gelir getirmesi amaçlanıyormuş. her sene bu gelirin belli bir kısmı altyapıya, bir kısmı yeni değer üreten yeni yatırımlara (mesela büyükmecedeki arazi gibi yerler), bir kısmı amatör branşlara, bir kısmı da sportif aş'ye gidecekmiş. 350-400milyon dolarlık bir fon yıllık ne getirir, işin uzmanlarına sormak gerek.
her sene 20-25 milyon euro finansman gideri olan kulüpten, fon geliri olan bir kulübe. neredeeen nereye...
tüm bu gelişmelerin göbeğindeki diğer konu yeni antreman tesisleri. kemerburgaz’da 130 dönüm araziye tüm altyapı ve a takım antreman sahaları ve modern tesisleri yapılıyor. detaylarını kimse bilmiyor ama söylenene göre büyük bir altyapı atılımı yapılacakmış her branşta.
bunlardan bağımsız bir diğer proje ise, ali sami yen ile skyland arasında kalan 62 dönümlük arazinin üst kullanım hakkının 49 yıllığına alınması. buraya da tüm amatör branşların kullanabileceği kapalı spor salonu ve kulüp binası yapılacakmış. sponsorluklarla finansmanı sağlanacakmış, detayları önümüzdeki genel kurulda açıklanacakmış.
dursun özbek, galatasaray gibi çok sesli bir ortamda bu işleri bitirirse, galatasaray tarihine adını altın harflerle yazdırıp efsane başkan olarak anılmayı sonuna kadar hak edecek.
izleyip görelim.