SİNEMA 22 Mart 2019
208b OKUNMA     1112 PAYLAŞIM

Gece Uyumak İstemeyenler İçin: Sinema Tarihinin En İyi Korku Filmleri

Binlerce örnek arasından öne çıkmayı başarmış en iyi 20 korku filmini aktarıyoruz. Dünyanın en iyi korku filmleri listesi arayanlar, en iyi korku filmlerini izlemek isteyenlere ilaç gibi gelecektir.

20) Tremors (1990)

konusu, mekânı ve geçtiği zamanı birleştirildiğinde kült filmler kategorisine girebilecek bir film. başrolde genç bir kevin bacon var. özellikle yer kurdunun hızını alamayıp beton duvara geçirdiği hatta deldiği sahne (parçalanmış böcek ve onun balçıkımsı artıkları) ve kevin ile arkadaşının kayaların üzerinden sırıkla atladıkları sahne matraktır.

19) The Conjuring 2 (2016)

korku sineması sevenler için nimet niteliğinde film. şimdi bir gerçek var, ilk film artık kült. asla ilkinden daha iyi olamazdı. zaten bu film senaryo bakımından biraz geride kalmış. yalnız bir gerçek daha var: james wan yönetmenlik konusunda kendini çok geliştirmiş. 2. film ilkini sollamış resmen. seyirci olarak filmi zaten beğenirsiniz fakat filmi yönetmen gözüyle izlerseniz çok daha fazla zevk alırsınız. herif muazzam bir yönetmen. hem de şu yaşına rağmen.

18)  A Nightmare on Elm Street (1984)

freddy krueger’la tanışmamıza vesile olmuş 1984 yapımı wes craven başyapıtı. filmin giriş fragmanıyla beraber freddy’nin ünlü eldiveninin nasıl ortaya çıktığını da görmüş oluruz. wes craven olaya direkt girmiştir. eldiveni, çizgili kazağı ve şapkasıyla öldürürken güldüren kahraman haline gelecek olan freddy krueger efsanesi bu filmle doğmuş olur. 80'lerin ünlü korku klişesi bu filmde de bozulmaz ve sevişen önce ölür. gencecik ve çömez bir johnny depp filmin sürpriz yumurtası olmuştur.

serinin diğer filmlerinde bolca göreceğimiz çocuğuna ilgisiz ebeveynlerin belki de en dayaklığı olan polis baba hepimizi delirtmiştir. o kadar olaya rağmen ısrarla nancy’nin söylediklerini kulak arkası yapması şahsen beni zıvanadan çıkartmıştı. freddy mitinin başlangıcı olan filmde aslen freddy’nin adı fred krueger olarak geçmektedir. freddy’nin öldürme tarzını öğrenirken nancy’nin de freddy’i nasıl tırt bir yöntemle hayatından şimdilik çıkardığına tanık oluruz, ki bence filmin en büyük eksisi finalidir. son sahnede de devam filmleri için yol açılmış, seri haline geleceği belli olmuştur.

17) Don't Breathe (2016)

yönetmen fede alvarez yarattığı sessiz ev içi gerilimi ile gerçekten seyirciye "nefesini tut" diye sesleniyor. 10. dk'dan sonra başlayan gerilim son dakikaya kadar aralıksız devam ediyor. bitti bitecek derken bitmiyor, bitmiyor... son yılların en iyi ev istilası.

16) Drag me to Hell (2009)

scary movie filmlerinden daha korkunç ama onun kadar da komik ve absürd olan film. yönetmenin diğer filmlerine benzer bir yapım adamın tarzı bu yani, eleştirilecek bir şey olarak görmüyorum. hiç olmazsa adam kendi tarzını devam ettirmiş diye bakabiliriz. zaten son yıllarda korku filmleri bakalım ne kadar komik diye baştan bir yargı ile seyredildiği için sam raimi bu kitleye tam aradıkları gibi bir yapım sunmuş. film vakit geçirmek için evde oturup izlenebilir. gülüp eğlenilebilir.

15) The Ring (2002)

hollywood versiyonunu çoğu insanın korku filmi izlenmesini bilmemesi veya senaryonun akışına çok fazla önem vermesinden dolayı anlayamadığı, mükemmel korku gerilim filmi. orijinal versiyonu, ringu, kat kat başarılı olmasına rağmen dreamworks tarafından yapılan yeni versiyonu görsel açıdan şu güne kadar izlediğim en güçlü filmlerden biri olmakla kalmamış, aynı the blair witch project'te olduğu gibi filmi izlememden saatler sonra ortaya çıkan ve bir hafta kadar devam eden bir paranoya ve korku hissi yaşatmıştır, herkese tavsiye edilir (tasdik edildi onaylandı).

14) It Follows (2014)

yine bir başyapıtın kıyısından dönülmüş. senaryo biraz zayıf, fakat işleniş ve kurgu gerçekten harika. farklı bir üslup ve duayen korku üstatlarının tekniklerinden esintiler görüyoruz. son zamanlarda giderek büyüyen korku filmi açlığımızı kısmen giderdiğini düşünüyorum. aslında fikir babasının ve yönetmenin başarısı diyelim. dario argento babamızın elinden geçseydi eminim ki yüzyılın korku filmi çıkacaktı...

13 ) The Evil Dead 2 (1987)

serinin en melez bölümü. oldukça renkli, yer yer ürkütücü, sıklıkla eğlenceli. gönüllerin kahramanı ash, absürd sonda da görüldüğü üzere seçilmiş insan esprisinin bahtsız bedevisi rolünde (neden ben?). korku filmleri serilerinin bence en kült yapımı olan evil dead serisi, bu filmle yapmak istediğini gerçek anlamda açıklıyor. zira her ne olursa olsun birinci film bünyelerde, izlediğimiz o yaşlarda çocuk olduğumuz için garip psikolojik tahribatlar yapmıştı. bu filmle sam raimi, absürdlüğün ve mizahın da devreye girmesiyle bizi rahatlatıyor ve o çocukluk (en azından benim) travmamızı biraz tedavi ediyor. ama tamamı ile değil.

12) The Exorcist (1973)

scary movie gibi korku filmleriyle dalga geçerek prim yapan filmleri izleyenlerin ve the exorcist'i de öyle görenlerin filmin gerçek havasını asla hissedemeyeceğini düşündüğüm film. tüm zamanların en iyi korku filmi sıralamasında ilk sıraları hak eden bir filmdir. yeni sahnelerin eklenmesi her zaman bir film için kötüdür, lakin şu merdiven sahnesi de sahneydi, ırakta çekilen sahneler de gayet güzeldi. filmin çekildiği tarihe de dikkat etmek lazım filmi eleştirirken -78 noeliydi galiba- o zamana göre bence çok kalite bir film yapmış william friedkin abim. ama kızın haçla mastürbasyon yapmasını gösterip de 'eheh bak bak napıyo' diyenlere acırım sadece...

11) The Others (2001)

her köşe başından kanlı bir cesedin çıkmayacağını, tavanlardan kan damlacıklarıyla beraber sarkan ölü dişilerin olmayacağını, ikide bir hen hen (bkz: korku filmi muzigi) diye bir melodinin ardından bıçaklı bir herifin hiyaa diye ortalığa atlamayacağını bildiğimden huzur içinde izleyip mutlu mutlu tırsmamı sağlamış film.

10) The Conjuring (2013)

yönetmenliğini james wan'ın yaptığı, başrollerde vera farmiga, lili taylor, patrick wilson ve ron livingston'ın oynadığı 2013 yapımı korku filmi.

bir korku filminden beklenilen her şeyi verebilme özelliğine sahip bir film bu. konunun geçtiği 1970'ler her türlü ayrıntıyla (eşyalar, kıyafetler vs) çok iyi verilmiş hatta film de 16 mm ile o dönemde çekilmiş duygusu uyandırdı bende.

9) Rosemary's Baby (1968)

günümüz gerilim filmi izleyicilerinin beğenmemesini gayet normal karşıladığım film, bence de polanski'nin en başarılı yapıtlarından biridir. sinema filmlerinin tanıtıldığı sitelerdeki eleştirileri okuduğumda genelde filmin ağır ilerlediği ve sıkıcı olduğu hakkındaki eleştirilere rastladım ki, bunu da başta belirttiğim günümüz gerilim filmi izleyicisi profiline bağlıyorum. bu takıntının dışına çıkılıp izlendiğinde film, çekim açılarından soundtrack'ine kadar harika işlenmiş ve sıkıcı olmayan bir filmdir. böylesine fantastik bir konuyu, hayatın içinden sahneler izler gibi izleten az sayıda film vardır, rosemary's baby de bunlardan biridir. 

8) The Evil Dead (1981)

sinemada 80'li yıllara egemen olan "düşük bütçeli, kendine has prodüksiyonlu, toplama oyunculu filmler" tanımı altında hakkında sinema okullarında dersler bile verilen "slasher" türünün ilk öncüsü diyebiliriz the evil dead için. sam raimi, müthiş zekasıyla, sanki bir korku parodisi yapıyormuşçasına sahneleri amatörce çeker; bu amatörlüğün içinde 10 bin dolara yapılabilecek en muhteşem dekorları, kamera hilelerini, makyaj efektlerini ve kamera açılarını kullanır; buna rağmen seyirciyi koltuğuna kilitlemeyi başarır. devam filmlerinde gösterdiği başarı da bunun cabasıdır.

sam raimi'nin yıllar sonra prodüksiyon zenginliği kazanmasından sonra drag me to hell gibi güncel korku filmlerinde bile the evil dead etkisi görülür.

7) Scream (1996)

sinema tarihinin en iyi teen slasher filmi, wes craven ustanın en iyi işi. bu film günümüz korku filmlerinde boku çıkarılan jump scare olayının belki de en başarılı kullanıldığı film olabilir. yıllar sonra tekrar izlenildiğinde bile sıçratmayı başarıyor.

6) Get Out (2017)

uzun zamandır izlediğim en "eğlenceli" korku/gerilim. korkutmaktan, sıçratmaktan, iç karartmaktan, tiksindirmekten vs. çok akıcı olmayı, bulmaca çözdürmeyi, eğlendirmeyi, hatta zaman zaman sinirden güldürmeyi seçmiş ve bunu büyük ölçüde başarmış, finalinde yaşattığı doyumla izleyiciye oley çektirerek güzel bir şekilde de uğurlamış. 8/10 üstü belki biraz abartı olabilir ama 7.5'u hak ediyor ve %99.9'u çöp olan yarak kürek korku/gerilimlerden geçilmeyen 2010'larda bu türde bir filmin bu seviyede iyi çıkması resmen mucize.

önümüzde bir başyapıt, bir şaheser yok belki ama başarı oranı çok çok düşük olan bir türde ayda yılda bir çıkan vasat üstü filmlerden biriyle karşı karşıyayız. izleyin, eğlenin işte.

5) It (2017)

tam bir korku filmi manyağı olarak bugüne kadar en çok gerildiğim film olmuştur. normal bir korku filminde 5 dakika gerilim olursa 15 dakika lay lay lomla geçer, zaman doldurulur, karakterler tanıtılır vs. bu filmde maximum boş geçen süre 3 dk filandır sanırım, filmin başından sonuna kadar hep gerilim vardı. ayırdığınız vakti sonuna kadar hak eden bir yapımdır.

4) Halloween (1978)

ota boka kült film denir ya hani, işte size gerçek bir kült.

yavaş yavaş yürüyerek kurbanını kovalayan katil, öldüğü sanılan katilin canlanması, önce sevişgenlerin ölmesi vs gibi, günümüzde klişe olarak tanımladığımız birçok ögeyi barındırmasına rağmen öeh bile demiyorsunuz hiç, bu filmden zevk almak için hani o klişe yorumlardaki gibi "çekildiği zamanı göz önünde bulundurmak" falan da gerekmiyor. ama final sahnesinin başlangıcında ben bi ara "hasiktir sıçıp batırdılar güzelim filmi, oldu mu şimdi?" demiş idim ama 15 dakika sonra söylediklerimi yutup saygıyla eğildim filmi yöneten, o muhteşem senaryoyu yazan ve o efsane müziklerini besteleyen john carpenter karşısında.

3) Hereditary (2018)

çok korku filmi izleyen birisi olarak söyleyebilirim ki izlediğim açık ara en iyi korku filmidir.

bir korku filmi olmasaydı eğer 21. yüzyılın ilk çeyreğine damgasını vuracak bir filmdi ama ne yazık ki korku filmlerinin böyle bir kaderi oluyor.

filmin başarısı elbette hiç ama hiç jump scare kullanmamasında yatıyor. filmde seyirciyi yerinden sıçratacak tek bir sahne (kuşun okul camına çarptığı sahne) de bir jump scare değil, kuş geliyor ve çarpıyor, herkes yerinden sıçrıyor, siz de sıçrıyorsunuz haliyle. bir müzik, bir efekt söz konusu değil; sınıfta oturan herkes neye şahit olduysa siz de ona şahitsiniz.

filmin ikinci başarısı da belirsizliği filmin sonuna dek sürdürmekte ısrarcı olmasında yatıyor elbette. şimdi doğaüstü bir fenomeni mi izliyoruz, okülist bir pratiği mi yoksa bir delirme sürecini mi? film net cevaplar vermediğinden biz de bir sonraki unheimlich vakanın nasıl sonuçlanacağını bilemiyoruz. ruh çağırma seansına giriştiklerinde kavanozun gerçekten hareket edip etmeyeceğini bilmiyoruz, kadın kocasından defteri yakmasını istediğinde sonucun ne olacağını bilmiyoruz; bu bilinmezlik seyirciyi fazlasıyla geren bir hava yaratıyor. şahsen filmin ortalarında o kadar gerilmiştim ki rahatlayabilmek için ister istemez bir oh çekmek zorunda kaldım. filmin bu ketum anlatım biçimi ayakta alkışlanacak bir cambazlık içeriyor.

2) The Thing (1982)

yine john carpenter, yine aşmış bir film. inanılmaz. en başarılı bilim kurgu filmleri arasında önemli bir noktada bulunması gerektiğini düşünüyorum. çok iyi oyunculuklar sergilenmiş. özellikle kurt russell, rasim ozan'ı andıran imajıyla almış başını gidiyor. atası "the thing from another world" isimli bir başka başyapıt ve iki film de "who goes there?" isimli mükemmel romandan uyarlama. klostrofobiyi baştan yaratacak bir film. alien sevenler mutlaka izlemeli. 10/10'u hak ediyor.

1) The Blair Witch Project (1999)

dahiyane bir film. jaws izledim denizden korkmadım, elm sokağını izledim kabuslardan işkillenemedim, ama bunu izledim ve artık ormana girip giremeyeceğimi bilmiyorum.
korku filmi adına uçuşan kelleler, yaratıklar bekleyen sıkılacak elbet, haklılar.
ama kafamda yarattığım blair cadısından korkunç bir şey olmayacak hayatım boyunca. tekinsiz film lafını terminolojime kattığı için teşekkürler.

saygıyla eğiliyorum.

İçeriği Sözlük yazarı "ozkulu"nun güzel entry'sini temel alarak oluşturduk


Tam Bir Fiyat Performans Ürünü Olan Huawei P Smart 2019'un İncelemesi


Memleketi Terk Edip Başka Bir Diyarda Yaşamanın Hallerini Anlatan Gurbet Filmleri


Din ve İnanç Konusunda Perspektif Geliştiren En Nitelikli Filmler


Çizgi Roman Uyarlamalarına Karşı Ön Yargınızı Darmadağın Edecek Adaptasyon Filmler