SAĞLIK 27 Şubat 2020
26,4b OKUNMA     664 PAYLAŞIM

Gelecekte Eczanelerin Yerini İlaç Otomatları Alabilir mi?

Eczaneleri, ilaç satan esnaf olarak gören insanların sayısı azımsanamayacak derecede fazla. Ekşi Sözlük'te de zaman zaman eczacılar hakkında başlıklar açılıyor; bunlardan biri de eczanelerin yerine ilaç otomatlarının getirilmesi başlığıydı. Bu konu bu başlıkta epey tartışıldı, biz de bir eczacının, görev tanımını detaylandırdığı bir yazısını buraya aldık.

bugün bir doktorun 11 aylık bir bebeğe, normalde 6 yaş ve üzeri çocuklarda kullanılan bir ilacı yazdığını fark ettim. eğer dikkat etmeseydim annesi asla anlamazdı. doktorlar da insan, hata yapabilirler. günde 100 tane hastaya bakan bir doktorun ne kadar doğru reçete girmesini bekliyorsunuz? doktorun hatasını eczacı kurtarır ama eczacının hatasının geri dönüşü olmaz. sadece bu da değil. günde kaç kere doz hesaplaması yaptığımızı tahmin bile edemezsiniz. doktorların reçetede yazdığının birebir aynısını ilaçların üstüne yazmıyoruz, hastanın bazen yaşına-kilosuna göre biz kendi yorumumuzu katıyoruz. çünkü doktorun 3-4 dakikalık muayenesinden doz hesaplamasını yapmasını bekleyemezsiniz değil mi? sonrasında olanı da söyleyeyim; hastayı doktora tekrar gönderdim, doktora durumu anlatan bir not yazdım, doktor da ilacı değiştirdi.)

"sen bu ilacın bu bebeğe verilmemesi gerektiği bilgisine nasıl ulaştın?"

 5 yıl boyunca aldığım farmakoloji eğitimimle edindim. bazı ilaçlar yetişkinlerde kullanılsa dahi doz ayarlamasıyla çocuklarda da kullanılabildiği için her ilaçta hata kodu gitmez. ayrıca o kodda zaten doktora gitmez. eczanede çıkar. yani doktor hastaya istediği ilacı yazar, o ilacın hastaya uygun olup olmadığı eczanede belli olur. uygun değilse sigorta ödemez. sistem doktorun hatasını doktora göstermiyor yani, eczacıya gösteriyor.

bu meslek sadece raftan ilaç alıp vermek değil

günde onlarca kişiye sağlık danışmanlığı yapıyoruz. herkes reçeteyle gelmiyor. benim şu sıkıntım var, bana ne önerirsiniz gibi sorularla birçok hasta geliyor. şunu anlayın artık eczaneler ve eczacılar sağlık hizmetlerinin kesintisiz sürdürülebilmesi için çok önemlidir.

"reçete edilen şeyi değiştirmeyin yeter"

çok ciddiye alınmayan parol bile, bazı doktorların dediği şekilde kullanırsanız karaciğerlerinizi mahvedip sizi zehirleyebilir. bunu dışında epilepsi, antidepresan gibi ilaçların dozlarının ne kadar mühim olduğuna girmiyorum bile. daha yeni bi hastayı doktoruna tekrar gönderdik, epilepsi ilacının dozunu yanlış yazdı diye.

normalde yetişkinlerde kullanılan bir ilaç, doz ayarlaması yapılarak bir çocuğa verilebilir. bu yüzden çoğu ilaçta medula uyarı vermez. sandığınız kadar akıllı bir sistem değil.

"ilaç danışmanlığı yine yapılsın, reçeteler otomatla verilsin"

anlatamadığımız nokta bu. doktor gerçekten bazen doğru teşhisi yoğunluktan dolayı koyamayabiliyor. geçen de 2 yaşındaki çocuğa dermatit ve mantar teşhisi konulmuş. çocuk bildiğin su çiçeği geçiriyor. yani şimdi annesi doktora güvenip mantar ilacı alsa çocuk kim bilir ne halde olurdu? bu gibi sebeplerden dolayı reçetelerin 2. bir kontrol mekanizmasının olması, hastaların sağlığı açısından çok önemli.

bunların dışında, hasta doktora penisilin allerjim var demesine rağmen augmentin yazan doktor o kadar çok ki. doktorun, amoksisilin'in bir penisilin grubu olduğunu bilecek kadar bile farmakolojik bilgisi bazen olamayabiliyor. sen doktora söyledim diye rahat rahat içersin, sonra olanlar olur...

onun dışında bugün ve daha önce de denk geldiğim bir olayı anlatayım. doktor hastaya hem balgam sökücü hem de öksürük şurubu yazmış ayrı ayrı. eğer bir hastanın balgamı varsa öksürük şurubu veremezsiniz. yoksa ne olur? hastanın balgamı, enfeksiyonu içeride kalır. tabii ki hastaya önce 1 hafta balgam söktürücüyü kullanmasını, sonrasında öksürüğü balgam geçmesine rağmen geçmezse şurubu kullanabileceğini söyledim. farmasötik bakım işte budur. hastaya doktor söylemedi mi dediğimdeyse "yoo hiçbir şey anlatmadı" cevabını verdi.

Eczanelerde Kafa Karışıklığı Yaratan Muadil İlaç Konusunda Bilinmesi Gerekenler