Giderek Daha Sık Duyduğumuz Stereotip Kavramı Tam Olarak Nedir?
ilk kez amerikalı entelektüel walter lippmann'ın 1922 yılında yazdığı "public opinion" adlı kitabında ortaya atılmış olan kavramdır stereotip (stereotype). lippman'a göre, stereotip kavramı ile kast edilen şey "kafamızdaki resimler"dir.
bunu biraz daha açmak gerekirse;
stereotip, zihinsel kurabiye kalıbı (mental cookie cutter) olarak da tanımlanır. herhangi bir nesne ya da özne grubuna ilişkin standartlaştırılmış bir imajdır. popülerleştiği ölçüde doğal ve zararsız görünür ve algılanır. karmaşık gerçekliğin belli bir şekilde algılanması için basitleştirici bir araç sunar ve çok fazla sorgulanmadan kabul edilir. oysa bu ortak ve doğru sanılan algılama biçimi, insanların sosyalleştiği kültürle doğrudan ilişkilidir ve hatta o kültürün ürünüdür. bir kültürel pratik içinde kapsayıcı rol oynarken başka bir kültüre ilişkin birden fazla pratiği ve unsuru olumsuzlaştırarak dışlama ve ötekileştirme ihtimali de yüksektir. işte bu ihtimal özellikle cinsiyetçilik ve ırkçılık açısından düşünüldüğünde çok tehlikelidir. zihinsel kurabiye kalıpları ile insan yağından üretilecek sabun kalıpları arasındaki ilişki azımsanmayacak denli önemlidir.
"bütün araplar teröristtir",
"bütün yahudiler paraya düşkündür",
"bütün meksikalılar işbaşında uyuklar",
"bütün çinliler matematikte üstündür" gibi düşünceler stereotipe örnektir.