bir soylunun kafası kesilip yere düştüğünde hala yüz kaslarının hareket ettiğini söyleyenler, bana göz kırptı, dil çıkarttı, kaşlarını çattı yazanlar filan ne ararsanız var. en meşhur efsane ise lavoisier hakkında olan. efsane çünkü 1990 öncesinde konuya dair yazılmış hiçbir makale olmadığını ve lavoisier'in hiçbir biyografisinde bu olaya yer verilmediğini cecil adams the straight dope'da belirtmiş.

hikaye kısaca şöyle

meşhur kimyager lavoisier idama mahkum edilir. kendisi son dileği olarak matematikçi arkadaşı lagrange'i çağırır ve şöyle der; "kellem giyotinden sepete düştüğünde gözlerime bak; eğer iki kere kırpıyorsam, insan kafası kesildikten sonra bir süre daha beyninin düşünmekte olduğunu anlarsınız."

lavoisier’nin kafası kesildikten sonra sepete düşer ve gülerek iki kere göz kırpar.

lavoisier'nin kafasının fransız ihtilali sırasında kesildiği konusu doğru fakat kendisi gözlem yapmanın imkansız olduğu bir ortamda idam edilmiştir. o gün lavoisier ile birlikte tam 38 kişinin kafası 25 dakika gibi kısa bir sürede kesilmiş. ayrıca öyle kafasına göre abi bu arkadaş benim kelle gittikten sonra eve götürüp ütecek sonra kelleyi kırıp sevabına bütün sefillere dağıtacak. o yüzden elleşmeyin garibe yanımda dursun diyemeyeceği bir ortam. güvenilir kaynakların yazdığına göre bu hikayenin aslı konuya dair yapılmış en somut çalışmadan gelmekteymiş.

1905'te dr. beaurieux tarafından, henri languille adında bir suçlunun idamı sırasında ideal deney koşullarında bir gözlem yapılmış. 

sonuca göre suçlunun kafası koptuktan sonra adıyla seslenildiği zaman gözleriyle bakmaya çalışmış. kafa düşer düşmez ilk seslendiğinde göz kapakları altında gözün hareket ettiğini, ikinci seslendiğinde ise göz kapaklarının açıldığını ve net şekilde kendisine bakmaya çalışan diri gözlerin olduğunu yazmış. üçüncü ve son kez seslendiğinde ise göz bebeklerinin hareketsiz kaldığını ve göz kapaklarının yarım kapanarak tepki vermeyi kestiğini belirtmiş. bu süreç toplamda 25-30 saniye kadar sürmüş. yani şu vakte kadar elimizdeki en somut çalışma bu. raporun ingilizcesini şuradan okuyabilirsiniz.

şurada ise ölüm sonrası beyin sinyallerinin devamı üzerine bir araştırma mevcut

özetle ölüm sonrası sinyallerin devam ettiğini fakat kesin ölüm süresinin netliği konusunda sıkıntı olduğu için tam olarak sürenin ölçülemediği belirtilmiş ve ölüm sonrası ilk birkaç dakika demeyi tercih etmişler. yazarın burada giyotin demesinin sebebi kalp ile beyin arasındaki bağın saniyenin altında bir hızla kesilmesinden ötürü. bu mevzu üzerine bir sürü bilimselli abinin kafa yorulduğunu ufak bir araştırmayla bulabilirsiniz. bilerek abi dedim zira kadın tomris hatun yada cersei lannister değilse kesik kafayla niye uğraşsın?

o değil de olayı araştırırken bulduğum ve bana çok enteresan gelen olay ise hayvanların kesimiyle ilgili olanlar

besi hayvanlarının kesimi ve çeşitli hayvanların itlaf edilmesi konularında en uygun yöntemi araştıran çeşitli bilim adamları bu konu üzerine bolca kafa yormuşlar. rapora göre her ne şekilde olursa olsun kafayı kesmenin uygun olmadığını, hayvanların algılarının ve fiziksel reaksiyonlarının uzun sürdüğünü ve acı çektiklerini öne sürmüşler. 

tavuğun kafasının kesildiğinde vücudunun bir süre koşturması ve kesik kafasının göz kırpması gibi her hayvanın algısının çeşitli sürelerde devam ettiğini gözlemlemişler. bazı ufak memelilerde bu sürenin 30 saniyenin üzerine çıktığı da raporlanmış. kaynar suya atılınca kabuklarından çıkan havanın sesini çığlık zanneden insanlar yüzünden ıstakozlar için acısız ölüm makinası bile yapılmış.

Bunlar da ilginizi çekebilir: