HİKAYE 10 Temmuz 2017
37,8b OKUNMA     899 PAYLAŞIM

Goodfellas'ta Robert De Niro'nun Canlandırdığı Gangster Jimmy Burke'ün Sıfırdan Zirveye Öyküsü

Gerçek bir hikayeyi anlatan Goodfellas (1990) filminin en unutulmaz karakterlerinden birinin gerçek hikayesini Sözlük yazarı ''modern zaman gangsteri'' anlatmış.
Jimmy Burke - Robert De Niro


james burke, ya da bilinen lakapları ile ''jimmy the gent (centilmen jimmy)'' ya da ''the irishman (irlandalı)''. new york'un beş büyük mafya ailesinden her ne kadar gambino veya genovese aileleri kadar kuvvetli olmasa da hatırı sayılır güçteki lucchese suç ailesi'ne italyan kökenli olmadığı için resmi üyesi olamasa da uzun yıllar bu ailenin adını kullanarak new york sokaklarında suç operasyonlarını yürütmüş irish-american gangsterdir.

travmatik bir çocukluk geçirmiştir. biyolojik babasının kim olduğunu hiçbir zaman bilmemiş, annesi de jimmy'i küçük yaşta kimsesizler yurduna bırakmıştır. ilerleyen yaşlarda katolik kilisesine bağlı yetim yurtlarına gönderilen jimmy bu yurtlarda bakıcılar, akranları vs. tarafından cinsel tacize uğramış, bu da onun ileride sahip olacağı suç kariyerine tuz biber olmuştur. çocukluğunun ilerleyen dönemlerinde burke ailesi tarafından evlat edinilmiş ve bu soyadını almıştır. burke ailesi ona her ne kadar ellerinden geldiği kadar iyi bakmış olsa da jimmy, kariyer planını çoktan yapmıştır, onun geleceği sokaklardır artık.

onlu yaşlarının sonunda yasalarla başı sıkça derde girmeye başlamıştır. on sekiz yaşında kalpazanlıktan beş yıl hapis cezası yemiştir. queens civarında çömezi olduğu hiçbir gangster hakkında polise ötmemiş, bu da mafya aleminin kendisine olan güvenini inşa etmiştir. hapiste de suç bağlantılarını sıkılaştırmış, birçok yeni bağlantı edinmiştir.


burke fiziki olarak korkutucudur. iri yarı cüssesi ve gençliğinde bir süre çalıştığı tuğla örme işinden kalma dövmelerle kaplı, kaslı ve sağlam bilekleri vardır.

burke her ne kadar acımasız ve soğukkanlı bir katil olsa da aksiyona gerek olmayan zamanlarda kibar ve centilmen tavırları ile de tanınmaktadır. yakın dostu ve ileride kendisini gammazlayan mafya itirafçısı henry hill, burke'i şöyle tarif etmektedir, ''o iri yarı bir adamdı ancak kendine hakim olmayı bilirdi. kırık burnu ve iri cüssesiyle tam bir dövüşçü gibi görünmekteydi. eğer ortada ufacık bir mevzu varsa o saniyeler içinde yanınızda olurdu; öyle ki bela çıkaran herif neye uğradığını anlamadan jimmy herifin kravatından tuttuğu gibi çenesini masaya yapıştırırdı. jimmy vahşiliği ile ünlüydü. o seni öldürürdü.''

burke'un 1962'de evlendiği karısı eski erkek arkadaşı tarafından rahatsız edildiğinde burke bunu öğrenir ve düğün günlerinde polis; jimmy'nin karısının eski erkek arkadaşının dikkatle parçalara ayrılmış vücut parçalarını kendi arabasının içinde bulur.

burke'un yeraltı aleminde pek çok dostu vardır. bunlardan birisi de çok yakın dostu ve suç ortağı; lucchese suç ailesi'nin sağlam tayfalarından ozone park tayfasının efsanevi caposu paul vario'dur.

vario, jimmy'nin italyanlar arasında tıpkı bir capo gibi operasyon yürütebilmesi için önemli bir bağlantıdır. (keza kendisi italyan kökenli olmadığından asla bir mafya ailesine üye olamayacaktır, yine de jimmy burke yıllarca tıpkı bir mafya ailesi üyesi gibi saygı görmüş, adeta dokunulmaz olmuştur.)


burke, 1960'larda pek çok gangstere akıl hocalığı yaptı. bunlar özellikle henry hill, tommy desimone ve angelo sepe idi. bu elemanların da üyesi olduğu burke çetesi; vario'ya da belli bir miktar para ödemek şartıyla pek çok kamyon soygunu, kaçakçılık, soygun ve daha nice suça imza atmıştır. burke, soyduğu kamyonların şöförlerinin cüzdanlarını alır ve bu cüzdanlara cüzzi miktarda bahşişler koymaktadır, lakabı ''the gent'' de buradan ve zaman zaman gösterdiği centilmen tavırlardan gelmektedir.

burke, yıllar boyunca polislere para yedirmiş, organizasyonundaki olası her itirafçıyı böylece içeriden bilgi alarak temizlemiştir. bir keresinde henry hill'e, ''polislere rüşvet vermek hayvanat bahçesinde filleri beslemek gibidir. ihtiyacın olan tek şey biraz fıstıktır.'' diyerek rüşvet meselesini kendince özetlemiştir.

burke güney ozone park, queens'da suç operasyonları için karargah olarak kullandığı bir bar işletmektedir. bu barda ekseriyetle tefecilik ve bahisçilik işerini yürüten burke, ayrıca bu barın bahçesini de şahsi mezarlığı olarak kullanmış, nice hasmını ekibiyle beraber harcayıp bu barın bahçesine gömmüştür. ayrıca burke, parasını aklamak için ufak bir kıyafet fabrikasının da işletmeciliğini yapmaktadır.

uzun yıllar hapse girip çıkmış, ekibiyle beraber çokça suça bulaşmış, lucchese ailesine epey para kazandırmıştır burke. 70'lerde ise burke, yeni para kaynağı olarak uyuşturucu işine yönelmiştir. her ne kadar dönemin mafya ailelerinden hemen hemen hepsi uyuşturucudan uzak durmak isteseler de (çünkü uyuşturucu ile ilintili tüm suçların cezaları tefecilik, haraç vs. gibi suçların cezalarına nazaran çok daha uzun yıllardı ve bu da aile üyelerinin uzun süre hapis yatmalarına ve bundan kaçınmak için itirafçı olmalarına neden oluyordu) burke bu tarz kaygıları gözardı etmiş, hill üzerinden uyuşturucu işine de bulaşmıştır.


burke hayatı boyunca pek çok cinayet işlemiş olsa da hiçbir görgü tanığı şahitliğe yanaşamadığı için olası her davadan yırtmıştır. bu cinayetlerden birisi de dominic ''remo'' cersani cinayetidir. burke'un yakın dostu cersani, yakayı ele verdikten sonra hapis cezasını çekmek yerine itirafçı olmuş, netekim burke bunun haberini para yedirdiği polislerden almıştır. burke, bir gün barda otururlerken cersani'ye ''let's take a ride'' demiş, arabaya binmişler ve burke'un kas gücü olan psikopat gangster tommy desimone cersani'yi arabada piyano teli ile boğmuştur. cersani boğulurken arabayı tekmelemiş, debelenmiş ve altına sıçarak ölmüştür. cersani sonunda barın bahçesine gömülmüş, hatta ekip bahçeye çıktığında ara sıra şaka olsun diye cersani'nin gömüldüğü yöne bakıp ''hi remo, how ya doing'' tarzı espriler yapmışlardır.

burke son derece acımasız metodlara sahiptir: kendisine borçlu insanların çocuklarını kucağına alıp, buzdolabının kapağını açar, borçlu kişinin yüzüne bakar, ''eğer senden beklediğim şeyi yapmazsan, çocuğunu bu siktiğimin buzdolabına kitleyeceğim... ''

bir keresinde burke, yakın dostu vario'yu ifşa eden yazılar yazan bir gazeteciyi oturdukları barda müşterilerin önünde ölümüne boğmuştur. böyle psikopat, böyle şiddet dolu bir adamdır.

lutfhansa soygunu

burke'un sükse yaptığı ve adını altın harflerle new york yeraltı dünyasına yazdırdığı soygun, tarihi lufthansa soygunu'dur. amerikan tarihindeki en büyük soygundur ve burke ile ekibi'nin soygun sonundaki toplam hasılatı yaklaşık altı milyon dolardır.

iş, burke'a bağlı bahisçilik yapan martin krugman'a borcu olan bir lufthansa kargo müdürü'nden gelmiştir. bu kargo müdürü; krugman'a yakın zamanda jfk havaalanına gelecek yüklü miktarda para ve mücevherden bahsetmiştir.

akabinde martin krugman aldığı bilgiyi derhal burke'a intikal etmiştir. burke -ki kendisi mükemmel bir suç dehası ve organizatördür- derhal işin altından kalkabileceğini düşündüğü bir ekip kurarak planlara başlar. bu ekip burke'un çömezleri tommy desimone, angelo sepe bunların yanında diğer gangsterler louis cafora, joe manri, robert mcmahon ve paolo licastri'dir (paolo licastri soyguna gambino suç ailesi'ne rapor vermek ve gambinoların çıkarlarını gözetmek adına katılmıştır. zira soygunun yapıldığı havaalanı aynı zamanda gambino ailesinin ve dönemin yükselişteki capo'su john gotti'nin aktif olarak suç işlediği bir bölgedir ve burke soygundan kalan parsanın 250 bin dolarını gambinolarla kicklemek durumundadır. jfk havaalanı o dönemde lucchese ve gambino ailelerince paylaşılmaktadır.)


soygun günü

plana göre: burke'un oğlu frank, polislerin yolunu kesmek için ayarlanmış aracı kullanmaktadır. kar maskeli, eldivenli, siyah giyinmiş ve tepeden tırnağa silahlı soyguncuları taşıyan van ve frank'in sürdüğü diğer araç lufthansa kargo terminaline saat sabah 03:00'da varır (soygun saati terminal çalışanlarının çoğunun kafeteryada yemek yedikleri ve vardiya değiştirdikleri saattir). frank'in sürdüğü araç park alanında beklerken vandaki silahlı soygunculardan üçü ön kapıdan kargo terminaline girer, vanda kalan iki adam da binayı arkadan dolanarak olası güvenlik desteğini kesmek için harekete geçer. içerideki üç soyguncu kargo terminalindeki on rehineyi kontrol altına alır. bütün rehineler kelepçelenir ve yere yatırılır. soyguncular terminaldeki yetkiliyi alarm sistemini deaktive etmeye zorlarlar. daha sonra yetkili kargo terminalinin araç kapısını açmaya zorlanır ve vanın içindeki soyguncular vanı kargo terminalinin depo kısmına sokarlar, mücevher para vs. ne bulurlarsa vana yerleştirirler. daha sonra işleri biten soyguncular bu yetkiliyi de kelepçeleyerek yere yatırırlar. tüm rehinelere onbeş dakika boyunca hareketsiz kalmalarını söylerler ve tüm rehinelerin cüzdanlarını toplayarak herhangi bir görgü tanıklığı halinde rehinelere ailelerinin zarar göreceklerini söylerler. saat 4:21'de soyguncuların ve tüm hasılatın içinde bulunduğu van, frank'in polisin yolunu kesmek için sürdüğü arabanın önünde seyrederek brooklyn'de burke'un kendinlerini beklediği bir garaja varır. burada tüm hasılat burke'un sürdüğü üçüncü bir araca yüklenir. paolo licastri dışındaki tüm soyguncular sivil kıyafetlerini giyerler ve evlerinin yolunu tutarlar. stacks edwards adlı zenci gangster de burke tarafından vanı hurdalıkta yoketmekle görevlendirilir.

burke ve oğlu frank, hasılatın bulunduğu aracı burke'un zulasına götürürler. burke sonunda fırsat bulup hasılatı kontrol ettiğinde şoka uğrar, çünkü hasılat; beklenilenin katbekat üzerindedir.

soygundan burke'un şahsına kalan para 2-4 milyon dolar arasındadır. 1-2 milyon dolar paul vario'ya burke tarafından kicklenir. geri kalan para da soyguncular arasında paylaştırılır. (ki soygunun çapı düşünüldüğünde tüm riski üstlenen soygunculara 10 bin ile 50 bin arası komik paralar dağıtılmıştır.)


soygundan sonra

soygundan sonra burke; ''ulan bu kadar milyonları cebe indirdir, fbi falan sikmez inşallah belamızı'' diye düşünerek cebe indirdiği hayvani para sonucunda paranoyağa bağlar. soygunda kullandığı ekipten, görgü tanıklarından şüphe vs. vs. götüm götüm dolaşmaya başlar. haklıdır da, çünkü bu adamlar gangsterlerdir ve herhangi bir içkili muhabbette sırf gerinmek için yaptıkları soygunu anlatabilirler veya aşırı harcamalarla fbi'ın veya yerel polisin dikkatini çekebilirler.

netekim burke kararını verir, soygunda kullandığı ekibin amına koyacak, hepsini dikine gömecektir mezara. tüm ekibi ortadan kaldırmaya karar verir. soygundan bir hafta sonra soygunda kullanılan van'ı yok etmekle görevlendirilmiş ancak bunu yapmayarak van'ı kız arkadaşının evinin önünde parka kapalı bir alana park etmiş; netekim polisin soygunda kullanılan kar maskelerine, silahlara ve kıyafetlere ulaşmasını sağlamış stacks edwards soygundan bir hafta sonra evinde silahla vurulmuş olarak ölü bulunur.

bir diğer ekip üyesi, louis cafora a.k.a. ''fat louie'' ve çiçeği burnunda karısı soygundan kısa süre sonra kayıplara karışır. o günlerden sonra evli çiftten bir daha asla haber alınmaz.

robert mcmahon, yakın bir arkadaşı ile beraber brooklyn yakınlarında vurularak öldürülür.

paolo licastri'nin cesedi -ki kendisi gambino suç ailesi'nin resmi üyesi ve john gotti'nin birebir elemanıdır- ise yine brooklyn yakınlarında bir çöplükte yarı çıplak durumda bulunur.

martin krugman, burke'a işi getiren bahisçi, burke tarafından kendisine söz verilen 500 bin doları talep etmiş, burke ise kendisine bu denli büyük bir para ödemeye asla yanaşmamış, sonucunda krugman da burke'un emri ile harcanmıştır.

soygundan canlı kalanlar yalnızca burke'un oğlu frank ve burke'un çömezleri tommy desimone ile angelo sepe'dir.

netekim 80'lerde sepe, mafya bağlantısı olan bir uyuşturucu satıcısını soyduğu için dairesinde öldürülmüş, burke'un oğlu frank ise yine 80'lerde kötü giden bir uyuşturucu alışverişinde vurularak öldürülmüştür.

burke'un sonu

henry hill, narkotik tarafından yakalanınca bülbül gibi şakımış, burke ve ekibine dair bildiği her şeyi anlatmıştır. bunların içerisinde burke ile beraber bulaştığı boston college basketball takımının maçlarına şike karıştırma, burke'un zamanında öldürdüğü bir dolandırıcı ve irili ufaklı pek çok suç bulunmaktadır.

burke 64 yaşında, uzun süre cefasını çektiği akciğer kanseri sonucu hücresinde ölmüştür.

edit: çok yakın bir zamanda itirafçı olan eski bir gangsterin itiraflarından: bonanno suç ailesi'nin de lufthansa soygunu'ndan pay aldığı ortaya çıkmıştır.