Güney Kore Sinemasının Keşfedilmeyi Bekleyen Hazine Gibi Filmi: Telmisseomding
2000'li yıllardan sonra, sermaye birikimi ve bunun da doğru alanlara yönlendirilmesi ile birlikte, güney kore sineması büyük bir patlama yaşadı. genelde intikam temalı çektikleri pek çok filmle güney kore, sinemada da kendi markasını yaratmayı başardı. hatta 2020 yılında parasite (2019) filmiyle hem en iyi film hem de en iyi yabancı film oscar'larını alarak sinemadaki başarısını gerçek anlamda taçlandırmış oldu. fakat bunlar demek değil ki 2000 öncesinde güney kore sinemasında kaliteli filmler yoktu. bu anlamda, 1999 yılında çekilmiş bir film var ki bir hazine misali tekrardan keşfedilmeyi bekliyor.
chang yoon-hyun tarafından yönetilen "telmisseomding" filmi, aslında vizyona girdiği dönemde hatırı sayılır bir seyirciyi sinemaya çekerek o senenin sükse yapmış (hit) filmlerinden biri olabilmişti. hatta film, daha sonra new york kore filmleri festivalinde bile kendine yer bulabilmiş ve yurt dışında da olumlu görüşler toplayabilmişti. ancak ne olduysa 2000'li yıllardan sonra oldu ve film bir anda unutuldu. hatta imdb'de bile bana göre hak ettiği puana ve oylama sayısına henüz ulaşabilmiş değil.
"telmisseomding", bugün artık bir polisiye-gerilim şaheseri olarak kabul edilen se7en (1995) filminden pek çok açıdan etkilenmiş olmasına rağmen özellikle ikinci yarısında yakaladığı yüksek tempolu ve gerilim dolu karanlık atmosferiyle mutlaka izlenmesi gereken bir polisiye-gerilim filmi olmayı başarıyor.
detektif jo, annesinin hastane masraflarını yasa dışı yollarla karşılamış olabileceğinden şüphelenilen ancak kendi işinde de oldukça yetenekli bir polistir. annesinin hayatını kaybetmesi ve hakkındaki şüphelerin de kanıtlanamamasının ardından kendini yine dehşet verici bir cinayet vakasının ortasında buluverir. şehirde kimliği belirsiz biri ya da birileri tarafından birbirinden alakasız yerlere (bazen bir asansör bazen de bir otobana) siyah bir poşetin içerisinde bir erkek cesedine ait kesilmiş uzuvlar bırakılır. her daim birkaç uzvun eksik olduğu ve genelde de tek bir cesede ait olmayan bu parçalar şehirde panik havası yaratacaktır. polis teşkilatı sırf bu cinayetleri aydınlatmak amacıyla büyük bir ekip kurar ve bu ekipte detektif jo da görev alır.
bu arada, siyah poşet içinde bulunan ceset sayısı da artmakta, kurbanların kimlikleri de gün yüzüne çıkmaktadır. öldürülenlerden birinin hastane kayıtlarına ulaşılır ve bu kayıtlardan kurbanın, yakını olarak chae soo-yeon isminde genç bir kadını gösterdiği öğrenilir. chae soo'ya çalıştığı müzede ulaşan detektif jo ve ekibi, chae soo'yu sorguya çektikleri sırada anlayacaklardır ki chae soo şimdiye kadar öldürülen üç kurbanın da hayatında bir şekilde yer almayı başarmış biridir. kendi iddiasına göre üç kurban da onun bir süreliğine erkek arkadaşı olmuş; ancak chae soo hepsini terk edip gitmiştir.
"telmisseomding", ilk yarısında karmaşık gibi görünen olay örgüsü ve yavaş temposu sebebiyle sıkıcı bir film imajı çizerken; ikinci yarısından itibaren yakaladığı hızlanma ivmesiyle kendini bambaşka bir yere konumlandırıyor. özellikle filmin, bazı sahnelerinde korku filmlerini aratmayacak düzeyde ürkütücü sekanslar yakayabilmesi ve intikam soslu şaşırtıcı bir sonla nihayete eriyor oluşu filmi, aradan geçen onca yıla rağmen başarılı yapmaya yetiyor da artıyor bile.