TARİH 20 Aralık 2021
17b OKUNMA     319 PAYLAŞIM

Güney Kore'nin Kalkınma Modelinde Kadınların Yadsınamayacak Etkisi

Güney kore şu anda dünyanın 11. büyük ve satınalma gücü paritesi bakımından 13. büyük ekonomisi olabilir ancak 1960'lar öncesinde bu halinden eser yoktu. Öğreniyoruz.
iStock

güney kore... tıpkı kuzey kore gibi maden rezervleri yok denecek kadar az olmasına karşın 1975’ten sonra ekonomik olarak inanılmaz bir ivme ile büyüyen bir ülke.

1945 yılında bağımsızlıklarını kazandıklarında toplumun çoğunluğu açlık ve yoksulluk içindeydi. gelişmeleri için gerekli olan doğal kaynaklar ve işgücünden yoksunlardı. işgücünden yoksun olmalarının en büyük sebebi ise kadınların çalışma hayatındaki rollerinin geleneksel nedenlerle kısıtlı olmasından kaynaklanıyordu. medeni haklara bile sahip değillerdi.

bu sebeple dönemin siyasi aktörleri çalışma hayatında ataerkil anlayıştan kaynaklanan nedenlerle atıl vaziyette bekleyen kadınların işgücüne katılmaları için çeşitli girişimlerde bulundular. aynı zamanda ülke yeni kurulduğu için bir uluslaşma bilinci oturtmaları gerekiyordu ve kadınlar bu yüzden önemliydi. 1945 yılında korean women’s national party kuruldu. yine 1948 yılında kadınları uluslaşma sürecine ve ekonomik, sosyal hayata katılmalarını sağlamak amacıyla korean women’s assocation kuruldu.


fakat bu feminist hareketler ilk başlarda kadın hakları konusunda büyük bir başarı sağlamadı. kadınlar çalışma hayatına girdiler fakat erkeklere nazaran daha uzun ve ağır şartlarda yaşıyorlardı. özellikle 1961 yılında yapılan darbe ile fiilen, 1963 yılından itibaren ise resmi olarak başkanlık görevini üstlenen park chung-hee ekonomik kalkınma modeli olarak yüksek emeğe ve ihracata dayalı bir yöntemi belirlemişti. bu yöntemin başarılı olması için gerekli olan düşük ücretler ile çalışacak vasıfsız işgücü olan gençlerin ve kadınların üretimde aktif olarak çalışmaları gerekiyordu. 1963 ile 1985 arası ekonomik olarak aktif kadın nüfusu üç kat arttı. işsizlik oranı ise yüzde 14.8’den yüzde 4,5 seviyesine geriledi. çalışma saatleri ise çok yüksekti ama ilginç olan kadınların çalışma saatlerinin erkeklerden fazla olmasıydı. bundaki en büyük nedenlerden birisi üretim ağırlıklı çok uluslu şirketlerin güney kore’de aktif olarak bulunması ve ağırlıklı olarak kadın nüfusunu istihdam etmesiydi.

Çamaşır yıkayan Koreli kadınlar.

1980 sonrası küreselleşme döneminde ise high tech ürün odaklı üretime başladılar ve istikrarlı şekilde büyümeye devam ettiler. 1998 yılında asya krizinden ve 2008 yılındaki global ekonomik krizden etkilenmelerine rağmen güçlü kaldılar. bu ekonomik yapı ile kadınların siyasete katılımları da arttı. hatta hong sook-ja adlı kadın siyasetçi 1987 yılında yapılan seçimlerde başkan adayı oldu. kadın siyasetçiler taleplerini yüksek sesle dile getirmeye başladılar. en son 2015 yılında 68 saatlik haftalık çalışma süresi 52 saate indirildi.

sonuç olarak insanlarımızın özellikle kadınlarımızın dikkatle incelemesi gereken bir ülke güney kore. yoksul ve ataerkil-muhafazakar bir yapıdan büyük toplumsal ve ekonomik değişimler yaşayarak dünyanın en büyük ekonomilerinden biri oldular.