DÜNYA 9 Temmuz 2021
32,9b OKUNMA     426 PAYLAŞIM

Güney Kore'nin Yakın Gelecekte Sorun Yaratacak Gibi Görünen Aşırı Düşük Doğum Oranı

Güney Kore'deki düşük doğum oranı bir çalışanın ileride birden fazla emekliye bakması gibi problemleri getirebilir.
iStock

istatistik kurumlarında bir sıkıntı yoksa -ki sanmıyorum- güney kore'yi dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş günler bekliyor. ama tabi 40-60 yıl sonrası için konuşuyorum çoğunlukla, o günlere kadar dünyada yaşayan insan kadar uzaylı olması bile olası.

şimdi şöyle ki, bu çalışkan arkadaşlar dünyanın en düşük fertilite oranına sahipler. ama 2. ülkeyle aralarında öyle böyle bir fark yok. hong kong, singapur, macau gibi şehir devletlerini geçersek; nüfusu 10 milyondan büyük 2. en düşük fertilite oranına sahip ülke ukrayna, 1.22 ile. güney kore'nin oranı ise sadece 0.84. evet 0.84.

Fertilite: Doğurganlık.

bir ülkede nüfusun göç harici stabil kalabilmesi için, fertilite oranının 2.1 üstünde olması gerek. ama 1.7; 1.8 gibi orana sahip ülkeler aldıkları küçük göçlerle nüfuslarını stabil tutabiliyorlar. nüfuslarını stabil tutmaları önemli çünkü endüstrileşmiş ülkelerde iş gücünün azalması demek, üretimin azalması demek. ülkenin pazar payının azalması, yatırımların uzaklaşması demek. belki de en kötüsü, 65 yaş üstü bağımlı nüfusun artması; hem çalışan nüfus hem de emekliler için nice zorluklar demek.

fertilite oranı sıralamamıza geri dönelim

2. sıradaki ukrayna bizim için güzel bir örnek. 80'lerin ortasından itibaren, başta dağılmaya başlayan sovyetler olmak üzere, varşova paktı ülkelerinde doğum oranları azalmaya başlıyor. ölüm oranları (mortalite oranı) ise tam aksine artmaya başlıyor. tam 1992 yılında bu iki oran çakışıyor ve bu trende russian cross deniyor. ukrayna'yı yeniden ele alırsak; russian cross'tan sonraki ilk yıl 93'te 52 milyon 244 bin olan ukrayna nüfusu, 2020 sonunda 41 milyon 900 bine geriliyor. burada atlanmaması gereken 2 noktadan ilki, kırım meselesi yüzünden ukrayna nüfusundan direkt eksilen 2.5 milyon kişidir ve ikincisi ukrayna'nın verdiği yoğun göçtür.

üstelik ukrayna'da bu dramatik düşüş yaşanırken fertilite oranları 1.4 ile 1.7 arasında gezinmiş. kore'nin fertilite oranı ise 83'teki 2.03'ten beri sürekli düşmüş; en son 0.84'e kadar gerilemiş.


peki kore'nin nüfusu bu süreçte neden azalmadı?

çünkü kore savaşından sonra tabiri caizse yemeyip içmeyip çocuk yapmışlar. fertilite oranları 1960'da 6.0; 70'te 4.5; 80'te 2.8 imiş ve sonra da 2.1 altına inmiş. yani henüz iç savaştan sonra doğan 'boomer' nesli yeni yeni yaşlanıyor. değinilmesi gereken bir nokta da, kore'nin fertilite oranındaki düşüşün başka bir ülke ile karşılaştırılamayacak kadar dramatik olması. mesela kore'nin ezeli rakibi japonya'da ilk kez 1957 yılında 2.1 altına düşmüş oran. hatırlarsanız bu yıllarda kore'de 6.0 üzerinde fertilite görülüyordu. japonya 60 yıllık süreç içinde en düşük 1.26'yı görerek 1.3-1.4 seviyelerinde dengelenmiş görünüyor. kore ise sadece 23 senede 6.0'dan 1.7'lere düşmüş.

daha fazla karıştırmadan noktalayalım

51 milyon 800 bin kişilik bir nüfusa sahip kore'de, 0.84 fertilite oranı ile geçen yıl 272.000 bebek doğmuş. benzer nüfuslara sahip ülkelerden kenya'da tahminlere göre 1 milyon 200 bin çocuk doğduğunu düşünürseniz, şimdi gerçekten durumun vehametini anlayabilirsiniz. ama hadi kenya çok ekstrem bir örnek derseniz 49 milyonluk kolombiya'da 900 bin bebek doğmuş. dünya'nın en düşük 3. doğum oranına sahip (10 milyon nüfusun üzerindeki ülkeler içinde) ve kore'den 5 milyon az insanın bulunduğu ispanya'da bile 340 bin bebek doğmuş.

sözün özü, sevgili koreli dostlarım, k-pop filan dalgasına falan biraz aklınız havalarda herhalde. şöhret keyiflidir ama geçicidir de. 2050'lerde 1 çalışan 3 tane emekliye bakmak istemiyorsanız çocuk yapın.

incelemek isteyenler için kaynaklar:
kore'nin demografisi
fertilite oranlarına göre ülkeler
russian cross