içeriğe değil, şekle önem vermesi; şekilci olması. mânâyı değil maddeyi görmesi,

bakması ama görememesi,

insanı, duyguyu, aşkı çok çabuk tüketmesi,

çok şeye sahip olup hiçbir şeye sahip olamaması. örneğin google diye birşey var ve istediğimiz zaman her şeyi bulabiliyoruz ancak "nasılsa elimizin altında" diye düşünerek ondan öğrendiğimiz hiçbir şeyi zihinde tutmuyor, kolay edinilen bilgiye değer vermiyoruz.

sevememesi...

istediğimiz şeyleri yapabilmek için istemediğimiz şeyleri yapmak zorunda olmak. sırf parası ve iş bulma imkanları iyi diye istemediğimiz bir bölümü okumak, 15 gün tatil yapabilmek için tüm sene it gibi çalışmak vs diye uzar bu liste. tamam hayat hep bal kaymak olsun demiyorum ama şuanki durumda büyük bir terslik olduğu da ortada. ve bu durumu ne kadar azaltabilirsen o kadar mutlusundur bence.

- geleceği garanti altına almak adına uzaklara gitmek.
- organik beslenmenin lüks sayılması.
- her çağda olduğu gibi; savaşlar, katliamlar, hastalıklar.
- en gelişmiş ülkelerde dahi hâlâ ataerkil düzenin etkilerinden çıkılmamış olması.
- sanal ortamlarda giderek artan gösteriş sevdası, görgüsüzlük.
- günlerin, yılların; para karşılığı satılması. (modern kölelik)

- insanlık her gün yeni geliştirilen teknolojileri ile, projeleri ile övünür iken; hala açlıktan ölenlerin, evsizlerin, ve dünyaya geldiğine pişman çocukların olması.
- genel olarak gitgide basitleşen bir sanat anlayışı.
- girilen sayısız sosyal ortama, tanışılan yüzlerce insana, telefona gelen onlarca mesaja rağmen, anlamsız bir kalabalığın içinde aslında yapayalnız olduğunu içten içe hissetmek.

kabuller (bkz: zaman kavramı) ve dayatmalar üzerine kurulu medeniyetin gösterdiği yönde ilerlerken, duruma uyanan ve bir terslik olduğunu tespit eden bilinçaltının sürekli depresyon merkezli uyarılar pompalaması.

yaşama amacını kaybetmesidir, pek çok kez kendini ben ne yapıyorum diyerek kendini sorgularken bulur.

doğal yaşamdan uzaklaşmaktır

tatminsizliktir.

(bkz: hayatın fatura ödemekle geçmesi)

*hadsizliğin özgüvenle karıştırılması;
*seçenek bolluğunun getirdiği karasızlık;
*hiçbir şeyden tam keyif alamama, hep bir eksiklik hissi.

'sensörlü tuvalet lambasi' . tam o an da lamba sönüyor, elini kolunu yukari kaldiriyorsun yanmiyor daha dogrusu yanmakta güclük cekiyor.hangi mantikla böyle bisey yaptilar anlamiyorum, bence modern insanin cektigi en büyük sikintilardan biridir. gereksizdir.

köysüzlük. köyde yaşamalıyız.

zamanı verimli kullanamamız ve sürekli koşturmaca halinde olmamız.

ömür geçip gidiyor farkında değiliz.

hayattaki kucuk mutluluklari artik gorememek..

internet hızının yavaşlığı

"şimdi çok çalışayım sonra güzel zaman geçirmek için param olsun" mantığıyla çok çalışmasına rağmen o geçirilecek güzel zamanların hiç gelmemesi. hayatı erteliyoruz gibime geliyor sözlük.

modernliği yanlış yorumlamak ve kendini modern sansa da modern olamamaktır.