Hayatımızın Baş Belası Stres Neden Sosyal Yaşamda Daha Çok Ortaya Çıkıyor?
stresin metabolizma üzerindeki etkilerini ispatlamak amacıyla stanford üniversitesi'nde robert sapolsky tarafından yapılmış bir çalışmayı bildiriyorum (belgesel değil, yeni de değil). insana en yakın tür olduğundan çalışmada baboon türü maymunlar doğal ortamlarında izlenmişler. çalışma kan analizleri yapılmak suretiyle bilimsel bir temele oturtulmuş (gözlem değil). ilk tespit düşük kilolu baboonların, yüksek kilolu olanlarına nazaran daha yüksek ldl, daha düşük hdl ve daha düşük glukokortikoid seviyelerine sahip olmalarının görülmesi (takip edilen bir iki tane daha hormon var). yani kabilede zayıf olan üyeler sürekli dayak yeme stresi çektiklerinden her an kalp krizi geçirme riskine sahipler ve bu korku onların bağışıklık sistemini de zayıflatarak yaralarının daha uzun sürede iyileşmesine neden oluyor, dolayısıyla gerek kalp krizinden, gerek enfeksiyon nedeniyle ölüme daha yakınlar. güçlü olan üyeler ise gayet normal kan seviyelerine sahipler, çünkü tuzları kuru.
kabilenin liderini alıp, başka bir kabileye götürüp bırakıyorlar. bir süre sonra kan analizi yenileniyor ve görülüyorki bizim güçlü maymunun metabolizması alt üst olmuş. çünkü lider olmak ve yeni kabileye gücünü göstermek zorunda. bu stres aynı şekilde ldl'nin yükselmesine, hdl'nin düşmesine ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden oluyor. gücünü ispatlamak durumunda, attığından daha fazla dayak yerse yenilecek, panik başlıyor, bu onun için sonun başlangıcı olabilir. bu arada yeni katılan bu iri kıyım baboon, kabilenin liderinin de sistemini alt üst etmektedir. o da koltuğunu kaptırma tehlikesi karşısında stresi yoğun hissetmeye başladı, bu savaş onu ikincil pozisyona düşürebilir.
liderlerin kavgası süregiderken grubun diğer üyelerinin en kokmaz/bulaşmazların bile kan analizleri bozuluyor, çünkü ortamda kaos var ve bu zayıf üyeler kimden yana olacaklarını bilemez haldeler. bu savaş neticelenmeden rahat yüzü görmeleri mümkün değil, her an tetikteler, tokatın kimden geleceği belli değil, filler tepişirken çimlerin ezilmesi kaçınılmaz.
bir diğer tespit edilen nokta, ortamdan ve güçten bağımsız olarak bazı baboonların hep kötü tablolar sergilemesi, çünkü allah onları öyle yaratmış, onlar hep gergin, lüzumsuz korkuları var ve kan değerleri çok kötü. uzun bir kuyrukta veya sıkışan trafikte bazı insanlar gündüz rüyası görürken ve hayallare dalmak için fırsat bulmuşken, bazılarının sinirden kudurması ve kendi kendilerini yemeleri olarak açıklanabilir. aynı etkiye farklı tepkiler...
bir sürü detay var, onlara hiç girmeden neticeyi özetleyelim.
1. güçsüzlük, zayıflık
2. her türlü değişiklik
3. kaos, yüksek risk ortamı
4. genetik özellikler, genel düşünce yapısı
bu nedenlerden dolayı insanlar strese giriyorlar ve metabolizmaları doğrudan ve olumsuz etkileniyor. kalp damar ve enfeksiyon hastalıklarının adayı oluyorlar. en küçük bir operasyonda dahi yaraları çok geç iyileşiyor ya da hiç iyileşmiyor ve bütün komplikasyonlar, ilaç yan etkileri onları buluyor.
bir diğer sonuç stresin hayati ama olumlu etkisi üzerine. eğer stresin metabolizma üzerinde hiç etkisi olmasaydı canımızı tehdit eden bir tehlike karşısında ateşleyici turbo güçten mahrum kalacaktık. deprem olduğunda kimse can havliyle kendini dışarı atmayacak, sakin sakin evde oturup geçmesini bekleyecekti. eğer zebra, kaplanı gördüğü anda hayatının en hızlı koşusunu yapamayacak olsaydı zebra diye bir tür olmayacaktı. stres canlıların canlı kalmalarını sağlayan tetikleyici bir ön uyarı sistemi. ancak, tehlike yokken de alert vaziyette dolaşmak gereksiz olduğu gibi çok kıymetli olan enerjinin boşa harcanması demek hatta bir nevi kendini zehirleme.