BASKETBOL 2 Ocak 2020
14,2b OKUNMA     376 PAYLAŞIM

Hayatını Kaybeden Eski NBA Başkanı David Stern'ü Büyük Yapan Şey Neydi?

90'lar ve 2000'lerde NBA'i takip eden neslin aklında kalan karakterlerden biri de kuşkusuz David Stern idi. Sadece NBA değil, dünya basketbolunun gelişmesinde de emeği bulunan yönetici, beyin kanaması sonucu TSİ bugün hayatını kaybetti. Peki bugün kendisini neden anıyoruz? Neler yaptı Stern? İnceleyelim.


Kısaca neler yaptı?

çağ açmış çağ kapatmış olan efsane nba komisyoneridir david stern. tartışılmaz şekilde nba'i nba yapan adamdır (michael jordan'la birlikte).

nba'deki uyuşturucu sorununu bitirdi. ligi temizledikten sonra larry bird-magic johnson rekabetine dayalı nba'i parlatmaya çalışırken basketbol tarihinin en büyük oyuncusu sayesinde (jordan) nba'i küresel bir değer haline getirdi. ligi, gelirlerini muazzam seviyelere getirdi. hem aktif hem emekli oyuncular için belli hayat garantileri sağladı. nba'i uluslararası değer haline getirirken başka kıtalardan oyuncuları lige adapte ederken nba'le beraber dünya basketbolunun seviyesini de yukarı taşıdı. 90'larda gelen internet devrimini anında yakaladı ve ligin küresel değerini bir kez daha arttırdı. ligi saygın bir organizasyon haline getirdi. hepimizin sevdiği nba bu adamın yönettiği lig idi. 2014'e kadar muazzam işler yaptı.

toprağı bol olsun, bu gezegende yaptığı iyi şeylerle hatırlamak lazım. büyük adamdı. efsaneydi.

Ligi nereden alıp nereye getirdiği konusunu detaylandıralım

basketbolun diğer amerikan sporlarına göre küresel olarak çok daha fazla ağırlığının olmasının tamamen stern ile bağdaşması tabii ki çok gerçekçi olmaz. stern yerine x bir kişi de o dönem nba'in başına geçmiş olsaydı, o eşik bir yerde öyle ya da böyle atlanırdı muhtemelen. fakat 1980'lerin ortasında bunu kafaya koyup, 30 yıl boyunca üstüne koyarak bıraktığı mirası pek fazla kişinin ardında bırakabileceğini sanmıyorum.

stern 1984 yılında ligin başına geçtiğinde playoff maçlarının dahi bir kısmının banttan yayınlandığı lokal bir organizasyon halindeydi nba. ilk yıllarında yanılmıyorsam bir arjantin televizyonu kanalına nba'in haftalık özetlerini yıllık 2000 dolar gibi komik bir miktara "hacı alın bakam şu özetleri memlekete soccer dışında bir şey girsin .." diye satarak pazarı büyütme adına ilk adımları atıyor. bugün dönüp bakıldığında komik olsa da o dönemin şartlarında herhalde kimsenin denemeye değer dahi görmeyeceği ölü bir yatırımla başlayarak.

o yıllara dair kendi ağzından hatırladığım en akılda kalıcı anekdot ise lig için sponsorluk potansiyeli taşıyan bir firma ile toplantı yapmanın ne kadar çetrefilli bir süreç olduğundan bahsetmesiydi. "eğer 1 saatlik bir görüşme ayarlayabilirsek, bu zamanın 45 dakikasını onları ligdeki tüm oyuncuların uyuşturucu bağımlısı olmadığına ikna etmekle harcıyorduk..." demişti. o yıllarda sponsorların bir avuç keş adamın basketbol oynadığı yer olarak gördüğü nba'e olan bakış açısını anlatırken.


en büyük şansı da hiç şüphesiz ligin başına geçtiği yıl olan 1984'ün haziran ayındaki nba draft'ında michael jordan'ın ve birçok hall of fame ismin lige adım atması oldu. 1992 olimpiyatlarında ilk kez profesyonel nba oyuncularıyla bir uluslararası bir turnuvaya gidilmesiyle de ektiklerini biçmeye başladı. hem de 1 yıl önce hiv nedeniyle emekli olmak zorunda kalan magic johnson'ın o takıma katılmasına tamamen destek vererek. wnba'de de, bugünün g league'inde de, çin pazarında da, kanada'nın lige dahil edilmesinde de bu adamın imzası var. nba tarihinde yer etmiş hemen hemen her önemli karenin içinde bu adamı bulmak mümkün.

stern bu ligin tarihinde hiç olmasaydı da tim donaghy ve hakem skandalları yine konuşulur, seattle şehri yine takımsız kalır, draft lotarya'sında eyyam döndüğü tekrar tekrar tartışılır, her zaman her türlü şaibe ve komplo teorisinin ardı arkası kesilmezdi muhtemelen. ama stern olmasaydı nba bugün olduğu organizasyon seviyesinin ne kadarına gelebilir, küresel pazarda yerini bu kadar sağlamlaştırmayı hangi noktada başarır ya da başarabilirdi ondan pek emin değilim.

herhalde geceleri yatarken pijama niyetine sırta geçirilen bir nba tişörtünde bile bu adamın imzası olsa hakkıdır. huzurlar içinde yatsın.

Stan Lee, Yarattığı Karakterlerle Böylesine Özel Bir Sanatçı Olmayı Nasıl Başarmıştı?