"insan parası warsa çalışmak zorunda kalmaz.böylece zamanı satın alır.bu kalan zamandada kendini mutlu edebilcek şeyleri yapar.yani para mutluluğu satın alır."

camus der ki : "hatırlamak icin yavaslar, unutmak icin hızlanırız"

"haklı olma ihtiyacı, sıradan insanlara özgüdür."

"atesten ve yiyecekten yoksun bir insan icin ozgurluk, hic de acelesi olmayan bir lukstur". bir tespit bu kadar kisa ama net ifade edilebilir mi?

“bir adam tanıdım, kafasız bir kadına yaşamının yirmi yılını verdi, her şeyi feda etti ona, dostlarını, emeğini, dürüstlüğünü bile; ama bir akşam, kadını hiç sevmemiş olduğunu anladı. canı sıkılıyordu, hepsi bu, insanların çoğu gibi canı sıkılıyordu. böylece karmaşa ve dram dolu bir yaşam yaratmıştı kendine. bir olayın olması gerek, insan bağlantılarından çoğunun açıklaması bu işte. bir olayın olması gerek, hatta aşksız bir köleliğin, hatta savaşın ya da ölümün bile.” demiştir düşüş'te.

"insan söyledikleriyle değil, söylemedikleriyle insanlaşır" cümlesini dile getirmiş insan..

"firtinanin siddeti ne olursa olsun, marti sevdigi denizden asla vazgecmez."

albert camus

"onumden yurume, takip etmeyebilirim. arkamdan yurume, liderlik etmeyebilirim. yanimdan yuru ve arkada$im ol."

"prensiplerine bağlı kalmayı, mutluluğa yeğleyenler, kendilerini şartladıkları koşullar dışında mutlu olmayı da reddederler. eğer kazara mutlu olurlarsa, elleri ayakları dolanır, mutsuzluktan mahrum kaldıkları için mutsuz olurlar."

"iyi düşününce söylenecek bir şeyim olmadığını anlamaktaydım. kendi kendimi seyrediyormuş gibi bir hisse kapıldım."

cümlesiyle yabancılaşmanın en güzel tanımını yapan yazardır.

''sokaklardan başka yerde bilinç yoktur, çünkü tarih yalnız sokaklardadır.''

'hayata karşı işlenen bir günah varsa, bu günah, hayattan umut kesmekten çok, başka bir hayat umup bu hayatın muhteşemliğini gözden kaçırmakta yatar.'

"huzur, suskunluk içinde sevmek olabilirdi. ama bilinç ve insan var; konuşmak gerekiyor. sevmek cehenneme dönüşüyor.", sözlerinin sahibi aşmış yazar. çoğu ilişkinin özetini geçmiş.