şimdi, elimizdeki en net bulgular şöyle

1) barbaros yüksel'in 1 ekim 1993 yılında tercüman gazetesinde yazdığı köşe yazısı:

"[..] çocuk hugo'yu yere düşürüyor ve yüz kızartan bir okkalı küfür sallıyor. tolga, müdahale ediyor. bu sefer çocuk sunucuya aynı küfürü ederek telefonu kapatıyor. [..]"

2) facebook'tan iletişime geçilen barbaros yüksel'in konu hakkındaki yorumu.

"merhaba, evet o yazıyı 1 ekim 1993 yılındaki tercüman gazetesindeki köşemde yazdım. bu programı izleyerek ve not olarak yazmıştım. zannedersem yazıdan 5-6 gün önce yayınlandı. yani 24-25 eylül 1993 gibi”

çeşitli kaynaklara göre konuşmanın devamı;

"aynen öyle telefonda tuşlara basılan bu oyunda çoçuk yanlış tuşa basıyor hugo'yu yere düşürüyor. hugo'ya küfür ediyor. tolga uyarıyor ardından aynı küfürden sunucuya da ediyor. tolga garipoğlu'nun yalanlaması bu olayı tekrar gündeme getirmek istememesi ve küfür olayı ile ilgili adının geçmek istememesi olabilir.."

3) tolga abi ile hugo'nun yapımcılığını yapan alphan manas'ın konuyla ilgili attığı tweet

"son günlerde çeşitli yayın organlarında "hugo'da küfür edildi mi?" tartışmasına son verelim: "senin de aq" söylenmiştir"

4) programın kamera ekibinde yer alan osman, burak güngör'ün youtube kanalında şu açıklamaları yapıyor:

"Tolga'nın bunu yalanlamasını anlamıyorum. Ben o yayındaydım. Çocuğun ismini çok emin değilim; Alper olabilir, Alperen olabilir. Çocukla bir iki konuştuk, tanıştık. Diyarbakır'dan falan, önce çok şeker her şeyi. Hazırsan başlayalım mı Alperciğim? dedik, başladı. Çocuk ya tuşa yanlış basıyor ya da tuş basmıyor, bilmiyorum. Bir aksilik var yani. Hugo bir sendeledi, yoldan çıktı. Biz de diyoruz acaba kim konuşacak? Çocuk mu konuşacak, Tolga mı konuşacak? Hugo'nun 'a...a k....m' dedi. Biz bir anlamadık falan. Reji falan karıştı. Reklam hazırlayın şeyine geçtiler. Ama dedi Alperciğim ya olabilir dedi bunlar, 'Senin de a....a k....m' dedi."

elimizdeki bulgulara göre 1 ekim'den belki 1 hafta, belki daha kısa bir süre önce bu olay yaşandı. ama hangi gün? 

burak güngör'ün şu video'sunun altında konuşulanlara bakıyoruz:

+ "oyuna katılan çocuğun telefonu çevirmeli telefondu. çocuk tren ve dağ seçmişti. (o zamanlar 2 bölüm birden seçiliyordu.) tren oyununda tuşları çevirdiğini duyabiliyorduk ama algılaması en az 10 saniye sürüyordu. 3 hakkını çok kısa bir sürede bitirdi. tolga abi de o zaman çocuğu da çok teselli etmemişti. birebir hatırlamıyorum ama "tuşlu telefon ile tekrar katılmanı öneririm" gibi birşey söyleyince, çocuk kızdı ve "tolga abi hugo'nun da a.q. senin de" deyip kapatmıştı. tolga abi de bir duraksadı. "sanırım öyle demek istemedin değil mi?" gibi bir şey söylemişti. tabi o zamanlar ben de henüz 6-7 yaşındaydım. annem de yanımdaydı, bunu duyunca hemen televizyonu kapatıp hugo'yu yasaklamıştı bana."

+ "olayın ertesi günü okulda herkes bu konuyu konuşuyordu, hatta bir kaç gün sonra ziyaretime gelen kuzenim (1000 küsür km ötedeki bir başka şehirde oturuyordu) bile bu konuyu anlatıyordu."

+ "arkadaşlar 89'luyum ben bu olayı okuldan geldiğimde öğle yemeği yerken hatta çorba içerken canlı izledim. ağzım açık kaldı."

insanların hatırladığı kadarıyla;

- olayın olduğu gün okul var
- ertesi gün de okul var
- barbaros yüksel'e göre yazdığı tarihten 4-5 gün önce bu olay olmuş.

sonuç: köşe yazısından 4 gün önce desek, 27 eylül pazartesi oluyor. ancak barbaros yüksel sonrasında "24-25 eylül" gibi bir kestirmede de bulunuyor. 25-26 eylül haftasonuna denk geliyor, okul olması imkansız; 24 eylül ise cuma ve ertesi gün okul yok. dolayısıyla olay çok büyük ihtimalle ya 23 eylül 1993 perşembe ya da 27 eylül pazartesi, bir ihtimal de o hafta içinde yaşanmış.