TARİH 10 Eylül 2020
196b OKUNMA     1411 PAYLAŞIM

Hülagü Han, Asla Ele Geçirilemez Denen Alamut Kalesi'ni Nasıl Aldı?

Haşhaşilerin lideri Hasan Sabbah ve tarikatının konuşlandığı yer olan Alamut Kalesi, İlhanlı Devleti'nin kurucusu ve ilk hükümdarı Hülagü tarafından nasıl ele geçirildi?

hülagû; cengiz han'ın torunu, ilhanlı devleti'nin kurucusu ve ilk hükümdârıdır. adının geçtiği ilk kaynağa göre daha 9 yaşında iken 11 yaşındaki abisi kubilay ile birlikte at üzerinde ava çıkmış ve iyi bir av çıkardıkları için dedeleri cengiz han tarafından ödüllendirilmişlerdir. mengü han döneminde bu iki kardeşten kubilay, çin üzerine; hülagû ise yakındoğu'ya sefere gönderilir.

moğol merkezî kurultayı, hülagû'ye bu dönemde islâm dünyasında terör estiren ismailî yani haşhaşî tehdidini ortadan kaldırması görevini verir. hatta hülagû, meşhur bağdat saldırısını gerçekleştirip halife müstas'ım billah'ı öldürmeden önce kendisine mektuplar yazıp alamut kalesi'ni ortadan kaldırmak istediğini, abbasî - islâm halifesi olarak kendisinin de bu konuda ona asker göndererek yardımcı olmasını istemiş fakat bu isteği kabul görmemiştir.

nitekim hülagû'nün ordusu tarih boyunca onlarca kez binlerce asker tarafından kuşatılan ama hiçbir zaman ele geçirilemeyen alamut kalesi'ni 1256 yılının aralık ayında bir kez daha kuşatır. bu kuşatmada kayıtlara göre 200.000 civarında çadır vardır. kaleye sadece dar bir patikadan çıkılabilmektedir ve elbruz dağları üzerinde yaklaşık 2.000 metre yükseklikteki bu kaleye bu yoldan saldırıya uğramadan ulaşmak mümkün değildir.


askerler, umutsuz bir şekilde kuşatmayı devam ettirirlerken hülagû, beklemenin anlamsız olacağını düşünür ve dağın içerisinde yüzlerce tünel kazılmasını emreder. bu tünellerin içerisine petrol ve barut doldurulur.  metrelerce uzunluktaki fitiller ateşlenir ve kale yerle bir edilir. bu işlemleri gerçekleştirenler hülagû'nün ordusunda bulunan hitaylı mühendislerdir. bu kişiler kuzey çin bölgesinde bulunan hitay eyaletinin halkındandır. malumunuz barutun icadı da çinliler tarafından gerçekleştirilmiştir ve ilk olarak 8. yüzyılın sonlarında patlayıcı olarak kullanıldığı belirlenmiştir. çin yazılı kaynaklarında yanılmıyorsam 11. yüzyılın başlarına ait bir kitapta barutun nasıl üretilip saklanılacağı ve nasıl patlayıcı olarak kullanılabileceği yazılıydı. bu arada hitaylılar için " kıtay türkleri " diyen bilimadamları da mevcuttur.

görülüyor ki hülagû'nün ordusu da tıpkı dedesi cengiz han'ın ordusundaki gibi görev dağılımları konusunda işin ehli kimselerden oluşmaktadır: komutanların çoğunun türk, mühendislerin çinli oluşu vs.

tabii kale patlatılmadan önce alamut'un o dönemki reisi rükneddin hürşah, hülagû'ye teslim olmuş; kaledekiler kılıçtan geçirilmişlerdir. burada özellikle bazı arap tarihçiler kütüphanenin de yakıldığını söylerler ama bu yalandır. kale patlatılmadan önce meşhur alamut kütüphanesi hülagû tarafından dönemin en ünlü tarihçilerinden cuveynî'ye teslim edilmiştir. rükneddin ise hülagû tarafından affedilip karakorum'a, mengü han'ın yanına gönderilmişse de mengü han, kendisini öldürtmüştür.

islâm dünyası, devrin en tehlikeli suikastçileri olan haşhaşîlerden böylece sonsuza dek kurtulmuştur.