marlboro ilk ciktigi yillarda satislari asiri kotu gider, iflas noktasina gelir. sirket neredeyse kapanmak uzeredir. 

5. gunun safaginda dogudan bir adam gelir ve der ki "satislari bir ayda 3'e katlarsam sirkete yari yariya ortak olurum. yok eger beceremezsem omrum boyunca fabrikada tutun sararim sanki kendim icecekmisim gibi" der. sirket sahipleri de zaten yakinda iflas edicez kaybedecek bir seyimiz yok deyip alpay'in bu teklifini kabul ederler. 

bu adam ilk is olarak "bana bulabildiginiz kadar bos marlboro paketi bulun" der. istedigi paketler gelince bunlara kullanilmislik havasi katmak icin paketlerin hepsini ezer, burusturur, kulaklarindan tutup gecmisini.. 

öhm.. daha sonra bu kullanilmis havasini verdigi bos paketlerini bazilarini ucak kiralayarak safak vakti kimsecikler gormeden sehrin uzerine birakir, geri kalani da coluk cocugun eline vererek "alin bunlari saga sola atin, yerlere atin. bu coplerle pisletin her yeri" der. 

halk sokakta, kaldirimda her yerde bos marlboro paketleriyle karsilasir ve "olm bu ne lan boyle herkes marlboro kullaniyo gidip ben de alayim bakiyim" der ve satislar 3 degil 5'e katlanir. 

ve su an bile dunyanin en cok tuketilen sigarasi marlborodur. buldugu bu pazarlama yontemi ile satislari bu kadar cok arttirip da sirketin yari hissedari olan kisi ise philip morris'in kurucu ortaklarından birisidir.