EDEBİYAT 5 Eylül 2023
9,9b OKUNMA     355 PAYLAŞIM

İlham Aldıklarıyla Birlikte: Alice Harikalar Diyarında'nın Kendini Okutturan Ortaya Çıkış Hikayesi

1865 tarihli kült hikayenin nasıl ortaya çıktığını öğreniyoruz.

alice in wonderland... kanımca yazılmış en güzel masaldır. ama bunun yanısıra hakkında çoğumuzun bilmediği güzel detayları da barındırır. bu detaylar bilindiğinde zaten kusursuz olan bu masal daha da güzelleşiyor.

masala ismini veren "alice" gerçek bir karakterdir ve gerçek ismi alice liddel'dir

alice'in babası university of oxford'da matematik bölümü başkanı ve masalın yazarı lewis carroll'da aynı bölümde matematik hocası. bu arada lewis carroll bir mahlas. yazarın gerçek ismi "charles dodgson" henry liddel (alice in babası) ile lewis carroll aynı zamanda çok iyi iki arkadaş.

Lewis Carroll

bir başka ilginç detay ise alice ve lewis'in aynı sinir hastalığından muzdarip olmaları

hastalığın adı "todd syndrome". bu hastalığa sahip bir insan sık sık halüsinasyon görmekte, bunun yanında da objeleri olduğundan çok daha büyük ya da çok daha küçük algılamakta.

hikaye, lewis tarafından alice ve kardeşlerine ilk defa 1862'de nehirde yaptıkları bir tekne gezisinde spontane anlatılmış. alice ve tüm aile hikayeden o kadar hoşlanmışlar ki bu gezi sonrasında her bir araya geldiklerinde lewis carroll'dan hikayeyi tekrar anlatmasını istemişler. chester kedisi ve kötü kalpli kupa kraliçesi aslında orijinal anlatımda yok. fakat lewis carroll hikaye sıkıcı olmasın diye her anlattığında içine yeni karakterler eklemiş.

1864 senesinde bir noel akşamı aile yine ısrarla aynı hikayeyi anlatmasını isteyince lewis caroll aynı hikayeyi ilk defa bugünkü haliyle anlatmış. eve döndüğünde ise kendisi de anlattığı hikayenin zenginliğinden etkilenmiş olsa gerek, hikayeyi yazıya dökmüş.

masala ilk olarak "alice in elf land" ismini veren lewis yazdığı hikayeyi beş kopya yapmış ve dördünü alice ve ailesine hediye etmiş (birini de kendisine saklamış). fakat alice masalın ismini beğenmemiş ve "alice in wonderland" olmasını istediğini söyleyince lewis carroll onu kırmamış ve masalın ismini değiştirmiş.


masal aslında 368 sayfalık mükemmel bir macera romanı

kötü karakter belli, iyi karakter apaçık ortada, mesaj kaygısı gütmeden sadece eğlenmek amacıyla okunsun diye kaleme alındığını, lewis'in kendi günlüğünde yazanlardan anlıyoruz.

kitap ilk defa 1865 senesinde basılıyor ve bir anda zamanının en çok satan kitabı haline geliyor.

kraliçe victoria'nın da eline geçen kitap onun tarafındanda çok beğeniliyor. (hatta bir efsaneye göre uzun bir süre devamlı yanında taşıyıp beraberinde ki hizmetlilere sesli okutuyormuş.) fakat efsane olmayan gayet gerçek bir detay daha var. o da kraliçe'nin lewis carroll la tanışmak istemesi. ingilizceyi bu denli güzel kullanan biriyle bir an önce tanışabilmek için şehrin en ileri gelen sanatçıları, edebiyatçıları, bilim insanlarını davet edeceği bir balo düzenlemiş. elbette bir davetiyede lewis'e ulaşmış. tuhaf olan ise lewis carroll'ın (kendi günlüklerinden anladığımız kadarıyla) kraliçeyi hiç sevmemesi. fakat emir büyük yerden. katılmış davete. hem de alice ve alice'in anne-babasıyla birlikte.

davetin ortalarında bir yerde kraliçe lewis carroll un yanına yaklaşmış ve ona "kitabınızdan çok etkilendim, eğer sizin için de bir mahsuru yoksa bir sonra ki kitabınızı bana adamanızı istiyorum" demiş. dedik ya emir demiri keser. "seve seve kraliçem, bu benim için çok büyük bir onur olur" diye cevap vermiş lewis carroll. zaman geçmiş lewis carroll yeni kitabını yazmış ve kitabın ilk sayfasına "majesteleri kraliçe victoria'a adanmıştır" diyede bir not ekletmiş.

yukarıda da belirtmiştim, lewis carroll bir mathematic profesörü ve alice in wonderland'den sonra yazdığı ilk kitap bir matematik kitabı, ismi ise "an elementary treatise on determinants, with their application to simultaneous linear equations and algebraic equations"... kraliçenin bu densizliğe karşı verdiği tavır bilinmese de çok mutlu olmadığı tahmin edilebilir bir durum.

bu arada lewis carroll'n çektiği birçok alice, ve alice ile kardeşlerinin olduğu fotoğraf günümüze kadar ulaşabilmiş.

bu resimde alice en sağda, ortada "ina" solda ise "edith"


bu resimde de, alice'in kendisi