KÜLTÜR 10 Ağustos 2017
99,6b OKUNMA     884 PAYLAŞIM

İmmanuel Kant'ın, İnsan Doğasının Ahlakını Derinlemesine İnceleyen Ödev Ahlakı Kuramı

Kantı'ın evrensel ahlak görüşünün temelini oluşturan ve sorumluluk, akıllı bir insan olmak gibi kavramları tekrar düşünmemizi sağlayacak olan ödev ahlakını Sözlük yazarı "lilithlou" anlatıyor.

immanuel kant'ın ahlak görüşünün temelini oluşturan kavramlardan biridir. ödev ahlakı kavramını incelemeden önce kant tarafından geliştirilmiş olmasının sebebini açıklamak gerekir. yaşadığı dönemin etkisinde olan kant, o dönem için hümanizm görüşünü savunan bir hümanisttir. dolayısıyla geliştirdiği düşünce sistemleri de hem inancı ile hem de hümanist karakteriyle aynı doğrultudadır.

öncelikle kant hristiyanlığın etkisini de inceleyerek evrensel bir ahlakın mümkün olduğunu savunur.

bu iddiasını geliştirirken bu şekilde düzenlenecek bir evrensel yasanın doğa yasaları gibi kendiliğinden ve şartlara göre gelişmiş olmasını değil, olması gerekeni yani yapılması gerekeni içeren ve önceden belirlenmiş kuralları içeren bir yasa ile olabileceğini savunmuştur. bu yapılması gereken ve olması gereken davranışları ise insan iradesiyle belirleyebileceğini iddia etmiştir. dolayısıyla insanın kendi ahlak yasasını kendisinin belirleyebileceğini savunur. yani ahlakın kaynağı bir dış etkenden bir dış kaynaktan doğmayacak tamamen insanın kendi iradesiyle oluşacaktır. 


iradeyle oluşan ahlaki davranış yükümlülüğünün zorunluluk mu yoksa ödev mi olduğu konusunu açıklayabilmek içinse kant'ın eylemleri inceleyişini dikkate almamız gerekir. kant eylemleri ikiye ayırır;

a. zorla yapılan eylemler
b. özgür iradeyle yapılan eylemler

bu kapsamda ahlaki davranışlar özgür iradeyle yapılan eylemlerin altında değerlendirilir. ahlaki eylemler incelendiğinde ise karşımıza ödev ahlakı kavramı çıkmaktadır. ödev ahlakı;

a. ödeve uygun eylemler
b. ödevden doğan eylemler olarak incelenmiştir.

bu ayrımın temel noktası her eylemin ödev ahlakından doğmasa bile ödev ahlakının parçası olabileceği fikrinden gelmektedir.

kant'a göre ödev ahlakına uygun olarak değerlendirilebilmesi için öncelikle bunun iradi olması gerekmektedir. yani eylemlerin ödev ahlakına uygun davranmak için değil; doğru olduğuna inanarak yapılması gerekir. bir fakire yardım etmek istediğinizde zorunlu hissetmeden, sadece yardım etmek istediğiniz için yardım ettiğinizde ödev ahlakına uygun davranmış sayılırsınız. dolayısıyla birine yardım etme niyetiyle hareket edip yardım edemeseniz bile bu eylemi ahlaki saymaktadır.

kant ödev ahlakına uygun davranması gereken kişileri akıllı insan olarak tanımlamıştır. yani aklı başında olan insanların buna uygun yaşayabileceğini savunmuştur. bu kapsamda;
"ödev: yapmayı, yerine getirmeyi kendi isteğimizle üstlendiğimiz, sorumluluğunu üzerimize aldığımız bir emirdir." 


burada kişinin sorumluluk almasından bahsetmektedir. bu emirleri de ikiye ayırarak incelemiştir

a. koşullu (hipotetik) emirler: belirli bir amaca ulaşmak için ne yapılması gerektiğini söyleyen emirlerdir. bir eylem, bir çıkar veya beklenti içerisinde yapılmışsa bu eylem, koşullu eylemdir ve bu eylem ahlaki değildir. 

b. koşulsuz (kategorik) emirler: belirli bir amaca ulaşmak için bir koşul öne sürmeyen olması gerektiği yapılması gerektiği için yapılan emirlerdir. doğru söylemek eylemi bu kapsamda incelenebilir. niyet önemlidir. yukarıda anlatılan iyi niyetli davranma hususu da bu kapsamda incelenebilir.

kant'ın ödev ahlakının üç temel ilkesi vardır

1. çelişkiden uzak durmak
2. ahlaki davranışın dışsal etkenlerle belirlenmeyeceğini bilmek ve insanı kaynak almak
3. otonomi yani kendi ahlak yasasının kendi iradesiyle ve aklıyla uygun bir şekilde belirlemek