İnsan Mutluluğunu Olayların Akışından Ziyade Nasıl Bittiğiyle Bağdaştıran Bir Benlik Yaklaşımı
daniel kahneman'a göre hatırlayan kişilik kararlarımızı veren kişilik. kendisi benkiliğimizi ikiye ayırıyor:
1) experiencing self: deneyimleyen kişilik. o an yaşadıklarımızı hissediyor.
2) remembering self: hatırlayan kişilik. hatıralarımızı tutuyor.
bir karar alacağımız zaman, aslında daha önceki deneyimlerine dayanarak remembering self veriyor kararı. fakat şöyle ki hatıralarımızı videoya çeker gibi net ve objektif biçimde kaydetmiyor remembering self. zaten anların pek çoğu önemsiz ve bir hatıra bırakmadan kaybolup gidiyor. kendisi daha ziyade başlangıç, doruk nokta / travma ve sonu hatırlıyor. bu yüzden zamanın çok da önemi yok aslında. 1 hafta süren tatilin bıraktığı izle 2 hafta süren tatilin bıraktığı iz nerdeyse aynıdır.
gerçekten kritik nokta ise sonu. ne kadar çok sürdüğünden, neler yaşattığından ziyade nasıl bittiğiyle hatırlıyoruz.
misal eskiden kolonoskopi çok acılı bir şeymiş. hastalarda yapılan çalışma göstermiş ki, 12 dakika süren normal kolonoskopi çok kötü ve çok acılı hatırlanırken, 15 dakika süren ve aslında son 3 dakikada doktorun bir şey yapmadığı, yapıyormuş numarası yaptığı, son 3 dakikası çok az acılı geçen deneyimi daha iyi hatırlamışlar (sayıları uydurdum). evet ilk 12 dakika aynı, ama farklı bitiyorlar.
beyin acayip bir şey. çeşit çeşit tip var içinde. koalisyon hükümeti ve birbirinden pek haz etmeyen bakanlar gibi davranıyorlar. belki de saçma sapan davranışımızın gerisinde yatan nedenlerden biri bu.
kaynak: