YEME İÇME 7 Ağustos 2024
22,5b OKUNMA     94 PAYLAŞIM

İsimleri ve Görünüşleri Benzeyen Türk - Yunan Yemekleri Arasındaki Farklılıklar

Yüzlerce yıl bir arada yaşayan Türkler ve Yunanların yemekleri de birbirine benziyor haliyle. İşte ortak bazı Türk - Yunan yemekleri ve aralarındaki küçük farklılıklar.

yüzlerce yıl boyunca beraber yaşamış kültürlerin yemekleri ve neticesinde isimlerinin de aynı ya da benzer olmasına şu zamanda hala şaşıran insanlar çıkabiliyor demek ki. bu yemeklerin hem kökeni hem de isimleri de kimi zaman yunan, türk, ermeni, arap olabilir. örnekle kiminin köken ismi arapça olmasına rağmen, yemek türk yemeği olabilir.

bununla beraber, kimi yemekler ismen ve görünüş olarak aynı bile olsalar yapılış ve malzemede farklılıklar gösterirler.

dolma (esasında sarma) - dolmades

türk yaprak sarması da bir çok yöreye göre değişir; etli, etsiz versiyonları vardır. dolmas ise çok daha kalın sarılır ve özellikle taze nane ve dereotu ihtiva eder. yunan dolması daha taze ve limonlu bir tat profiline sahipken, türk sarması daha baharatlı ve aromatik bir tada sahiptir.
aynı zamanda diğer balkan ülkelerinde de dolma ismiyle sarma yemekleri vardır; ama daha çok lahana ile yapılır ve çok daha büyüklerdir.

musakka - moussaka

öncelikle bu yemeğin ismi arapça kökenlidir, 'sulandırılmış' gibi bir anlama gelmektedir. türk mutfağındaki musakka; patates, kabak veya patlıcan gibi sebzelerle yapılırken, yunan versiyonu sadece patlıcan ile yapılır. zaten yunan versiyonu da çok yakın bir zamanda yaratılmıştır. bunu içeriğindeki beşamel sos ile de anlayabilirsiniz. yunan moussaka, katmanlı olur, aynı lazanyada olduğu gibi. italyan bir şef moussaka için fakir lazanyası demişti bir kere.
türk musakkası katmanlı değildir, kelime anlamındaki gibi sulu bir yemek şeklinde yapılır ve genellikle de yanına pilav ile servis edilir. yunan moussaka ise tek başına bir yemektir.

cacık - tzatziki

tzatziki için yunan cacığı demek doğru bir önerme olabilir. kelime köken olarak farsçadır ve kendinden yetişen her tür nebatı temsil eder. içerik olarak da birebir aynı değildir. nitekim içeriğinde kullanılan yunan yoğurdu da bizim süzme yoğurda benzer olsa da aynı değildir; daha kremamsı ve biraz daha ekşidir. bununla beraber salatalık rende olup tuzlanır ve sıkılır ama bu salatalığın suyunun bir kısmı içine sonradan limon suyu ile eklenir ve kıvam olarak haydariye benzer. türk cacığı ise farklı formlarda olur, kimi yerlerde ayran gibi, kimi zaman ise süzme yoğurt ile yapılır, salatalık kimi zaman doğranır, kimi zaman rendelenir.

yoğurt - yaourti (elliniko yaourti)

yunan yoğurdu bir yukarıda bahsetmiştim, daha kremamsıdır. kimi zaman da bal, ceviz ile servis edilir. bu servis şekli padişahların bile sevdiği bir tatlıdır esasında.  kültürlerin alıştığı yoğurt şekilleri farklı olabilir, misal eski yugoslav ülkelerinde yoğurt(jogurt) denilince akla akışkan bir içecek gelir. bizdeki yoğurda benzer olanı ise "kselo mleko"dur ama o da birebir aynı değildir, misal kaymak tabakası bulunmaz, tadı daha keklemsidir.

baklava - baklavas

öncelikle kelime kökeni arapçadır. yunan ve türk baklavaları temelde benzer malzemelerle yapılır ve benzerdir, ama şekil ve tatta küçük farklar bulunur, kullanılan kuruyemişler, şerbetin içeriği ve bazen de yufkanın kalınlığı gibi küçük farklılıklar tat ve doku açısından belirgin farklılıklar yaratabilir. yunan baklavasında bal kullanımı yaygınken, türk baklavasında sade şekerli şerbet kullanılır. öte yandan, diğer orta doğu ülkeleri, bulgaristan, eski yugoslav ülkeleri de baklavayı kendi mutfaklarından bir tatlı olarak görürler.

türk kahvesi - yunan kahvesi (ellinikos kafes)

esasında bu içeceğin ismi bizde hep sadece kahve idi; lakin daha sonra italyan bazlı ve hazır kahvelerin de gelmesi ile birlikte türk kahvesi olarak anmaya başlıyoruz biz de. normalde kahvenin geldiği arap coğrafyasında bu içecek uzun süre çay gibi demlenerek içilirdi (bkz: mırra). türkler, kahveyi daha ince öğütüp daha düşük ısıda, daha çabuk tüketmenin yolunu buldular. bu yolla içilen kahvelere de global olarak türk kahvesi denilmeye başlandı.
yunan kahvesi de türk kahvesidir, ama kasıtlı bir şekilde ismi değiştirilmiştir. bu arada bosna hersek'te boşnak kahvesi olarak geçer, ama sırbistan'da genel olarak türk kahvesi olarak adlandırılır (genel olarak dedim çünkü %10'luk bir kesim domaca kafa, yani yerel kahve der).

lokum - loukoumi

bu tatlı lokmalık arapça isimlendirilmiş bir türk tatlısıdır. yine de tüm balkan ülkelerinde kahvenin eşlikçisi olarak görülür.

içli köfte - isli kefte

içli köfte de anadolu'da pek çok farklı varyasyonu olan bir yemektir, tek bir çeşidi yoktur. iç, dış malzeme, hatta pişirme yöntemleri bile yöreye göre değişir. genel olarak, türk içli köftesi genellikle daha baharatlı ve zengin iç harca sahipken, yunan köftesi ise çoğu zaman hafif ve otlu olabilir.

sucuk - soutzoukki (veya soutzouk)

yunan sucukları genellikle daha hafif baharatlarla yapılıp tatlımsı bir lezzet profiline sahipken, türk sucukları daha yoğun ve acı baharatlarla hazırlanır. yunan versiyonunda domuz eti yaygın olarak kullanılırken, türk sucuklarında genellikle sığır eti veya koyun eti tercih edilir. tüm balkan ülkelerinde de sucuk benzer isimlerle kullanılır. sucuk kelimesi de kuman türkçesinde “bağırsak” anlamından gelir.

ekmek kadayıfı - ekmek kataifi

kadayıf sözcüğü arapçadan gelen "kadife" sözcüğünün çoğuludur. tel kadayıf da bu çoğulluktan gelir. yunan ekmek kataifi ve türk ekmek kadayıfı benzer isimlere sahip olabilir, ancak bu iki tatlı arasında bariz farklar vardır. yunan versiyonunda tel kadayıf kullanılır, türk versiyonunda ise genellikle ince ince dilimlenmiş kadayıf hamurundan yapılır, hamur dokuları ve hazırlanış şekilleri farklıdır.

kebap - kebab

bu kelime esasında arapça kökenli olup, kızartılmış et demektir. türkiye'de de bir çok kebap çeşidi olduğu gibi normal olarak orta doğu ülkelerinde de vardır ve esasında bu çok geniş bir yemek ailesidir. kıyılmış, şişe geçirilmiş, fırınlanmış, sebze ile birlikte pişen, farklı şekilde marine edilmiş, vs... bir sürü çeşidi vardır. tek başına kebap kelimesi ne türkiye'de, ne de yunanistan'da, ne de orta doğu ülkelerinde tek bir anlama gelmez. belki en fazla bulunduğu bölgeye göre bir imge oluşturabilir; adana kebap, iskender kebap gibi...

lokma - loukoumades

lokma; un, maya, tuz ve şeker ihtiva eden hamurun, sıvı yağda kızartılması işlemi ile hazırlanan yemeğin genel adıdır. bölgelere göre değişir, bu sebeple de bizde izmir lokma denilen şey ile loukoumades birbirine benzer, ama loukoumades, lokma gibi çıtır değil, daha yumuşak ve kabarık bir dokuya sahiptir. yine de yunan lokumu denilebilir pekala.

baklagil (baklagiller, bakliyat)

bakla, aramice/süryanice kökenlidir, oradan arapça ve sonra türkçe'ye geçmiştir. yenilebilir tüm baklalı yiyecekler bu isim ile anılır ve hatta bakkal ve baklava bile bu kökenden gelir.

fava

zeytinyağlı birçok meze gibi yunan kökenli. eski istanbul rumları kuru bakliyattan yapılan bütün ezmelere fava( faios(phaios) kuru bakla) dermiş. yine de hem türkiye'de hem yunanistan'da bir çok farklı türevi bulunur.

ıspanaklı börek - spanakopita

kesinlikle aynı şey değiller. spanakopita, bir çeşit ıspanaklı börek olabilir ama daha çok arnavut böreği gibi kat-kat olarak hazırlanır, ve çarşaf böreği gibi elle gerilerek açılır, içinde de krema ve yumurta da bulunur. böyle bakınca esasında tüm börekler aynı demek sonucuna varılabilir. keza börek denilen şey de bürmek, burmak fiilinden gelir ve balkanlardan orta doğu'da her kültürde bulunur.

simit - koulouri

evet koulori bir çeşit yunan simididir, geleneksel koulouri tariflerinde pekmez kullanılmaz. koulouri'nin üzerindeki susamı yapıştırmak için genellikle su-şekerli su kullanılır.
bu bağlamda düşününce bagel de bir simittir.

et şiş - souvlaki

yukarıda kebap kısmında da yazmıştım, kebaplar çeşitlilik gösterir. souvlaki de domuz etinden yapılan ve limon, yoğurt ve zeytinyağ ile marine edilen bir çeşit kebaptır.

döner - gyros

buna shawarma da eklenebilir. hepsi aynı varyasyonlardır, tercümeleri de birebir aynıdır. hepsinin kökeninin de bursa'lı iskender bey'in yaptığı döner kebaptan geldiği düşüncesi hakimdir. sadece yapım aşamasında marine teknikleri farklıdır ve gyros'ta domuz ya da tavuk kullanılır.

pastırma-pastirma

pastirmada(bastounás), çemen kullanılmaz, daha çok kuru et dediğimiz prşutaya benzer.

rakı - ouzo

aynı değiller. bahsederken yunan rakısı denilebilir pekala.

kızarmış peynir - saganaki

sahanda pişirilen kızarmış peynir. bu tip yemeklerin kökeni bilinmez bile o kadar eskidir.

yunan salatası (choriatiki)

aynı coğrafyalarda benzer ögeler ile salata hazırlanması gayet doğaldır. ama hepsi esasında ufak değişiklikler içerir ve farklı isimler alır. siz peynirli çoban salata derseniz de anlaşılır, yine de yunan salatası olarak adlandırılmaktadır.

thrapsalo

uzun kolları olan bir çeşit kalamardır. kalamar da zaten yunan kökenli bir kelimedir.

karides, kalamar, ançüez

türkçe balıklara verdiğimiz birçok isim yunancadan dilimize geçmektedir. ançüez ise bir balık konservasyon yöntemidir ve ispanyolca kökenlidir.

revani-portokalopita

revani hem köken hem de yemek olarak iran/fars gelmiştir. şerbetle ıslatılan bir irmik kekidir. portokalopita ise portakal suyu ile ıslatılmış bir kektir. kelime olarak da portakal osmanlı'ya ilk kez portekiz'den geldiği için portekiz meyvesi anlamında portakal (portugal) meyvesi denmiştir.

freddo'lar

buz üstüne dökülen bir espresso shot'ının ya da hazır kahve(instant coffee) shaker veya mikser ile köpürtülerek, yine buzlu bir bardağa aktarılması ile hazırlanan yunan kahvesidir.

bougatsa

kremalı ve çoğu zaman tatlı bir börektir. buna en yakın olan yemek laz böreği olabilir anadolu'da o da muhallebi ile hazırlanmakta. balkanlarda buna benzer daha fazla tatlı, kremalı börek bulunmaktadır.

mastika

türkler olarak mastika'yı bulgar rakısı olarak bilsek de esasında sakız adasında yetişen sakızlar ile yapılan bir likördür. türkiye'de de sadece çeşme'de sakız ağaçları olduğundan bir kaç butik işletme hazırlamakta, çoğu zaman da zaten yunanistan'dan gelmektedir.

sonuç

sonuca bağlanmamış denilmesin; yemekler ve benzer kimi kültürel ögeler, ülke sınırlarından, ardıl ve hazımsız halkların duygu ve düşüncelerinden bağımsız oluşmuştur. milliyetçilik yapıp, türk kahvesine yunan kahvesi denilmesi gereksiz bir komplekstir.

yine de bizde yemeklere jeolokasyon verilmemesi durumu eleştirilmeli. misal menemen soğanlı mı soğansız mı demek yerine o bölgenin soğanlı okur bilmek daha doğru olabilirdi. çandarlı menemeni gibi. 

benzer örnek beyaz peynir, türkiye’de beyaz peynirin birçok çeşidi bulunuyor, ancak isimleri genellikle aynı kalıyor. yöresel isimlerin verilmemesi, bazen bu lezzetlerin farklı bölgelerde de aynı adla anılmasına yol açabiliyor. örneğin, ege bölgesindeki beyaz peynir ile karadeniz bölgesindeki beyaz peynir aynı isimle anılıyor, ancak tatları ve üretim yöntemleri farklı olabiliyor. bu da türkiye’nin zengin kültürel çeşitliliğin almaşılamamasına neden oluyor.

ek: şakşuka bir ege akdeniz yemeğidir, ama ismen arapçadır, karışık, karıştırmak gibi bir manaya gelir. enteresan şekilde akdeniz'in güneyinde yani tunus, cezayir gibi arapça konuşulan ülkelerde de şakşuka vardır ama bizdeki yemek ile alakası yoktur, daha çok ıspanaklı bir yumurta yemeği dır. ama bu yemek benzer ad ile türk ve yunan mutfağında patlıcanlı yemek/meze olarak bulunur.