SİNEMA 20 Aralık 2017
51,1b OKUNMA     879 PAYLAŞIM

İsveç'in 2017 Oscar Adayı Filmi The Square'in Modern İnsanda Tespit Ettiği Büyük Yanlışlar

2014'ün Tourist filmiyle çıkış yakalayan İsveçli yönetmen Ruben Östlund'un 2017 Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülünü alan yeni filmi The Square (Kare), pek çok rahatsız edici metafora ev sahipliği yapıyordu. Sözlük yazarı "dt strangelove", filmin anlatmaya çalıştıklarını bir bir açıklamış.
Yazı, filme dair spoiler içermekte.


filmde hiç kimse hiç kimseye yardım etmiyor çünkü hiç kimse hiç kimseye güvenmiyor

"birinin hayatını kurtarmak ister misiniz?" diyen yardım kuruluşu çalışanını kimse iplemiyor.

yolda bağırarak koşan bir kadına kimse yardım etmiyor. ancak bir adamın arkasına saklandığında, adam mecburen kendini olayın içinde buluyor. yakınında olan baş karakterimiz christian'dan ısrarla yardım istemese christian yardım etmeye tenezzül bile etmeyecek. olay bittikten sonra nasıl yaptık ama, nasıl kızı kurtardık, çok iyiyiz, biz süperiz tarzında birbirlerini tatmin ediyorlar ama aslında yaptıkları pek bir şey yok. adam üstlerine geliyor. bizimkiler geri çekil falan diyor ve adam gidiyor. bu kadar. üstüne kız zorlamasa yardım etmeyeceklerdi bile.

filmde hiç kimse hiç kimseye yardım etmiyor çünkü hiç kimse hiç kimseye güvenmiyor

christian'a tüm dairelere tehdit mektubu bırakmasını söyleyen zenci yardımcısı, "ben yaparım" diyor ama iş icraate gelince yan çiziyor. 


kimse dilencilere yardım etmiyor.

christian kendisine gelen paketi almak için gittiği fast food restoranında bir şey almayacağı için ayıp olacağından ve etrafta başka insanlar olduğundan dilenciye yemek alıyor. sırf gösteriş.

cüzdanını aldığında içindeki paraları dilenciye veriyor. aslında para kendisinin değil. hırsızlar tüm süre boyunca parayı cüzdandan çıkarmadan beklemediler herhalde. cüzdanda ne kadar olduğunu hatırlamadıklarından yüklü bir miktar koyuyorlar içine. christian da parayı görünce şaşırıyor. zaten yanında nakit taşımadığını da daha önce öğrenmiştik. yani kendi parası değil, yine gösteriş.

christian o sülük gibi yapışan çocuktan ve ailesinden en başta özür dilese olay kapanacakken ancak video olayı nedeniyle itibarı düşünce özür dilemeye gidiyor.


bir konu konuşuluyor. kız "bu tam bir paradoks" diyor. halbuki paradoksun tanımıyla uzaktan yakından bir alakası yok. duymuş bir yerden, sırf kullanmak için kullanıyor. yine gösteriş. 

ice bucket challenge hakkında konuşulurken "amacı neydi" diye soruluyor. diğer kız "bir amacı yoktu ama süper bir olaydı, mükemmeldi" diyor. (içimden "als hastalığına dikkat çekmek içindi amk" dedim. neyse ki yaşlı abimiz açıkladı) yine gösteriş.

buton sayacında gördüğümüz üzere insanların büyük çoğunluğu, insanlara güveniyorum yolunu izlemiş ama gerçek hiç de öyle değil. yine gösteriş.


gelelim en beğendiğim bölüme

oleg davette bir performans sergiliyor. oleg'den yazının devamında goril olarak bahsedeceğim. goril insanları rahatsız ediyor. ilk kurban lola arias. goril sınırları zorlayacak şekilde kadını rahatsız ediyor. kışkırtıyor. geri adım atmıyor. yapacak bir şey bulamayan lola ablamız modern insanın sorunlarla baş edemeyince sığındığı ilk seçenek olan kaçmak eylemini gerçekleştiriyor. insanları rahatsız etmeye devam ediyor. masaya çıkıyor. bu sefer kurban olarak genç bir kızı seçiyor. kız açık bir şekilde hatta isim belirterek yardım istemesine rağmen yardım eden olmadı, en son bir adam yardım etti. onun yardım ettiğini görenler, ondan güç alıp onlar da olaya dahil oldu.

hiç kimse birine yardım için kendini öne atmaya cesaret edemiyor ama biri ilk taşı atınca ancak bu şekilde yardım etmeye yelteniyorlar. bu bence biraz da insanların kendine güvensizliklerinden, "acaba yanlış bir şey yapmış olur muyum veya zarar görür müyüm" düşüncesinden kaynaklanıyor. ilk taşı atmak biraz taşak ister ama 10 kadar kişi olaya dahil olduktan sonra gorili linç etmeye başlamak bir korkağın bile yapabileceği bir şey. diğer bir nokta ise gorili linç etmeleri. belki gorilin zarar verdiklerinin hepsi olayın içinde ve bu da gösterinin bir parçası. tamam gorili etkisiz hale getirdiniz de bari meydan dayağı atmayın. (bkz: linç kültürü)


diğer bir konu ise "sınırlar ne olmalı?"

tourette sendromu olan adama oradakilerin büyük çoğunluğu rahatsız olmalarına rağmen ses çıkarmadı. yine gorilin sanatında (!) sınır ne olmalıydı? viral video'da sınır aşıldı mı? sınır neresi? sınır var mı? bir çok sahnede buna değindiler.

modern insan eleştirisini başarıyla yapıp bir önceki filmi turist'in üstüne çıkan ruben östlund altın palmiye'yi hak etmiş.
8/10

Bu içerikleri de beğenebilirsiniz