EĞİTİM 1 Nisan 2022
35,7b OKUNMA     421 PAYLAŞIM

İyi ve Hızlı Şekilde Çalışmak İçin Kombine Ederek Kullanabileceğiniz 3 Yöntem

Nasıl verimli çalışılır? Nasıl hızlı çalışılır? Ders veya bir proje üzerinde çalışırken kullanabileceğiniz üç yöntemi şuraya bırakalım.
iStock

hayatta kimsenin size öğretmediği en önemli beceri: iyi ve hızlı bir şekilde nasıl çalışılır? bu üç kusursuz stratejiyi kombine olarak kullanmak size yardımcı olabilir.

1. ön okuma ile nasıl iyi ve hızlı çalışılır?

işte nasıl çalıştığı: çalışmaya başlamadan önce bile, ders kitabına (veya kitaptaki notlara) alışmaya çalışın.

bölümün içindekiler tablosunu hızlıca okuyun.

yapısı hakkında bir fikir edinmeye çalışarak bölümün sayfalarına göz atın.

ana bölümlerin başlıklarını ve her bölümün ilk ve son paragrafını okuyun (2–3 satırdan fazla değil). bu esnada kendinize şu 2 basit soruyu sorun:

bu bölümden öğrenmek istediğim anahtar kavramlar nelerdir? (dizini ve ana bölümleri okuduysanız, bunlar sizin için oldukça açık olacaktır).

bu kısım hazırlığımın temeli mi yoksa değil mi? (bu soru, üzerinde çalışmanız gereken ayrıntı düzeyini netleştirmenize yardımcı olur).


2. sniper tekniği sayesinde nasıl daha iyi ve hızlı çalışılır

keskin nişancılar dünyanın her yerinde şu ifadeyi kullanır: "tek kurşun, tek ölüm. şans yok, sadece yetenek."

unutmayın, zihinsel yeteneklerinize güvenmeye başlamanız gerekir. profesörün derslerini kaydetmek, aşırı ayrıntılı özetler yazmak veya çalışma materyallerini tükenene kadar tekrar tekrar okumak başarısız çalışma stratejileridir. nedeni basit: beyninize ne kadar çok “zihinsel koltuk değneği” verirseniz, o kadar tembelleşir.

zihnimiz aslında doğanın icat ettiği en verimli araçlardan biridir, yani kesinlikle gerekli olmadıkça dikkati, hafızayı veya enerjiyi boşa harcamak istemez. sonuçta, bir şeyi ezberlemek için 178 başka fırsatımız olmasına alışmışsak, neden ilk denemede bir tamamını hatırlasın ki?

makineli tüfekle ateş eden birini düşün, bir de keskin nişancıyı... hangisi ilk kurşunda rakibini öldürür? bu, kısmen ünlü zeigarnik etkisi ile ilgilidir: beyniniz bir şeyi hatırlamak için gerçekten önemli bir nedeni olmadığı sürece otomatik olarak unutur.

"küçük yardımcılar" kullanmaya devam ederseniz, zihniniz nasıl hızlı bir şekilde öğrenip ezberleyeceğini asla bilemez. peki hafızamı tazelemek ve “dikkati korumak” için ne yapmalıyım? kendinize sorun: o materyali hayatınızda bir kez görme şansınız olsaydı, ders kitabınızın bölümünü ne kadar dikkatli okurdunuz?

açık konuşalım, aşırıya kaçmanın bir anlamı yok. bir okuma muhtemelen sizin için yeterli olmayacaktır, ancak ön okuma size bu anlamda çok yardımcı olacaktır, iyi ve hızlı çalışmayı öğrenmek istiyorsanız “tek vuruş” zihniyetini benimsemeniz gerekir.

zihinsel kaynaklarınız paha biçilmezdir, bu yüzden ne zaman bir ders kitabının önüne otursanız, okuduğunuzu öğrenmek için tek fırsatınızmış gibi davranmalısınız. dikkat dağıtıcı şeyleri ortadan kaldırın, keskin nişancı tavrını benimseyin...


3. anaokulu kuralını nasıl tekrarlarsınız?

“büyükanneme açıklayana kadar hiçbir şeyi gerçekten anlamadım.”  - albert einstein

duvara atılan bir tenis topu gibi hafızanızda “sıkışmış” kalacağını umarak bir paragrafı mekanik olarak tekrar etmeye çalışmak beyhude bir girişimdir. bir kavramı öğrenmek (ve ezberlemek) için, onu kendi kelimelerinizle yeniden işleyebilmeli ve bir anaokuluna (veya einstein'ın büyükannesine) açıklayabilmelisiniz. temel fikir, karmaşık bir kavramı minimum terimlerine indirgeyebilmektir. bu, bir matematik teoremi için olduğu kadar bir kimya formülü için de geçerlidir. tıbbi bir kavram için ya da yasal bir ilke için de...

anaokulu kuralını pratikte uygulamak için benzetmeler kullanmanızı öneririm. karmaşık kavramları 6 yaşındaki kuzeninize anlatabileceğiniz kadar basit ifadelerle ya da benzetmelerle tekrardan açıklayın.

bu üç tekniği birlikte kullandığınızda başarı kaçınılmaz olacak...

kısa bir özet yapacağım

elinizde çalışmanız gereken bir metin var. 30 sayfalık. özet çıkarmaya çalışmak, renkli kalemlerle altını çizmek vs yok. ders notunu alıyorsunuz. ön okuma ile elinizdeki ders notunun ne ile ilgili olduğunu öğreniyorsunuz. sonrasında okumaya başlıyorsunuz. tek bir okumada her şeyi öğrenmeniz lazım: tek kurşun, tek şans.

okurken kavramakta zorlandığınız bölümleri büyükannenize anlatıyorsunuz, hayali büyükannenize. sonra anlarım diye geçiştirmek yok. anlayıp, anlatıp devam ediyorsunuz. ve ders notunu bitiyorsunuz. bir daha tekrar etmek yok. hepsi bu kadar.

makaleyi ingilizce olarak okumak için: https://medium.com/…nobody-teaches-you-a47af645cc52