Japonya'nın Tarzan'ı Diyebileceğimiz Popüler Halk Kahramanı Kintaro'nun Hikayesi
altın çocuk ya da mucize çocuk olarak bilinen japonya’nın popüler halk kahramanlarından biridir kintaro. one piece ve otogi zoshi gibi birçok anime ve mangada da yer alan kintaro, birçok yönden vahşi doğada yetiştirilen ve farklı garip yaratıklarla savaşan japonya'nın tarzan'ı gibiydi. kintaro'nun hikayesinin, ebeveynlerin genç erkeklerinin tıpkı halk kahramanı gibi güç ve cesaretle büyümelerini sağlama arzusundan geldiği söyleniyor.
kaynağa göre şöyle anlatılıyor hikayesi
hikayeye göre kintaro, prenses yaegiri adında güzel bir kız ve sakata adında bir samurayın çocuğudur. kintaro’nun annesi, babası ve amcası arasındaki kavgadan kaçmak için kintoki dağlarında saklanmaya karar verir.
hikaye bu ya; kintaro’nun annesi kintaro'yu, ya yama-uba adlı bir cadı tarafından yetiştirilmek üzere dağda bırakmış ya da gaunt görünümü kazanarak yama-uba olmuş. böylelikle kintaro, enerjik ve yaşına göre son derece güçlü olacak şekilde büyümüş. öyle ki bir çocukken bile yetenekli oduncular kadar hızlı ağaçları kesebilir, kayaları kırabilir ve ağaçları kökünden sökebilir durumdaymış.
tabii vahşi doğada yaşayan kintaro'nun insanlarla iletişimi de yok denecek kadar azmış. ancak ormandaki çeşitli hayvanların da dostluğunu kazanmış. bu hayvanlar bir ayı, bir geyik, bir maymun ve bir tavşanmış. kintaro da bu beş hayvan içinde en güçlüsü olarak kabul ediliyormuş. bu hayvanlar her zaman kintaro'nun yanında ve yakınındaymış. vahşi doğayı tanımada ve hayatta kalmasında büyük rol oynamışlar. hikayelerde anlatıldığına göre kintaro, dağlarda geçirdiği süre boyunca birçok canavarı yenmiş ve ayılarla güreşmiş.
kintaro daha sonra sadamitsu adında bir oduncu kılığına giren bir generalle karşılaşmış.
sadimitsu, ordusu için potansiyeli olan insanları askere almak üzere efendisi tarafından gönderilen bir ordu generaliymiş. sadamitsu, kintaro'yu minamoto-no-raiko (bazı versiyonlara göre yorimitsu minamoto) için bir "vasal" olarak orduya kaydettirmiş. kintaro bir samuray olarak güç, zenginlik ve ün kazanmış ve "sakata no kintoki" olarak anılmaya başlamış. dikkate değer başarılarından ikisi; dört cesur'dan (toprağın efsanevi hizmetlileri) biri olmak ve ooe dağı'nda yaşayan bir canavarı yenmek olmuş. kintaro daha sonra annesi için şehirde günlerini rahatça yaşayabileceği rahat bir ev inşa etmiş.
modern tokyo times adlı kaynakta yazılana göre, toshidama gallery sanatçı utagawa yoshikazu'nun kintaro tasviri hakkında şunları söyleyerek yorum yapıyor: “yoshikazu, kintaro'yu (altın çocuk) yorimitsu'nun hizmetlilerinden biriyle güreşirken tasvir ediyor. kintaro, pek çok japon kahramanı gibi, bir efsanenin ve muhtemelen bazı gerçeklerin konusudur. annesi tarafından kintoki dağı yakınında büyütülmüş, insanüstü güce sahip vahşi bir çocuk olduğu söylenirdi - ayılarla güreşir, ağaçları kökünden sökerdi - ve hayvanlarla, özellikle de maymunlarla arkadaş olur ve onlarla konuşurdu.
yoshikazu, samuray minamoto no yorimitsu tarafından keşfedildiği anda onu resmediyor... kintaro genellikle kırmızı renkte resmediliyor, sadık maymunları ve baltası ile baskının ön planında yer alıyor. annesi sol taraftaki panelde, yorimitsu ise sağdaki panelde gösteriliyor.”