EDEBİYAT 8 Haziran 2020
42,3b OKUNMA     638 PAYLAŞIM

JK Rowling'in Trans Kişiler Hakkında Attığı Tweet Neden Gündem Oldu?

Harry Potter serisinin yazarı Joanne Kathleen Rowling, geçtiğimiz günlerde cinsiyetlere dair bir tweet attı ve ortalık karıştı. Serinin hayranları Rowling'in bu açıklamaları karşısında ikiye bölündü. Özetleyelim.


her şeyden önce, rowling'in yazdığı ve tartışmanın fitilini ateşleyen şu tweet'i okuyalım

"‘people who menstruate.’ i’m sure there used to be a word for those people. someone help me out. wumben? wimpund? woomud? "

"adet gören kişiler. eskiden bu insanları tanımlamak için bir kelimenin var olduğundan eminim. biri bana yardım etsin. kağdın. kadin. kedın?"

(çevirideki anlamı verebilmek için son 3 kelimedeki kadın kelime oyunlarını yapmak zorunda kaldım.)

rowling, bunun üzerine gelen tepkilere cevap verdi

Eğer cinsiyet gerçek değilse, aynı cinsiyete karşı çekim diye bir şey yok demektir. Eğer cinsiyet gerçek değilse, tüm dünyada kadınların yaşanmış gerçekliği silinmiş demektir. Trans insanları tanıyorum ve seviyorum ama cinsiyet kavramını silmek, pek çok kişinin hayatlarını anlamlı bir şekilde ele alma kabiliyetini ortadan kaldırır. Gerçekleri söylemek nefret değildir. Trans insanlara benim gibi yıllardır empatiyle yaklaşan, kadınlarla aynı konularda (erkek şiddeti gibi) korunmasız oldukları için onlara yakınlık hisseden bir kadının, cinsiyetin gerçek olduğunu ve gerçek hayatta karşılıkları olduğunu düşündüğü için trans bireylerden ‘nefret’ ettiği fikri tam bir saçmalık.
Feminazi, TERF, bitch, witch... Devir değişiyor, kadın nefreti ise baki.


j. k. rowling'in ilk tweet'inde bahsettiği yazıya tıklıyoruz

yazıda geçen tanımlama şu: "an estimated 1.8 billion girls, women, and gender non-binary persons menstruate, and this has not stopped because of the pandemic."

"yaklaşık olarak 1.8 milyar kız çocuğu, kadın ve ikili cinsiyet sisteminin dışındaki kişiler adet görüyor ve bu da pandemi sürecinde durmadı."

eğer j. k. rowling başlığın yanı sıra yazıyı da okumaya tenezzül etseydi, başlığın şu yukarıda bahsettiğimiz tüm grubu tanımlamak için atıldığını görebilirdi. ancak o sadece başlığı okuyup "adet gören kişiler" tanımlamasına takılmış.

evet, adet görmek çok uzun yıllardır kadınlıkla ilişkilendiriliyor, ancak cinsiyet geçiş sürecinde olanlar, tam geçiş ameliyatını olmayanlar, cinsiyet geçişi yapmayıp kendilerini non-binary tanımlayan pek çok kişi var ve bunlar da adet görüyorlar.

sıkıntı şurada: j. k. rowling, adet görmeyi kadınlıkla özdeşleştiriyor olabilir, adet görmeyen kişileri kadın olarak tanımlamıyor olabilir, bu kısım hakkında yorum yapmak istemiyorum. ancak adet gören diğer kişileri dışlamayan bir yazı başlığına bu denli öfkeleniyorsa bence ortada ciddi bir sorun vardır.

çünkü cinsiyet konusu adet görmeye indirgenemeyecek kadar geniş bir alan ve meseleyi salt biyolojik açıdan ele almak sizi haklı yapmaya yetmiyor. çünkü bunun psiko-sosyokültürel ayağı da var. kaldı ki meseleyi de bu denli dar bir alana hapsedince tartışmak da mümkün olmuyor. zira birileri "rowling doğru söylüyor" diyor, diğerleri ona terf diyor. 

Terf: Trans ayrımcı radikal feminist.

çünkü bir tarafın cinsiyet araştırmaları (gender studies) konusunda bilgisi var, j. k. rowling ise varmış gibi yapıp kaçak oynuyor.

Kendisini savunan sıkı bir Harry Potter hayranının görüşü de şu şekilde

bu kadın hiç 2007 yılında harry potter ve ölüm yadigârları kitabı yayınlandıktan sonra albus dumbledore'un aslında eşcinsel bir karakter olduğunu, söz konusu kitaptaki gellert grindelwald'a aşık olduğunu falan açıklamayacaktı.

o gün bugündür heteroseksüel bir insan olarak dünya üzerindeki en büyük ve en doğrucu lgbti savunucusu falan olması bekleniyor. istenildiği gibi bir destekçi olmayabileceği anlaşıldıkça da ; "çocukluğumuzu öldürdün, sana olan saygımızı bitirdin, yazdığın kitapları, yarattığın dünyayı bok ettin, kendini rezil ettin, sus artık, yeter" diye linç yiyor. kadın ; "ok, ben lgbt mensubu insanları sonuna kadar destekliyorum ama bireysel olarak cinsiyet denen kavramın da reddedilemeyecek bir gerçeklik olduğunu düşünüyorum" diyemiyor. lgbti hareketi içinde kendince doğru olmadığını düşündüğü bir takım söylemlerle ilgili en ufak bir fikir bile belirtemeyecek bir noktaya itiliyor. mutlaka ve mutlaka, kayıtsız şartsız lgbti savunucusu olması isteniyor. donald trump hakkında demediğini bırakmazken en süper ve aydın yazar oluyor, "erkeklik/kadınlık gibi kavramlar yoktur, hepsi öğretilmiş şeylerdir, artık olması gereken cinsiyetsiz bir dünyadır" gibi söylemlere "ben öyle düşünmüyorum, erkek ve kadın denen cinsiyetler vardır, bunu söylemek nefret yaymak değildir" deyince en büyük yobaz, faşist, terf ve çocukluk hayallerinin katili oluyor.

peki dünden beri kendisini linç manyağı yapan yüz binlerce insanın kaçı kendi hayatlarında gerçekten samimi ve %100 doğru? kaç tanesi gündelik hayatlarında transseksüel insanlarla gerçekten 'muhatap olmak' ya da birliktelik yaşamak istiyor? kaç tanesi hayatlarını transseksüel insanlarla birleştiriyor? kaç tanesinin sosyal çevrelerinde bir transseksüel tanıdıkları var? kaç tanesi sosyal hayatlarında yanlarında bir transseksüel arkadaşla gezip tozuyor? transseksüel olmayı geçtim, kaç tane feminen gay erkek en başta kendi mahallesinin mensupları tarafından dışlanıp, ayrımcılığa maruz kalıyor? lgbt mensubu erkeklerin kaç tanesi "feminen arkadaşlara saygım var ama ilgim yok" diyerek "kadın gibi" gördükleri erkeklerden uzak durup "erkek gibi" olanlarıyla cinsel ve duygusal bir birliktelik yaşamak istediklerini özellikle belirtiyor? ("karı gibi (!)" erkekle takılacaklarsa neden erkeklerden hoşlanıyorlar zira, değil mi? madem erkeklerden hoşlanıyorlar, o zaman mantık olarak "erkek gibi" erkeklerle birliktelik yaşamak isteyecekler. kadınsı erkeklerle takılanlar gizli gaydir, gay değil g.tçüdür, kadın bulamayınca kadınsı erkeklerle takılan, böylece akıllarınca heteroseksüel kalmaya devam eden korkak eziklerdir vs vs).

başta lgbt topluluğu "cinsiyet" kavramını bu kadar keskin hatlarla ayırıp ait oldukları cinsiyetin, hatları çok keskin bir şekilde çizilmiş belirli mensuplarıyla birlikte olmak isterken başkalarını günah keçisi ilan etmek niye? sjw'lık yaparak rowling gibi tek sözü bütün dünya üzerinde etkiye sahip nüfuzlu insanları linç etmek, onların söylemleri üstünden kendi potansiyel eksiklerimizi aklamak ve kendimizi en doğrucu olarak lanse etmek en kolay iş. sabahtan akşama kadar sosyal medya üzerinden slogan atmak çok güzel ama bu tür konularda bence herkesin öncelikle kendi samimiyetini sorgulaması gerek.

JK Rowling'in, Harry Potter Hayranı Olan 9 Yaşındaki Lösemi Hastası Kıza Yaptığı Jest