Jonglörlük (Juggling) Nedir, Nasıl Yapılır?
ecnebilerin deyimiyle "street performer"ların en çok yararlandığı sirk disiplinidir juggling. kelime anlamından yola çıkarak aynı anda birden çok nesneye hakim olma olarak başlasa da birçok yeni dal eklenmiştir zaman içinde. yazının geri kalanında juggling çeşitleri ve belli başlı hareketler, juggling aletleri üreten ve satan yerler hakkında bilgi bulabilirsiniz.
juggling, türkiye’de pek yaygın bir uğraş olmadığından terimlerin birçoğunu ingilizce olarak kullanacağım.
juggling kabaca aşağıdaki dallardan oluşur
top çevirme
lobut çevirme
çember çevirme
cigar box
unicycle
denge tahtası
diabolo
yoyo
top çevirme (ball juggling)
en çok bilinen ve başlangıç için en kolay olan juggling çeşididir. 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ,11 ,12 top çevirme dallarında resmi rekorlar bulunmaktadır. bunlar arasında 10, 11, 12 tane top çevirme birkaç saniye süren ve genelde bütün topların atılıp, her topun 1-2 kere tutulmasından ibarettir. bu alanlarda rekorlar bruce sarafıan’a aittir. daha anlamlı olan 9, 8, 7 top çevirme dallarında rekorlar anthony gatto’ya ya da diğer adıyla the worlds greatest juggler'a aittir. biz bu yazıda 3 toptan başlayalım.
3 top çevirmeyi ortalama yetenekte bir insan 15 dakikada öğrenebilir. bu konuda en büyük zorluk insan doğasında var olan nesneyi ileri doğru atma refleksini yenmektir. bu konuda biraz esnek olabilen bir insan 15 dakikada üst üste 10 civarı yakalama yapacak seviyeye ulaşır. 3 topu öğrendim diyebilmek için şart kanımca toplara doğrudan bakmadan çevirebilmektir. yani mesela televizyon izlerken 3 top çevirebiliyorsanız yeterince uzun bir süre, 3 top çevirebiliyorsunuz demektir. yeterince uzun süre sizi tatmin edicek süredir. 3 top çevirme, topun azlığı, topların diğer juggling nesnelerine göre küçüklüğü ve dolayısıyla toplara hakimiyetin yüksekliği nedeniyle en çok çeşit pattern (örnek, model) uydurulabilen nesne çevirme dalıdır. yüzü aşkın pattern olduğundan aşağıda temel patternlerin açıklamalarını yapıyorum. öğrenme sırası olarak uygun bir sıradalar.
çevirmeye başlamadan önce biraz alıştırma yapmanın faydası var. kendinize çok güvenmiyorsanız 1 topla başlayın. gülmeyin, 1 topu atıp tutmayı doğru yapmak çok önemli. deneyimli jonglörler bile yeni hareketlere geçerken bu alıştırmayı yaparlar. elinize topu alın, belirlediğiniz bir yüksekliğe atmaya çalışın ve diğer elinizle tütün. bunu yaparken elinizin hafifçe içeri doğru hareket ettirin. sırasıyla değiştirerek iki elinizle de yapın. topun ileri değil yana ve yukarıya doğru gittiğinden emin olun. yeterli oluğuna emin olduysanız 2 topa geçin. her iki elinizde iki top varken, birindekini diğerine doğru daha önce anlatıldığı gibi atın. bu top en yüksek noktasını biraz aştığı sırada diğer elinizdeki topu atın. 2 topu da aynı yüksekliğe atmaya özen gösterin. başlarken kullandığınız elinizi sürekli değiştirerek bunu devam ettirin. bu da çok temel bir alıştırmadır ve yüksek toplara geçerken jonglörlerin sürekli yaparlar. şimdi 3 topa geçebilirsiniz.
cascade: en temel top çevirme patternidir. top çevirme işlemi süresince havada ve ellerde birer top bulunur. bir elde iki top diğer elde bir top olacak şekilde toplar ellere yerleştirildikten sonra iki top olan eldeki topların biri diğer ele doğru atılır. havadaki top diğer ele gelmeden havadaki en yüksek noktasını çok az geçtiği sırada diğer eldeki top vücuda doğru bombe verilerek ilk ele doğru atılır ve bu hareket tekrarlanır. havadaki topun geldiği el topu diğer ele atar sürekli. ilk öğrenilen juggling patternı budur. unutulmaması gereken şey atılacak topun gelen topa göre içeriden diğer ele doğru atılmasıdır.
ters cascade: cascade’le prensip olarak aynıdır. tek farkı cascade’de toplar içeri doğru atılırken bunda toplar gelen topa göre dışarıdan diğer ele atılır.
çapraz cascade: bu da topolojik olarak ter cascade’in aynısıdır, toplar aynı şekilde hareket ederler. burdaki ölümcül fark ellerin çapraz olarak tutulmasıdır. yani sağ el solda durup sağa doğru, sol el de sağda durup sağa doğru topları atar.
kol altından atış: bu farklı bir patterndansa normal cascade’i ilginçleştirmek için yapılan bir harekettir. cascade yapılırken arada bir topu normal atmak yerine diğer elinizi merkeze doğru çekip, kolun altından atılır.
kafa üstü cascade: bu da yine cascade’le topolojik olarak aynıdır. burdaki ölümcül fark da ellerin kafanın üzerinde tutulup, kafanızı da yukarı doğru kaldırıp her şeyi kafanızın üstünde yapmanızdır. herhangi bir zeminde uzanırken de yapılabilir, bu kez yüzünüzün üstünde yaparsınız, pratik yaparken bu şekilde yapmanızı tavsiye ederim, hem rahattır hem de boynunuz tutulmaz. tabi kaçan topları almak zorlaşır o ayrı.
üstten atış: bu ilk başta yalnızca değişik bir atış olarak görünse de topolojik olarak da patternı cascade patternlerinden ayırır. cascade patternlerinde toplar ya içeriden atılıp dışarıdan tutulur ya da tam tersi. yani toplar kabaca yatay olarak 8 çizerler. üstten atışta ise top dışarıdan atılır ve diğer el tarafından da dışarıdan tutulur.dolayısıyla topların çizdiği yörünge karşıdan bakıldığında birbirini kesmez.
shower (duş biraz garip geldi): bu tamamen farklı ve insanların genelde 3 topu ellerine aldıklarında ilk yapmaya çalıştıkları patterndir. bir eldeki 2 top üst üste havaya atılır ve top diğer ele gelmeden diğer eldeki top ilk ele doğrudan aktarılır, bu şekilde devam eder. toplar çember şeklinde bir yörünge çizerler. sağdan sola doğru öğrendikten sonra (solaklar için tersi tabi) soldan sağa doğru yapmak baya zor gelir. sol elinize küfrettiğiniz ilk patterndir genelde.
half shower: showerdan farkı, eldeki topu diğer ele doğrudan aktarmak yerine cascadedeki gibi atmaktır. toplar çembere topolojik olarak eş olan bir yörünge çizerler.
tenis: bu ilk bakışta çok enteresan görünse de üstten atışın tekrarından başka bir şey değildir. iki elde bir topu sürekli olarak üstten diğer ele atar. pattern cascade’den topolojik olarak farklı olsa da ellere çok az fazladan refleks ekler.
sütunlar: artık biraz zorlaşıyor işler. bunu gören insanların ilk tepkisi (ben de dahil), “çok kolay, bir elde bir bir elde iki top çeviriyorsun” olur. gerçekten de öyledir, toplar el değiştirmez. bir elinizde iki topu sırayla havaya atarken bunların dış taraftaki ile aynı anda olacak şekilde diğer elinizdekini de havaya atarsınız. bir eliniz diğerine göre yarı hızla çalışır yani. toplar düz bir şekilde yukarı aşağı hareket ederler, diğer patternlardaki gibi eğri yörüngeler çizmezler, bu yüzden iki top olan elinizi sürekli sağa sola oynatmanız gerekir. sağda iki, solda bir topu yaptıktan sonra solda iki sağda bir topa geçin, showerdakine göre çok daha fazla sol elinize küfredeceksiniz. bunu da yaptıysanız ortadaki şutunu her seferinde el değiştirerek yapın.
sütunlar-tenis: basitçe iki elde iki top aynı anda havaya atılırken üçüncü top, diğer iki top havadayken üstten atış yapılarak eller arasında dolaşır.sütunlar ve tenis hareketlerini yapıyorsanız kolayca yapabilirsiniz.
sütunlar-engelli: sütunlar-tenise çok benzer. üstten atış iki aşamada, önce dışarıdan içeriye sonra içeriden dışarıya atılarak yapılır.ilke el önce karşı ele atar dışarıdan içeriye, karşı el kendisine içeriden dışarıya olarak atar, bu böyle tekrarlanır. bu sırada diğer iki top sütunlar-tenisteki gibi yukarı aşağı gidip gelmektedir. el değiştiren top engelli koşu yapar gibi görünür. ya da süper mario’da art arda iki çiçeği geçmek gibi. (bak çiçek dedim ama yiyorlardı adamı, kaktüs falan mı demeli, neyse işte)
sütünlar-sonsuz: gene iki top iki elde yukarı aşağı gidip gelirken diğer top sürekli dışarıdan içeri diğer ele atılır. bu top sonsuz işareti çizer.
sahte sütunlar: bu da ilk bakışta çok kolay görünse de topta yükseklik hakimiyeti açısından zordur.sütunlardaki gibi bir eliniz iki topu yukarı aşağı atar. bu sırada diğer elinizdeki topu atmak yerine elinizle yukarı aşağı, ilk eldeki toplardan dışarıdakiyle senkronize olacak şekilde hareket ettirirsiniz. illüzyon havası verir. elinizle hareket ettirdiğiniz top atılan topla eş hareket etmesi gerektiğinden atılan topun yüksekliğini iyi ayarlamak gerekir. ters elle yapmak çok zor değildir.
yoyo: bu hareket sütunların en zorlarındandır. sahte sütunları yaparken yukarı aşağı oynattığınız topu diğer eldeki iç taraftaki topun yaklaşık 5-10 cm üstünde olacak şekilde tutarsınız. bunun için attığınız topu hem yükseklik hem yanlamasına olarak çok iyi ayarlamanız gerekir. elinizle tuttuğunuz top diğer topu mıknatısla çekiyormuş gibi görünür. aynı zamanda yoyo gibi de görünür tabi. ters elle yapmak baya zordur.
fabrika: bu da sütunların en zor hareketlerindendir. sahte sütunlar yaparken tek elle yukarı çıkardığınız topu, diğer el içteki şutunu atarken dıştaki sütunun üzerine getirir bırakırsınız ve iç sütundan gelen topu yakalarsınız. dış sütunda topu iç sütuna atmıştır bu sırada. robotların olduğu bir üretim bandı gibi görünür (bkz: kahrolsun kapitalizmin yalnızlaştırıcı etkisi). sözle anlatması biraz zor bunu. aşağıda verdiğim websitesindeki videolardan daha iyi anlaşılır. ters elle yapması zordur.
mills mess: valla bunu anlatması çok zor. 2. senenin sonuna yaklaşırken hala doğru yapıp yapmadığımdan emin değilim.
arkadan atış: cascade yaparken top arkadan atılıp önden yakalanır, bunu üst üste her iki elle yaparsanız, tanrı muamelesi görebilirsiniz.
flash: üç top patternlarını burda noktalarken, en zoru olmasa da daha çok top çevirmek için temel oluşturan hareketi anlatmam farz. bu çok kolay üç topu havaya fırlatırsınız. bir an için iki eliniz de boş kalır. boş kaldığından emin olmak için alkışlayabilirsiniz. sonra topları tutarak cascade’e devam.
3 top konusunda fahri doktora verilmesini talep ettiğim bir kimse olan tim kelly'nin videolarına google'dan ulaşılabilir. kendisi genç jonglöre ilham ve çalışma azmi aşılamıştır yaptıklarıyla.
4 top, çevirmesi en can sıkıcı top sayısıdır
çift sayıda top olduğundan seri ve güzel görünen bir cascade patternı tutturmak imkansızdır. bu yüzden her iki elde ikişer topun karıştırılmadan çevrilmesi en yaygın olan 4 top çevirme biçimidir.
buna başlarken her iki elle ayrı ayrı iki topu çevirebildiğinizden emin olun. elinize iki top alın ve birini içeriden dışarıya doğru aynı elinize gelecek şekilde atın. bu düşmeye başladığı sırada diğer topu atın ve devam edin. bir elinizle yaptıktan sonra diğer elinize geçin. ters eliniz bütün yukarıdaki 3 top patternlarıyla terbiye edilmiş sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. ters elinizle iki topu çevirmek sorun olucak bir süre. gerçi genelde 3 top patternları bitirilmeden 4 topa başlanır zaten.
her iki elde de iki top çevirmeyi öğrendikten sonra, aynı anda yapıcaksınız. zamanlama çok önemli bu noktada, iki seçenek var, senkronize ve asenkronize. asenkronize bana kalırsa daha zor ve daha güzel görünür. topları karıştırmadığınızı izleyicilerin anlaması zaman alır, kmı zaman anlamazlar bile. anlarlarsa sizi taciz ediceklerdir, ayrı ayrı çeviriyorsun diye, aldırmayın.
4 topun sütunlar versiyonu da var, gayet basit her iki elde iki sütun. bunun zamanlaması önemli. dıştakiler aynı anda, ya da sağdakiler aynı anda olacak şekilde olabilir. en güzeli ise sağ ve sollar aynı andanın az delay edilmiş hali ile yapılandır. 4 zamanlı içten yanmalı motorun çalışması gibi görünür, pistonlar diye adlandırılır.
cascade de yapabilirsiniz 4 topla ancak, 5 top cascade’in bir topu eksikmiş gibi görünür pek hoş olmaz. buraya kadar olan hareketleri öğrenmek ortalama 1,5-2 yıl alır (normal biri için ve lobut da öğrendiğini varsayıyorum).
5 top
3 topu bitirirken yaptığınız flash’i hatırlayın şimdi. 5 top flashla açılır. 3 topu havaya fırlatırsınız ve 2 tanesi ellerinize gelmeden ellerinizde kalan diğer iki topu fırlatırsınız. bu kadar.
şaka şaka, bu kadar değil, burada birkaç püf noktası vermek lazım. 5 top hızlıdır. göründüğü kadar olmasa da hızlıdır. 5 top çevirdikten sonra 3 top çevirmek, ferrari’den inip anadola binmeye benzer. burda önemli olan iki elle attığınız topları savurmamak ve eş yüksekliklere atmaktır. bir hata yaptığınız zaman toparlayacak zamanınız pek olmaz. yükseğe atarak zaman kazanabilirsiniz ama o zaman da yüksekliği ayarlamakta zorluk çekersiniz ve attığınız acı gittikçe dikleştiği için topların çarpışması olasılığı artar. kendinize göre optimum bir yükseklik oluşturursunuz zaten. ellerinize düşen toplar haricinde havadaki 3 topu aynı anda görecek şekilde havaya bakmalısınız. tam nereye baktığınıza siz karar verin. ters eliniz yine size sorun çıkartacaktır. ben mesela sol elle genelde sağa göre daha yükseğe ve öne atıyorum bazen bunca sol el alıştırmasından sonra bile.
ilk başladığınızda toplar çok fazla top görünür ama atışlarınız düzenli olmaya başladığında kolaylaşır. 5 topta ustalaşma iki kademeden geçer. ilk kademede üst üste 10-15 yakalama yapmaya başlamışsınızdır ve öğrendiğinizi sanırsınız. fakat 5 top 3 top gibi değildir. bu kademede aylarca uğraşıp ilerleyemeyen bir sürü insan vardır. ama uğraşmaya devam. juggling’in temeli sabırlı olup yılmadan pratik yapmaktır.
5 topta çeşit yapmak zordur. mills mess’in 5 top versiyonunu herhalde en yüksek noktadır. arkadan atışlar da yapılabilir.
5 top çevirirken juggling’in tutmaktan çok atmakla ilgili olduğunu farkedersiniz. eğer düzgün atarsanız top zaten diğer elinize düşecektir, tutmak için ek çaba sarfetmenize gerek olmaz.
5 topu rahatça çevirebilmek önceki noktaya ek olarak 6 ay- 1 yıl alır. bu çileli yolu bitirdiğinizde artık jonglör sayılabilirsiniz. tabii lobutları da ihmal etmediyseniz.
tek elde 3 top cascade: 5 toptan sonra yazsamda 5 top çevirmekten daha kolaydır. biraz hızlı olun sadece ve yükseğe atın, korkmayın 3 top var nasılsa toplam.
tek elde 3 top shower: kendini anlatıyor zaten. shower’i tekrar okuyun.
6-7-8-9 top: çift sayıda toplar güzel görünmediğinden boşverin onları. tek sayıdakiler de temel olarak 5 toptaki gibidir, daha yükseğe atmalı ve daha hızlı olmalısınız. 7 top 5 top flash’la başlar. 9 top da 7 top flash’la haliyle. henüz bunları yapamadığım için daha fazla ukalalık etmesem daha iyi sanırım.
lobut çevirme (club juggling)
lobut dediğimiz bir tarafı şişman bir tarafı ince olan nesneleri aynen toplardaki gibi çevirirsiniz. en önemli fark lobutların dönmesidir. lobut tutuşu çok önemlidir. lobutu ortası sayılabilecek bir yerden ince kısmi sizin tarafınızda olacak şekilde tütün. havaya atarken bileğinizden döndürmemeye dikkat edin. aerodinamiğinden dolayı lobut uygun yüksekliğe atıldığı zaman bir tür dönüp düşer zaten. lobutunuz çok kaliteli değilse az bir spin verebilirsiniz bileğinizle.
burada da toptaki gibi 1 lobuttan başlayın. lobutun hareketini içselleştirdiğinizden emin olunca iki lobuta geçin.
bu alanda 6-7-8 lobut çevirme rekorları anthony gatto’ya, 9 lobut çevirme de 9 yakalayışla 3 tane ipsiz sapsız, boş gezen adama aittir. ulan çevirmedin ki, attın tuttun, ne uğraşıyorsun o zaman. neyse...
lobutlarla toplardaki her hareketi yapamazsınız, lobutların hacminden ve dönmesinden dolayı. cascade, shower, mills mess ve arkadan atışlarla, bacağın altından atışlar denenebilir. shower yaparken çift spin verilmesi uygundur. arkadan atışlarda da çift spinler güzel görünür baya, çok zor da değildir.
lobutları ayakla manipüle etmek izleyenleri şoka sokmak için birebirdir. ne de olsa sapır saçma bir şekle sahip olan bu nesneler, ayakla hakimiyet açısından çok zor görünürler. oysa bir kaç denemede başarılı olunabilir. lobutun ince kısmi iç tarafa gelecek ve ortasına yakın bir kısmı ayağa değecek şekilde ayağın üzerine yerleştirilir. bacak ve lobut birbirine dik konumdadırlar yani. burda ayak olabildiğince yukarı bükülür ve bacak dizden kırılarak dış tarafa ve hafif arkaya doğru hızlıca kaldırılır. ayak ve bacak arasında tutunan lobut hızlanarak elden atılmış gibi fırlar. burda ayağınızı saran bir ayakkabı ve pantolon giymeniz işinizi kolaylaştıracaktır. bunu iyice ilerletince, eldeki lobut ayağa bırakılıp tekrar geri fırlatılarak sürekli bir pattern yapılabilir.
lobutlar büyük olduğundan street performingde seyirciyi daha çok etkiler ve bundan dolayı tercih edilir. en önemlisi de passing olayıdır. iki kişi lobut çevirirken paslaşarak çok çeşitli şeyler yapılabilir. bir çalma olayları var tabi. bir kişi lobut çevirirken diğeri çeşitli şekillerde çevirenin lobutunu alıp değişik yollarla geri verir. artık bunları da bilen birisinden öğrenin derim. bu noktada da sözlükteki bayanlara selam ederim.
lobutlarda bir de çift spin olayı vardır. yani daha yükseğe ve spin vererek atarsanız lobutlar iki kere döndükten sonra elinize düşücektir. bu 3’ten fazla lobut çevirmede çok önemlidir. 4 ve daha fazla lobut çevirirken lobutlara çift spin verilir.
çember çevirme de aynı işte öncekilerle
bundaki püf nokta çember tutuşudur. çemberler yumruk şeklinde kavranmaz, parmak uçlarıyla kenarlarından tutulur. eğer avuç içinizle kavrarsanız, çemberin ince kenarları elinizi kesebilir.
bunda da 7-8-9-10-11-12 çember çevirme rekorları anthony gatto’ya ait.
türkiye’de juggling malzemesi satan yer bildiğim kadarıyla pek yok
yurt dışına gidenlerden utanmazsanız isteyebilirsiniz. amerika’da belli başlı üreticiler reneğade, todd smith, dübe’dur bildiğim kadarıyla. avrupa’da da henry’s var tabi. reneğade anthony gatto’nun üreticisi olduğundan saygındır ve bir eline alan bırakmak istemez (lobutu). dübe ve todd smith de fena değildir. henry’s de süperdir. ilk lobutlarım henry’sdi ve çok memnun kalmıştım. ama pahalıdır. 30-40 avrodur henry’ste lobutlar. amerika’da 20-30$ iyi lobutlar bulunabilir. topu kendiniz yapın çorabın içine kuş yemi doldurarak. bir kaç denemeden sonra baya iyi sonuçlar elde edersiniz. topların iyileri genel 6-8 $ ya da avrodur. toptan kastım beanbağ tabi, yakalaması kolay ve zıplamadığı için amatörler tarafından beanbağ tercih edilir. rengarenk olmaları da cabası.
malzeme konusunda avrupa ve amerika standartları farklılık gösterir her şey de olduğu gibi. burda ben henry’s ve reneğade’i karşılaştırayım biraz. henry’sin en yaygın olan ve özellikle passing yaparken çok rahat olan modelinin adı piruet’tir. başlangıç seviye için ve passing için bu idealdir. henry’sin bir diğer önemli modeli de albatrostur. bu lobutlarda şişman kısım piruet’e göre daha şişmandır ve dolayısıyla daha ağırdır. solo çalışmak için idealdir. büyük oldukları için seyriciyi etkileme konusunda street performing’de daha etkili olurlar. özellikle de jonglör 1.80 ve daha uzunsa piruet küçük görünür ellerinde. ağırlıklarından dolayı iyi bir üst beden egzersizi de sağlarlar özellikle 5 tane falan çevrildiğinde.
renegade lobutları şişman bölümün çapına göre sınıflanmıştır. 75-85-95-105mm olmak üzere dört çeşittir. henry’sdeki piruet renegade’in 85-95mm arasında bir yerdedir. albatros ise 95-105 mm arasındadır. ben 95mm'liklerde çok mutluyum, tavsiye ederim. 75 mm’likler baya incedirler ve yeni başlayan çocuklar ya da gelişmiş passing patternleri için uygundurlar. bu lobutlar anthony gatto için kendisi çocukken dizayn edilmişlerdir.