MİMARİ 24 Eylül 2019
40,6b OKUNMA     620 PAYLAŞIM

Kafanızdaki Orta Çağ İmajının Hakkını Tam Anlamıyla Veren Kale: Carcassonne

Fransa'nın Languedoc-Roussillon bölgesine bağlı Aude département'ında yer alan bu belediye, ünlü kalesiyle görenlere tam bir Orta Çağ ziyafeti veriyor.
iStock

Nedir?

carcasonne, güney fransa'da sapasağlam ayakta bir orta çağ kasabasını barındıran bir şehir. etrafı surlarla çevrili bu tarihi merkezdeki yapılar bugün çoğunlukla otel, restoran, hediyelik ıvır zıvırın satıldığı dükkanlar olarak kullanılıyor. burada bir de orta çağ'a ait işkence aletlerinin sergilendiği müze var. yaz aylarında tıklım tıklım turist dolu olduğundan sonbaharda gitmek daha akıllıca olabilir buraya. interrail'ciler için yolunu buraya düşürmek çok kolay, trenle her yere yakın ve tarihi kent merkezine tren garından yürüyerek ulaşabilirsiniz. oraya doğru yürürken surlar içindeki kenti görünce insan kendini bir masalın içinde buluyor zaten. çocukken masal kitaplarında gördüğümüz illüstrasyonlardaki cadı şapkalı kuleler, taş surlar ve bulutlar içindeki şehirler burada canlanıyor.


Ziyaret eden kişilerin yorumları

yakınındaki 'makeshift' ryanair havaalanından bir yerlere gidip gelmek suretiyle iki kere uğradığım şehir. iki parçalıdır, sur içi ve sur dışı. tren garı sur dışındaki şehir merkezinde, ana caddenin başladığı yerdeki meydanın gerisindedir. shuttle hemen garın önünden kalkar. gar binası güney fransadaki küçük şehirlerin garlarına benzer bir örnektir. yeşillikli ağaçlıklı tatlış meydanda carrefour express vardır, fakir sandviççileri doyurur. kaleye doğru yürürken ana caddede la mie caline'den de sandviç alabilirsiniz.


kaleye bir süre yürüdükten ve sakin caddelerde ilginç duvar resimleri gördükten sonra bir ya da iki köprüden geçip ulaşırsınız. ya da köprü uzuncaydı sanki... içeri giriş bedava fakat müze kısmı paralıdır. yüzlerce yıllık yapı 19. yüzyılın çılgın mimarlarından viollet le duc tarafından restore edilmiştir ve orijinalinden ki orijinali neyse artık, biraz uzaklaşmıştır. sur külahları falan onun eseriydi sanırım. kale, içindeki sokaklarla ve evlerle beraber bir orta çağ kasabası gibidir. orta çağ'ın paraya dökülmesi için üretilmiş her tür şebekliği burada görebilirsiniz. ben işkence tahtasına sıkışmış başı ve kollarıyla melül melül bakan heykel adamı unutamıyorum mesela. müzeye girince surlar ve avlular arasından geçip salonlarda çeşitli koleksiyonlar görürsünüz. aklımda bir şey kalmadığına göre galiba çok etkileyici parçalar yoktu. silahlar halılar falan olmalı. klasik fransa müzesi işte. kilometrolerce uzanan pirene dağlarını da surlardan seyredebilirsiniz. carcassonne oldukça spektaküler, görmeye değer ve ihtişamlı bir yer olmakla beraber içeriği biraz zayıfmış gibi bir etki bırakmıştı bende. galiba sizin hayal gücünüze bırakılmış içini doldurmak.

eski şehir bölgesi ve şatosu için bile görülmeye değer şehir. yeni şehir kısmında pek bir numara yok, özellikle de bir pazar günü yolunuz düşerse eski şehir'den çıkmayın derim, zira sıkılırsınız. tam bir hayalet şehir. şatoya girerken ingilizce rehberli turu alın, 45 dakikalık tur için ekstra para ödemiyorsunuz ve normalde kendinizin gidemeyeceği surlar üzerinde yürüyerek şatonun hikayesini dinliyorsunuz. turunuz bittikten sonra biletinizle tekrar içeri girip kendinizin gezebileceği yerleri (şatonun iç mekanı ve doğu surları) gezdiniz mi verdiğiniz 8,5 euro'luk giriş parasını helal edersiniz. şatoyu gördüğünüzde orta çağ filmlerini çekmek için ideal bir yerde olduğunuzu anlayacaksınız.

2015 ağustos'unda yaptığımız  paris çıkışlı turumuzun yol üstü duraklarından biriydi carcassonne. yol üstü durağı dedimse, gelip geçilecek bir yer değil kesinlikle. toulouse'dan montpellier'ye giderken bir arkadaşın tavsiyesi üzerine uğramaya karar vermiştik. hatta gps'e kanıp carcassonne geldiğimizde arabayı park edip önce çarşı içinde dolaştık. evet güzeldi hoştu şirindi ama beklediğim kadar etkilenmemiştim. sonra bir hediyelik eşya dükkanının önünde kartpostallara bakarken orta çağ döneminden kalma kalesini görünce "amanın asıl görmemiz gereken yer burasıymış" diyerek haritadan takip edip kaleye gittik, yoksa cahil cahil görmeden gidecektik. insan bir araştırır eder değil mi? yine de şansımız yaver gitti işte.


kaleyi gezerken tarihi açık hava tiyatrosu tabi bana rumelihisarı sahnesi'ni hatırlattı, şöyle bir aaah çektim. bir de şansımıza öğleden sonra şövalyelerin özel gösterisine denk geldik, o da hoş bir sürpriz oldu. konaklamaya gerek var mıdır bilmem, biz bir gece toulouse'da, bir gece de montpellier'de kalmayı seçtik.

sonuç olarak etkileyici, fransa'nın önemli tarihi değerlerinden bir yer burası. o bölgede yapılacak gezi programına mutlaka dahil edilmeli.

bu kale, aynı zamanda aynı adı taşıyan alman kutu oyununa da isim babası olmuştur

Aşağıdaki videodan sanal bir tur yapabilirsiniz

Amatör Bir Mimarın El Atmasıyla Bitirilebilen Floransa Katedralinin 140 Yıllık İnşa Hikayesi