SUÇ 18 Ekim 2019
180b OKUNMA     805 PAYLAŞIM

Kirli ve Derin Siyasi Tarihimizde Önemli Yer Tutan Eski İstihbaratçı: Hiram Abas

1932-1990 yılları arasında yaşamış olan eski MİT Müsteşar Yardımcısı Hiram Abas, yakın Türkiye tarihinin önemli figürlerinden biriydi.

tam adı mustafa hiram abas olan, mason olan dedesi ve babası nedeniyle ismini hiram abiff'ten alan efsane istihbaratçı. 

şiddetli bir anti-komünist olarak bilinirdi. istanbul saint joseph fransız lisesi'ni bitirdikten sonra okumak için fransa'ya gitmiş, burada tutunamayınca dönüşte istanbul üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'ne girmiştir. 

daima magnum 357 model çok sevdiği silahını kullanırdı. gençliğinde boks yapmış ve bu sporda oldukça başarılı olmuştur. kirli ve derin siyasal tarihimizin önemli bir yerini doldurmaktadır. türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi nişancısı olduğu söylenir. 

hayatı, soner yalçın tarafından bay pipo adlı kitapta ustalıkla anlatılmıştır.

özal dönemimin en ünlü mit ajanı hiram abas, mit'in sivilleşmesi adımlarının en büyük aktörüdür. birçok yurt dışı operasyonun kilit ismi olarak kitaplarda geçmiştir. 

yardımcısı mehmet eymür ile birlikte mit raporu olarak geçen ünlü belgeyi basına sızdırmakla suçlanır ve bu nedenle mit'ten uzaklaştırılmıştır. babalar operasyonu nedeniyle birçok ünlünün özel yaşamını deşifre etmiştir. 

ziverbey köşkü ve ankara'da birçok işkenceli sorgulaması olduğu iddia edilmiştir. yurt dışı operasyonlarda birçok kadınla ilişkisi olduğu ve bu ilişkiler nedeniyle bazı operasyonları tehlikeye attığı belirtilmiştir. 

sonradan kitap olarak da basılmış olan "nato's secret armies (operation gladio and terrorism in western europe)" isimli akademik çalışmada hiram abas'tan şöyle de bahsedilir:

"abas, birleşik amerika devletleri'nde gizli operasyonlar alanında eğitildi ve bir mit ajanı olarak ilk kötü ününü beyrut'ta, 1968 ila 1971 yılları arasında israil gizli servisi mossad ile işbirliği içinde çalışarak filistinliler'e ( - "filistin halkına" olarak da okuyabilirsiniz) karşı başarılı bir şekilde uyguladığı sayısız kanlı saldırı ile elde etti. sabahattin savaşman, eski mit müsteşar yardımcısı, duruşmada bunu doğrulayarak şunları da ekliyordu: "(abas) lübnan'da cia ile ortak yürütülen operasyonlarda yer alan, onlardan yüklü ücret ve ikramiyeler temin eden, filistin kamplarındaki solcu gençleri hedef alan ve faaliyetlerde gösterdiği başarı sonucu mükâfatlandırılan bu kişi (...)". türkiye'ye dönüşünden sonra, cia ile yakın ilişkileri sayesinde mit hiyerarşisi içinde hızla yükselen abas; cia tarafından elde tutulmaya|çalıştırılmaya ve hassas terör operasyonlarına ( - şirket|cia tarafından) dahil edilmeye devam edildi. öyle ki, akıl hocası cia istasyon şefi duane clarridge italya'daki cia istasyonunun başına atandığında dahi, abas'ın kariyeri durmaksızın devam etti. clarridge, başkan ronald reagan ve cia şefi bill casey'e doğrudan bağlı olarak çalıştığı 1981'de dahi abas ile olan iletişimini kesmemişti."

hiram abas, özal'ın yapacağı bir suriye ziyareti öncesi, öcalan'ın şam'da kaldığı apartmana kadar bildiklerini, sürekli fiziki ve teknik takip yapıldığını belgelerle özal'a iletmiş; bunun üzerine özal'la birlikte suriye gezisine katılmıştır.

turgut özal, hafız esad'la yaptığı temaslarından ardından, esad'dan şam'ı gezdirmesini ister. bu geziye önceden kararlaştırdıkları gibi hiram abas'ı da dahil eder. derken şam'da bulunan öcalan'ın yaşadığı semte kadar gelinir. özal tam bu sırada abas'tan aldığı işaret üzerine esad'dan öcalan'ın teslim edilmesini ister.

hafız esad'ın öcalan'ın bulunduğu yerle ilgili resmi bir bilgisi olmadığını söylemesi üzerine hiram abas, şoföre durmasını söyler. özal da hafız esad'a: "haydi inip beraber görelim şu dairede kim var?!" deyince hafız esad'ın rengi atar. daha sonra bölgenin güvenli olmadığını söyleyerek özal'ı uzaklaştırır.

bu olaydan birkaç ay sonra 1988'de önce kartal demirağ, özal'a suikast düzenler; eylül 1990'da da hiram abas öldürülür.

hiram abas, 26 eylül 1990 tarihinde, çiftehavuzlar mahur sokak'ta arabasının içinde, 7.65 çapında bir silah kullanılarak arkasından vurulmak suretiyle öldürüldü. eylemi dev-sol üstlendi. 

öldürüldüğünde mit müsteşar yardımcılığı'ndan emekliydi. çalışma hayatı boyunca anti-komünistliği ve solcu düşmanlığıyla ünlenmişti. öyle ki mossad ve cia'den yüklü maaşlar aldığı dedikoduları gırla gidiyordu. yükselmesinde mossad ve cia ile olan ilişkilerinin olduğu da çok göze batmıştı. filistin'deki solcu katliamında da başrolde olması da bunu doğruluyor aslında. bu nedenle de emekliliği sonrası dev-sol'un ilk hedefi durumdaydı.

Yakın Türkiye Tarihinin En Kilit İsimlerinden, Derin Devlet Ajanı Abdullah Çatlı'nın Hayatı