ıslanan bir köpeğin kendini kurulamaya çalışması sadece rastlantısal bir hareket değil ya da etrafındaki herkesi ıslatmak amacıyla yapılan kasıtlı bir hareket değildir.

bu içgüdüsel bir reflekstir ve fareler, kediler, sincaplar, aslanlar, kaplanlar ve ayılar dahil olmak üzere birçok tüylü memeli tarafından paylaşılan bir davranıştır. bu hareket, hayvanların suyu, böcekleri ya da diğer rahatsız edici maddeleri vücutlarından uzaklaştırmalarına yardımcı olur. ancak, bu titreme hareketinin altında gizemli ve karmaşık bir nörolojik mekanizma yatmaktadır.

araştırmacılar, farelerde bu titreme davranışını tetikleyen sinirsel devreyi tanımladılar. bu sinirsel devrenin özel bir dokunma alıcıları sınıfını ve omuriliği beyine bağlayan nöronları içerdiğini buldular. bu bulgular, 7 kasım'da science dergisinde yayınlandı.

houston, texas'taki baylor tıp fakültesi'nden nörobilimci kara marshall’a göre “dokunma sistemi o kadar karmaşık ve zengin ki, bir su damlasını, emekleyen bir böceği ya da sevilen birinin nazik dokunuşunu ayırt edebilir” yine kara marshall’a göre “bu tanıdık ve anlaşılır davranışı çok spesifik bir dokunma alıcıları alt kümesiyle ilişkilendirebilmek gerçekten dikkat çekici.”

memelilerin tüylü derisinde, her biri farklı bir işlevi yerine getiren, 12'den fazla türde duyusal nöron vardır. boston, massachusetts'teki harvard tıp fakültesi'nde bir nörobilimci olan ve bu çalışmanın ortak yazarlarında olan dawei zhang ve meslektaşları, kıl foliküllerinin etrafını saran ultra hassas dokunma algılayıcıları olan c-lifli düşük eşik mekanoreseptörleri (c-ltmr'ler) üzerine odaklandılar.

kara marshall’a göre insanlarda, bu alıcılar hoş dokunma hisleriyle ilişkilidir, örneğin yumuşak bir kucaklaşma ya da sakinleştirici bir okşama gibi. ancak fareler ve diğer hayvanlarda, bunlar koruyucu bir rol oynar: derilerindeki bir şeyin varlığını bildirir, ister su, kir ya da parazit olsun. bu uyarıcılar, derideki tüylerin eğilmesine neden olduğunda c-ltmr'leri aktive eder ve derinin hassasiyetini sadece yüzeyle sınırlı kalmayıp genişlediğini gösterir.

laboratuvar farelerine köpekler gibi tüylerini sallamaları için, araştırmacılar farelerin boyunlarının arkasına ayçiçeği yağı damlattılar. hayvanların neredeyse tamamı bu damlaları on saniye içinde attı. ardından, bazı fareleri genetik olarak modifiye ettiler ve çoğu c-ltmr'yi kaldırdılar. bu farelerde genetik olarak değiştirilmemiş kontrol farelerine kıyasla, yağ damlacıkları boyunlarına düştüğünde titreme miktarında %50'lik bir azalma görüldü.

araştırmacılar ayrıca c-ltmr'lerden gelen sinyallerin sinir sistemi boyunca nasıl yol aldığını ve titreme hareketini nasıl koordine ettiğini incelemek istediler. bu sinyalleri, omurilikte yer alan ağrı, sıcaklık ve dokunmayı işleyen beyin bölgesi olan parabrachial nükleusla bağlantılı olan bir grup nöron ile takip ettiler.

araştırmacılar optogenetik adlı bir teknik kullanarak, nöronların ışığa tepkisini manupule ettiiler ve spinal nöronların aktivitelerini engellediler. bu durumda farelerde titreme miktarının kontrol farelerine kıyasla %58 azaldığını gözlemlediler. parabrachial nükleus üzerindeki aktiviteyi engellemek de benzer sonuçlar verdi. fareler hala kaşındılar, tüylerini temizlediler ve normal hareket ettiler, bu da sinir devresinin yalnızca köpek titremeleriyle ilgili olduğunu gösterdi.

kowloon tong’daki hong kong baptist üniversitesi'nden nörobilimci thomas knöpfel, bu keşifin gelecekteki araştırmalar için yeni yollar açacağını, köpek titremesinin çok koordineli bir motor cevap olduğunu ve bu çalışmanın beynin hareketi kontrol etmek için verdiği komutları nasıl gönderdiğini incelemek için iyi bir başlangıç noktası olduğunu söylüyor.

thomas knöpfel birçok hayvanda, köpek titremesi psychedelic ilaçlar tarafından tetiklendiğini ve psikedeliklere verilen tepkinin, aynı zamanda hoş dokunma üzerinde etkili olan serotonin reseptörleriyle ilişkili olduğunu söylüyor.

zhang, gelecekteki araştırmaların, aşırı aktif c-ltmr'lerin kedilerdeki titreyen deri sendromu gibi durumlara, yani deride ani dalgalanma ve aşırı titreme ya da insanlarda diğer cilt aşırı hassasiyetlerine yol açıp açmadığını araştırabileceğini söylüyor.

kaynak-1, kaynak-2