Lenin'den Sonra Sovyetlerin Başına Geçmesi Beklenen İkonik Devrimci: Lev Troçki
Kısaca, kimdir?
troçki, lenin'le birlikte 1917'de rusya'daki ekim devrimine önderlik eden devrimcidir. sürekli devrim teorisi ile proletaryanın iktidarı beklemeden alması gerektiğini savunmuş ve marksizmin enternasyonalist yönünü ön plana çıkartmıştır. rusya'da iktidara oturan stalinist bürokrasi, tek ülkede sosyalizm adı altında devlet kapitalisti bir model kurmaya başladığında troçki'yi de rusya'dan sürmüştür. 1940 yılında meksika'da stalin'in bir ajanı tarafından buz baltasıyla öldürülmüştür.
ukrayna'da doğmuş ve aslen yahudi kökenli bir ailenin oğludur. ukraynaca, rusça, ibranice, ingilizce, almanca ve ispanyolca bilmektedir. kızıl ordunun kurucusu komutanı ve komunist enternasyonalin oluşmasında çok önemli rol oynamıştır. başlangıçta rusya'daki sosyal demokrat partinin menşevik kanadına katılmış olsa da sonrada lenin'in görüşlerini benimseyerek bolşevik safa katılmıştır. lenin kendisinden içimizdeki en son ama en yetenekli bolşevik ifadesini kullanmıştır. leninizmi benimseyenler kendisinden pek hazzetmez.
troçki, sscb'nin lenin'den sonraki umut ışığı olan ama maalesef sscb'nin başına geçemeyen, kızıl ordu'nun büyük komutanıdır. tarih keşkelerle yazılmaz ama bazen stalin yerine troçki olsaydı sscb ne olurdu diye düşünüyorum, tamam belki stalin'in sscb'si gibi bir büyük güç olmazdı belki ama en azından daha "sosyalist" olurdu!
Siyasi tutumunu detaylandıralım
troçki leninist değil, sıkı bir leninizm eleştirisinin önderidir. nep'i ve devlet kapitalizmini eleştirir. iç savaş yıllarında ortaya attığı "sürekli devrim" tezi, bolşeviklere sosyalist devrimcilerden hatta menşevik kanadın ve anarşistlerin marjinal unsurlarından katılımlar sağlamıştır. fakat bu tezi "kesintisiz devrim" adı altında asıl kullanan lenin'dir.
troçki aslında ortodoks marksisttir. ekonomi politik ve benzeri konularda temel öğretiye sıkı surette bağlıdır. emperyalizmi ıskalayan bir iyimserlikte dünya devrimi ister. "tek ülkede devrim olmaz" derken, medet umduğu kesim batı proleteryasıdır. doğu halklarının devrimci potansiyeliyle ilgilenmez. kronştad katliamının en büyük sebebidir.
Kronstadt Ayaklanması: Sovyet denizcilerinin ve askerlerinin Stepan Petriçenko önderliğinde Bolşevik iktidarına karşı başkaldırısıdır. Mart 1921'de başlayan ayaklanma başarısız olacak ve kanlı bir şekilde bastırılacaktır.
Balkan Savaşı
troçki, balkan savaşı sırasında kosova ve makedonya bölgelerinde bulunmuş bir gazetecidir. hiç bir ırka ve orduya yakın durmak gibi bir derdi olmayacak kadar saf bir devrimci olduğu için, olaylara tarafsız bakıp balkan birleşik ordularının, komitalacılarının ve halkının (sırp, yunan, bulgar), bölgedeki müslüman (arnavut, türk, boşnak, rom, pomak), hatta musevi halk üzerinde uyguladığı sistemli şiddet ve katliamları olduğu gibi iletmiş gerçekten çok az gazeteciden biridir.
kendi deyimiyle, "kültürden nasibini almış her insanın, hissetme ve düşünme aczi yaşamayan herkesin tüylerini ürpertecek, midesini bulandıracak suçları" haberlerinde sıralar troçki. bu arada türk ve müslümanlardan kaynaklanan, anadolu'daki tüm olaylar için sesini sonuna kadar yükselten (ki doğrudur yaptıkları, ancak dibine kadar tek taraflı ve art niyetlidir) batı ve hristiyan aleminden, diğer tarafın acısını sorgulayan tek ses ondan çıkar: "neredeler şimdi? o binlerce yaralı türk nerede? onlara ne oldu? onları ne yaptınız? bize bu soruların cevabını verin!"
balkan savaşında, 632 bin türk/müslüman sivil, ordular/komitacılar/hristiyan halk/açlık ve hastalık nedeniyle ölmüştür.
Hayvan Çiftliği
orwell'ın animal farm romanındaki snowball karakteri kendisini temsil etmektedir, kitapta trotsky başa gelseydi her şey çok güzel olacaktı (en azından güzel olabilirdi) gibi bir görüş belirtilmiş alegorik olarak.
Hakkında ilginç bir anekdot
leon trotski viyana'da cafe central'ın müdavimidir. 1910'lu yılların başında bu kafe hitler, stalin, freud, tito, trotski, masaryk, herzl, wittgenstein gibi müşterilere sahiptir.
bir gün, avusturya sosyalist partisi'nin kurucusu victor adler (kendisi alfred adler'in kardeşi) habsburg dışişleri bakanı ile konuşmaktadır. bakan, 1. dünya savaşının komünist bir devrime yol açabileceği endişesinden bahseder. buna ihtimal vermeyen adler, müstehzi bir edayla "peki, kim bu devrime önderlik edecek, cafe central'da oturan trotski mi?" der.