FUTBOL 10 Kasım 2022
16,1b OKUNMA     282 PAYLAŞIM

Liverpool'un Avrupa Kupalarından 10 Yıllık Men Edilişinin Ardından Tekrar Yükseliş Öyküsü

Heysel faciasından sonra bir süre Avrupa kupalarına katılamamasına rağmen sürekli bataktan çıkmayı başaran Liverpool'un yakın tarihine gidiyoruz.

liverpool fc... fsg’nin son birkaç transfer dönemindeki sattığın kadar al tutumu haricinde oldukça doğru bir yönetim gösterdiğini düşünüyorum.

FSG: Fenway Sports Group Holdings, LLC. Liverpool'un da aralarında bulunduğu birkaç takımın sahibi olan spor şirketi.

lakin fsg de gitse hatta klopp da gitse kulübün büyüklüğünden bir şey değişmez, "bu platformdaki orta sıralara geri dönerler" yorumlarına rağmen. çünkü bu kulüp her zaman adadaki en büyük iki, avrupa’daki de en büyük 6-7 güçten birisi oldu her zaman. sürekli bir 30 yıl lafı var ki kimse bu 30 yılı anlatırken liverpool’un 1985 yılında futbol tarihinin en büyük facialardan birisinin etkisinden yıllarca çıkamadığını anlatmaz.

liverpool 1976 yılında kazandığı lig şampiyonluğu ile başlayıp 1985’e kadar uzanan 10 yıl içerisinde 8 lig şampiyonluğu ve 4 şampiyonlar ligi şampiyonluğu yaşamış, real madrid’in dahil rekorlarını tehdit edecek noktaya gelmişti ki böyle bir dominasyonu avrupa futbolunda yalnızca real madrid yapabildi bugüne kadar. ama 1985 yılında belçika’nın heysel stadyumunda oynanan ve liverpool’un favori olarak çıktığı avrupa kupası finalinde futbol tarihinin en vahim facialarından birisi yaşandı ve ingilizlerin sebep olduğu arbede onlarca juventus taraftarının ölümüne yol açtı. 40 insanın cesedinin önünde oynatılan iki takımın da olayın şoku altında olduğu maçı ise platininin attığı penaltı golüyle juventus kazandı. olayın ardından bütün ingiliz takımları avrupa kupalarından 5 seneliğine men edilirken liverpool’a bu ceza 10 yıl olarak verildi tarihin en büyük cezalarından birisi olarak.


liverpool’un bana kalırsa o yıllarda makine gibi işleyen bir takımı vardı tıpkı son 10 yıldaki real madrid gibi... ve kulüp avrupa kupaları yasağına rağmen heysel sonrasındaki 5 yılda da 3 defa lig şampiyonluğu alarak lokal dominasyonunu pek bir güç kaybetmeden devam ettirdi. avrupa kupalarında da heysel ve milan’ın yükselişi arasındaki periyotta ise liverpool’un aldığı yasağın nasıl bir güç boşluğu bıraktığı, aradaki 3 şampiyona bakılarak anlaşılabilir: steaua, porto, psv. liverpool’a verilmiş haklı ceza 6 yıla düşürüldü ama bu ceza kulübün bana kalırsa futbolun endüstriyelleşmeye başladığı, premier lig'in kurulduğu, avrupa kupasının şampiyonlar ligi'ne çevrildiği yıllara kupa 1’in belki de 7-8 şampiyonlukla gelmiş geçmiş en başarılı kulübü olarak girmesine engel oldu. ve kulüp bu facianın bıraktığı kara leke altında, 1990’lı yıllarda yerel ligde manchester united’ın ve arsenal’in gerisine düşmeye ve demode bir yönetimle karanlık bir dönem geçirmeye başlamıştı, ta ki 2005’teki istanbul finaline kadar.

2005’teki final bence kulübün üzerindeki ölü toprağını attı bir süreliğine. ve kısa sürede yüksek maliyetlerle müthiş xabi alonso, mascherano, gerard üçlüsünün orta sahayı işlettiği ve torres’in de büyük ihtimalle dünyanın en iyi 9 numarasına evrilerek gol yükünü sırtladığı bir 5 senelik periyot yaşandı ki bence o takımın bu periyotta 1 kupa kupasının yanına daha fazla kupa ekleyebilecek potansiyeli de vardı: 2007’de milan’a kaybedilen final, 2008 ve 2009’da chelsea’ye elenilen avrupa eşleşmeleri, 2009’da old trafford’da 4 atılan manu’ya ucu ucuna verilen şampiyonluk gibi...

2010’a gelindiğinde bu yüklü transferlerin yarattığı etki, anfield’ın eski kalmış olması, büyük üretici firmaların (nike ve adidas gibi) liverpool’la manu ve arsenal gibi 90’larda premier ligi pazarlamış iki takım varken pek yanaşmaması gibi etkilerle kulüp iflas noktasına geldi ve bugün fsg olarak bilinen şirket tüm borçlarıyla birlikte satın alındı ve o dönem futbol dünyasına oldukça uzak olan bu yapı, bence ilk yıllarında menajerlerin elinde biraz oyuncak oldu ki 4-5 yıl boyunca henderson, suarez ve coutinho dışında eli yüzü düzgün bir transfer yapamayarak inanılmaz oyunculara inanılmaz paralar harcandı (benteke, carroll, lallana, downing vb).

gerçi bu sırada fsg demode kalmış anfield’ı yeniledi ve futbol aklı olarak micheal edwards - jürgen klopp gibi iki ismi getirerek bana kalırsa 75-85 arasından sonra kulübün ikinci altın dönemecini başlattı ve şu anda yıllık iki milyon forma satışıyla ve 4.5 milyar dolar olarak tahmin edilen değeriyle işleyen bir yapı bırakarak liverpool’dan çıkacaklar.