Mad Men Hakkındaki Bilgi Açlığınızı Giderecek Kaliteli Yapım Notları
mad men hakkında şimdiye dek yazılıp çizilen çok değerli şeyler var. ben sizlere bu şaheser dizi hakkında az bilinen bilgiler getirdim. mad men’in ne kadar iyi, ne kadar kaliteli bir dizi olduğunu idrak etmemize yardımcı olacak bazı yapım notlarını, anekdotları paylaşacağım şimdi.
* don draper karakteri için marlboro man’in yaratıcılarından olan chicago’lu reklamcı draper daniels’ten esinlenilmiş.
* mad men, 4 altın küre ve 15 emmy ödülü başta olmak üzere pek çok ödüle layık görülmüş.
* mad men için ilk olarak hbo’nun yöneticileriyle görüşülmüş fakat dizinin tutacağından şüpheli olan yöneticiler bunu reddetmiş.(sonradan pişman olmuş olmaları kuvvetle muhtemel)
* başrol don draper rolü için başlangıçta roger sterling’i oynayan john slattery düşünülmüş. daha sonra ise bu rol için jon hamm’da karar kılınmış. iyi ki de böyle olmuş. yoksa çok sevdiğimiz roger sterling karakterinden nefret edebilirdik.
* mad men’in yaratıcısı matthew weiner dizi hangi gün çekilecekse tarihte o gün gerçekte neler yaşandığına, günün hava durumuna, tren saatlerine, hava yolları uçuş planlarına, otoyollara kadar en küçük ayrıntıya dikkat ediyormuş diziyi çekerken. yani mad men’in izleyiciyi içine çeken gerçekçiliği ve kalitesi hiç de kolay elde edilmemiş.
* dizinin en önemli özelliklerinden birisi tarihi olaylara sadık kalarak ilerlemesidir. yani 1961’de, 65’te, 69’da dünyada ve amerika birleşik devletleri’nde ne gerçekleştiyse dizide bunlara sıcağı sıcağına tanıklık ediyoruz. örneğin, aya ilk iniş anını televizyonda mad men ailesiyle birlikte biz de canlı yayında izliyoruz.
* the guardian gazetesinin 21. yüzyılın en iyi 100 dizisini sıraladığı listede mad men, kendine 3. sırada yer bulmuştur.
* dizi bittikten sonra james b. south ve rod carveth tarafından mad men and philosophy (mad men ve felsefe) adlı kitap yayınlanmış. kitabın açıklamasında şu sözlere yer verilmiş:
don draper ahlak felsefesine göre ‘iyi’ bir insan mı? reklamcılık etiğinden felsefi olarak nasıl bahsedebiliriz? mad men’de ırkçılık nasıl ele alınıyor? kadınların dizideki yeri için feminist bir okuma mümkün mü? mad men ve felsefe’de peggy olson, don draper, pete campbell gibi kahramanlar platon, aristoteles ve friedrich nietzsche gibi filozofların öğretileriyle yorumlanıyor.
* dizinin maliyeti bölüm başına yaklaşık 2.8 milyon dolarmış.
* dizi başladıktan kısa bir süre sonra amerika birleşik devletleri’nde 24-35 yaş aralığındaki kesiminin viski tüketiminde yüzde 12’lik artış görülmüş. dizi başladığından bu yana geçen süre içinde ise viski satışlarında toplamda %13-15 arasında artış olmuş.
* başroldeki jon hamm bölüm başına 250 bin dolar kazanıyormuş.
* dizinin her anlamda etkileri olduğu bir gerçek. örneğin, mad men’deki kadınların makyajları dünyaca ünlü kozmetik markası estée lauder’in makyaj koleksiyonuna ilham vermiş. estée lauder makyaj kreatif direktörü tom pecheux, mad men’in anlatıldığı dönemin feminenliğe dair her şeyi içinde sakladığını söyleyerek yeni bir koleksiyon yarattıklarını belirtmiş.
* mad men gerçeklere dayandığı için izleyiciyi rahatsız eden hususları da vardı. o dönemde (60'lar) siyahileri neredeyse insan yerine koymuyorlar. o dönem bütün pis işleri ve ayak işlerini afrika kökenlilere yaptırıyorlar. siyahi bir kadın en fazla sekreter olabiliyor, siyahi bir adam ise en fazla özel şoför olabiliyor. herhangi bir işte yükselme ihtimalleri yoktur. diğer bir rahatsız edici husus ise erkeklerin kadınları bir meta olarak görmeleriydi. mad men’de erkekler çoğu zaman kadınları sadece seks ihtiyacını gidermek için kullanılmasıdır. ayrıca kadınları evlilerse çocuk yapmak ve çocuğa baktırmak için kullanıyorlar. bunların dışında diğer önemli bir konu ise erkekler kadınlara iş hayatında saygı duymuyor, onları ciddiye almıyor ve bezdirme (mobbing) yönetimi uyguluyorlar. erkeklerin büyük çoğunluğu iş hayatında bir kadının yükselmesine tahammül edemiyor.
* mad men’i mad men yapan en önemli özelliklerin detaylarda gizli olduğunu düşünüyorum. bunlardan biraz bahsetmek istiyorum. dizinin sanatsal satın alımlarından sorumlu yöneticisi ellen freund, dizide sadece bazı küçük aksesuarlar ve takılar için bölüm başına ortalama 15 bin dolar civarında para harcandığını söylüyor. ayrıca bu aksesuarların döneme uygun olması için çok yoğun çalışmalar araştırmalar oluyormuş. örneğin peggy’nin koluna taktığı bir saat gerçekten de nadir bir parçaymış. peggy olsen rolüne can veren elisabeth moss, o saatten satın almak için çok uğraşmış ancak bir emsali daha olmadığı için aynı saatten alması imkânsızmış. başka bir örnek verecek olursak betty draper’in taktığı bir vintage yüzüğün imitasyon olmaması ve gerçekten vintage bir parça olması için 40 bin dolar harcanmış.
* mad men’de dikkat çeken konulardan biri de eşcincelliktir. henüz 60’lı yıllarda olunmasına rağmen eşcinselliğe tabu olarak bakılmaz. bu onlar için -her yerde olması gerektiği gibi- sıradan bir durumdur. ülkemizde 2020’lere gelinmesine rağmen hâlen bu durumun tercihe bağlı olduğunu idrak edemeyip sapkınlık olarak gören zihniyetler var. insanların özgür iradesine karışmaktan zevk alan toplumuz maalesef. bu konuda sanırım gelişmiş ülkelerden en az bir asır gerideyiz.
* mad men 2011 yılında 69 ülkede aynı anda yayınlanıyormuş.
* bölümlerde içilen lucky strike sigaraları el yapımıymış. o zamanların meşhur sigaralarından herbal cigarettes’in paketleri yine elle imal ediliyormuş. don draper karakteri filtresiz old gold sigaralarını tercih ettiği için filtreler özel olarak kesiliyormuş.
* toz allık 1963’te icat edildiği için kadınların makyajlarında dizide toz allığın satılmaya başlandığı yıla, yani 1963’e geline kadar hep krem allık kullanılmış.
* o dönemin eski içki şişelerini kullanırken yeni etiket bastırmak yerine bazı dostlarının arşivinden orijinal eski içki şişeleri ve açık arttırmalardan alınan ürünler kullanılıyormuş. ayrıca dizide kullanılan buz kaplarının vintage olmasına da çok özen gösteriliyormuş.
* megan draper (jessica pare), don’a beşinci sezonda “zou bisou bisou” adlı şarkıyla serenat yapar. bu şovdan sonra şarkı 40 küsur yıl sonra dünya müzik listelerinden billboard hot 100’da 1 numaraya kadar yükselmiş.
* mad men’in yaratıcısı matthew weiner aynı zamanda the sopranos’un da yaratıcılarındandır.
* mad men’de her şeyin gerçekçi ve kusursuz olması için alanında yetkin 9 kişilik senaryo ekibi oluşturulmuş. bu ekibin 7’sini kadınlar oluşturuyormuş.
* oyuncuların dizide sürekli içtiği sigara ve içkiler gerçek değilmiş. don draper’ın viskisi elma suyu, martiniler ise soğan suyuymuş. içilen sigaraların da tamamı bitkiselmiş. joan holloway karakterini canlandıran christina hendricks, esquire’e verdiği röportajda dizide içilen sigaraların “iğrenç” olduğunu söylemiş.
* diziye amerika birleşik devletleri’nin dört bir yanından eski kıyafetlerini, aksesuarlarını bağışlayan insanlar olmuş. örneğin, peggy’nin don draper’ın ajansını terk ederken giydiği mor elbise, diziye tüm gençlik kıyafetlerini bağışlayan jean bell adlı hanımefendiye aitmiş.
* roger sterling’in dizideki ilk eşi mona sterling (taria balsam) gerçek hayatta da roger sterling’i oynayan john slattery ile evliymiş.
* dizide sıkça tartışılan sigara markası lucky strike, mad men ile ilişkilendirildikten sonra satışlarını neredeyse ikiye katlamış. bu sayede 10 milyar daha fazla sigara satmışlar.
* amerika birleşik devletleri eski başkanı barack obama, dizinin yaratıcısı matthew weiner’a diziyi çok sevdiğini ve hayranı olduğunu söylediği bir mektup yazmış.
* dizide beatles’ın sadece “tomorrow never knows” şarkısının çalınabilmesi için 250.000 dolar telif bedeli ödenmiş. bu para şov tarihinde o ana dek tek şarkı için ödenen en büyük meblağ olarak tarihe geçmiş.
* mad men dizisinin neredeyse tamamı new york’ta gerçekleşiyor, fakat sadece pilot bölümü new york’ta çekilmiş. bölümlerin çoğunluğu ise los angeles’ta çekilmiş.
* netflix şirketi mad men’in bölümlerini yayınlamak için 90 milyon dolar ödemiş.
* matthew weiner, dizinin senaryosunda herhangi bir değişiklik olmaması konusunda çok hassasmış. bu yüzden oyuncuların doğaçlamasına izin verilmemiş.
* esquire dergisi için yapılan röportajda mad men makyaj sanatçısı lana horochowski, jon hamm’ın her zaman temiz tıraşlı olduğundan emin olmak zorundayız demiş. uzayan çekim günlerinde hamm’ın sette günde üç defaya kadar tıraş edilmesi gerekebiliyormuş. her şey titizlikle planlandığı için çekimler saat beşi geçtiğinde don hamm’ın cildindeki yüz kıllarını ayarlamak için her saat başı özel talimat veriliyormuş.
* dizinin 92 bölümünde de oynayan tek oyuncu jon hamm’mış.
* dizi başlamadan peggy olson karakterini betty draper’ı oynayan january jones oynamak istemiş, fakat seçilmemiş. iyi ki de böyle bir şey olmamış. peggy’yi elisabeth moss kadar başarılı oynayamazdı.
* sally drapper’nin arkadaşı glen bishop’ı oynayan çocuk yapımcı matthew weiner’ın oğlu marten weiner’miş. yani babadan şanslıymış. weiner, huffpost’ta verdiği bir röportajında oğlu için “gerçekten tipsiz ve gerçekten iyi bir oyuncu.” demiş.
* matthew weiner’in alfred hitchcock’a hayranlığındn dolayı bazı sahnelerde hitchcock’a saygı duruşunda bulunulmuş.
* dizi ekibinden birinin şu çarpıcı sözleri söylemiş bir röportajında: “diziyi izleyince o zamanlar ne kadar ırkçı, ne kadar ayrımcı, ne kadar yahudi düşmanıymışız diye düşünüyorsunuz. evet öyleydik. aslında hâlen öyleyiz, sadece daha kibarız.”
* sally draper’ı oynayan kiernan shipka, 13 yaşındayken the huffington post’a verdiği röportajda mad men’in hiçbir bölümünü seyretmediğini söylemiş. sanırım küçük olduğundan dolayı görüntülerden olumsuz etkileneceği için ailesi seyretmesine izin vermemiş
*dizinin sadece ilk bölümünde 70’ten fazla sigara içilmiş.
yararlanılan kaynaklar: kaynak 1, kaynak 2, kaynak 3, kaynak