YAŞAM 16 Ocak 2018
28,7b OKUNMA     962 PAYLAŞIM

Masum Bir Niyetle Olsa Bile İnsanlara Maaşını Sormak Aslında Ayıp Bir Eylem mi?

Net bir şekilde doğru veya yanlış olarak cevaplandırılamayacak bu soruyu Ekşi Sözlük yazarları farklı açılardan değerlendirmiş. Konuyu ilginç noktalardan yakalayan Sözlük yazarların yorumları bu soruya yaklaşımınızı tamamen değiştirebilir cinsten.
iStock


Maaş sorma eylemini bir ayıp olarak değerlendiren Ekşi Sözlük yazarlarının yorumları şu yönde olmuş:

hiçbir şekilde anlamlandıramadığım bir davranış stilidir. maaş bence oldukça özel hayatı ilgilendiren bir durumdur. kişi özellikle belirtmedikçe -ki onun da çok kısıtlı bir kullanım alanı var bence- sorulacak, sorgulanacak bir şey değildir.

ben ailemden kimsenin maaşını bilmiyorum. onlar da benim ne kazandığımı bilmiyor. birine bir şey lazım olursa da herkes elden geldiğince yardım ediyor. hiç böyle merak dürtülerimiz yok. o yüzden başkalarını da anlamakta büyük sorun yaşıyorum.

sürekli para konuşmak, birbirinin kuruşuna kadar hesap istemek gibi enteresan ilişki formları yaşayan bireyler de mevcut. yanımda sohbet etmelerine bile dayanamıyorum. 

kafaları onun maaşı, bunun evi, şunun telefonu yerine kendimizi geliştirmeye yorsak, belki daha faydalı olacak ama neyse.

özellikle maaş sorulduğu zaman rahatsızlık duyanlardanım. maaşı söyleyince sırasıyla; "ne kadar kira verdiğin, birikim yapabiliyor musun?" gibi sorularla devam ederler. bunlar neden kafalarına takılıyor anlamıyorum. ortama girip selam verdiğin an; maaşını, işini, kiranı, kredi ödemeni söylemek durumunda bırakıyorlar. kimsenin maddi durumunu, kendi söylemek istemediği sürece sormuyorum. akrabaları geçtim, tanışma cümleleri de bunlardan ibaret. zaten tanışmaya bunlarla başlayan biriyle pek bir yere de varılmaz.

arada aylık gelirini soracak samimiyet kurulmadıysa, ki bu samimiyet ancak karı-koca, hayat partneri, yakın arkadaş, kimi zaman kardeş ya da ebeveyn düzeyinde oluşan bir samimiyettir, nezaketsizlikten ve sınır bilmemekten başka bir şey değildir.

yani yeni tanımaya çalıştığım biri durduk yere sordu bunu. artık tanımaya çalışmıyorum.

aşırı itici bir davranış.

Bunun bir ayıptan çok uzak ve hatta gereklilik olduğunu savunan Ekşi Sözlük yazarları ise şöyle demiş:

öküzlükmüş, nezaketsizlikmiş, kendini bilmezlikmiş de mişmiş. siktirin lan, ezikler. ezberlemişsiniz sistemin düsturlarını, bir de burada bülbül gibi bu saçmaları şakıyorsunuz.

bunları konuşmazsan, ne emeğinin mevcut şirketindeki değerini, ne de piyasadaki güncel ederini bilmeden, sığır gibi işe gidip gelmeye devam eder, "maaş kutsaldır yeaa, anam-babam, hatta karım bile bilmez, sen kimsin?" diye tabulaştırmaya çalışırsın amın feryadı.iyi günler. sonra yan masandaki adam senin %30 üstüne işe girer, sen eşşek gibi çalışmaya devam edersin haberin olmaz. bir gün hasbelkader öğrenince de o çok özel maaşını sinsice gizlediğin karına "yaa onoppu çocuknarı meni medavaya çanıçtırıyonnaamış biniyor mosoon" diye ağlarsın.


maaş bir kişiye yaptığı işin karşılığı olarak düzenli şekilde ödenen paradır, değil mi? evet. işin tabiatına göre saat veya günlük ücret üzerinden hesaplanır ve yine belirli aralıklarla günlük/haftalık/2 haftalık/aylık/3 aylık olarak düzenli bir şekilde ödenir. daha kabacası, maaş denen bok beden, bilgi ve tecrübeni bir işverene belirli bir süre karşılığında kaç paraya kiraladığının karşılığıdır.

nasıl ki herhangi bir şeyi satarken veya satın alırken, kiraya verir veya kiralarken 40 kere araştırma yapıyor, piyasanın veya değerinin altında veya en üstünde bu işlemleri gerçekleştirmeye çabalıyorsan, maaşın için bunu ilave bir 40 kere daha yapman gerekir. çünkü bir önceki cümlede saydığım işlemleri gerçekleştirebilmeni sağlayacak temel gelir kaynağın, eğer bir maaşlı çalışan (işçi) isen, tabiatıyla maaşın olacaktır.

bu yüzden, aynı ve farklı sektörlerdeki emsallerinin, senden daha az ve çok kıdemlilerin, alt seviyelerinin ve en az bir veya iki seviye üstlerinin maaşlarını bilmen önemlidir ki, yan masandakinin %30 eksiğine çalışıp o kişinin bugün aldığı parayı -eğer terfi almazsan- 3 yılda ancak alabilecek mallık seviyesinde olma. ha bu arada, senin o anam bacım bilmez diye tabulaştırdığın maaşını ik'cılar düzenli olarak bir araya gelip konuşurlar veya aracı ik şirketleri üzerinden araştırırlar ki, düşük seviyede maaş verme politikası belirleyen şirketler ne kadar düşük vereceğini bilsin, ortalama seviyede maaş verme politikası belirleyen şirketler boşuna diğerlerinden fazla para vermesin veya yetenekler için çekim merkezi olup yüksek maaş verme stratejisi belirleyen şirketler de ne kadar yüksek vereceklerini hesaplasınlar. böylece, maaşlı çalışanları (işçileri) optimum (en iyi, en elverişli, en uygun olan) şekilde sikmenin yollarını belirlesinler ve o iş görüşmesinde götünden salladığın "aaaom ben şu an yıllık x bin tl brüt alıyoruooom, iş değiştirmek içün beklentiiim bunun en az %30 üstünde olacaktaağr" palavrası ile sen görüşmeden çıktıktan sonra daşşak geçebilsinler. aman ha sakın paylaşma kutsal bilgini kimseyle. bir tek sende var çünkü. dünyanın en gizli ve özel maaşını alıyorsun, sakın sakın dillendirme.


ilave olarak, çoğu "kurumsal" şirket şeffaflık ilkeleri doğrultusunda, yıllık artış ve performans görüşmelerini yaparken şirketin o seviye için belirlediği maaş aralıklarını, çalışanın mevcut maaşının bu aralıkta alması gereken ortalama maaşın % cinsinden neresinde olduğunu vs. paylaşır ki çalışan hem en azından şirket içinde sikilmediğini veya sikildiyse sebeplerini hem de performansının nasıl değerlendirildiğini bilsin. ve evet, ekler, maaş bilgisi paylaşmak yanlıştır/yasaktır. çünkü bu şeffaflık ortamında bile siker, sikecektir, sikmenin peşindedir. ama sen diğer arkadaşlarının durumunu da az çok bilirsen, dandik yöneticinin o görüşmede sana götünden sıktığı "biliyor musun seni desteklemek için yüzde olarak (şu an sikti) en yüksek artışı sana verdim" veya "biliyor musun en yüksek performans notunu sana verdim, maaş skalana göre (şu an sikti) en iyi primi sen alacaksın" yalanlarına inanmaz, değerlendirme görüşmesine beklentilerin doğrultusunda farklı bir yön vermeyi deneyebilirsin, belki. ama sen yapma, sakın, bu bilgiler hep gizli, bir tek sende var.

tabularını biraz gıdıklayacak, bazı sektörler için düşük ücret bilgisi verildiğini düşündüğüm, michael page'in sektörlere göre yaptığı maaş analiz anketini paylaşıyorum. ne kadar sikiliyorsun veya ne kadar iyi durumdasın görmen açısından belki bir faydası olur. gizli gizli oku lütfen, bunlar hep özel neticede.

michael page maaş analizi: link

kısacası at siki, maaş sorulmalıdır, maaş konuşulmalıdır, maaş araştırılmalıdır, maaş karşılaştırılmalıdır. nokta. şimdi, bak şurdan siktir git.

yurt dışında sorulmuyor, orada özele saygı var, çünkü gâvurlar çok medeni insanlar gibi türlü dogmalarla bu tabularını rasyonalize etmeye çalışan dalyaraklar için gereken edit

al bak, yurt dışında bu sorulmuyor al, bak kaç dişi var. amk çapsızı, git bir amerika'da, ingiltere'de iş ara da gör bakayım maaş bilgisi daha iş ilanın içinde paylaşılıyor mu paylaşılmıyor mu. iş hayatını, gittiğin avrupa şehrini tramvayla gezerken gördüğün minimal tasarımlı binaların naifliğinde zanneden dallama, hayatında hiç sana bağlı gâvur çalışanın oldu mu? olduysa, ona aynı işi yapan diğer arkadaşından daha az maaş verdiğini öğrendi mi, öğrendiyse ne yaptı? yok ben bunlardan bihaberim diyorsan, yukarıda entarimi bitirdiğim son cümleye geri dön, yüksek sesle kendine oku. gâvur onu siktiğini, hakkını yediğini görecek de bizim cücükler gibi, "olsun yaa naapalım, çok şükür karnımız doyuyor" diyecek, öyle mi? hee evet, çok medeni oldukları için aynen öyle yapıyorlar. amk çapsızı seni.. evet çok gizli maaş, he evet senden başka kimse bilmesin.

maaş sormak, her zaman yakışıksız olmayan eylem.

mesela, kamuda aynı meslekte olup farklı kıdemde olanların merak edip birbirlerinin maaşını sormaları, oldukça normal.

özel sektörde ise aynı iş yerinde çalışanların, birbirlerinin maaşını sormaları, bence gerçekten gerekli. ne zaman özel sektörden biri ile konuşsam "bizim birbirimize maaşımızı sormamız yasak." diyorlar. neymiş, birbirlerinin maaşını öğrenip ortalığı karıştırmasınlarmış. maaş sormanın ayıp olduğu algısının, biraz da bu nedenle yaratıldığını düşünüyorum. işverenin işine gelmiyor.

bu durumların dışında; alakasız birinin, yalnızca meraktan sorması ise elbette rahatsız edici. örneğin alışveriş yaptığınız esnaf ya da yeni tanıştığınız biri sorunca, garip hissetmek kaçınılmaz. sanki size bir etiket vuruluyormuş gibi.(ki muhtemelen gerçekten de vuruluyor.)

bu kadar nezaketsiz olarak değerlendirilmesini paranoyakça bulduğum olay. türlü çeşitli meslekten insan tanıdıkça gerçekten merak edilebiliyor, bu meslek ne kadar kazanıyormuş acaba şeklinde. bu illa karşınızdakinin golddigger olduğu, paranızda gözü olduğu anlamına gelmez ki. biri bana sorduğunda ben söylemekten çekinmem açıkçası, bu kadar saklayanlara da anlam veremiyorum, arkadaş para senin paran zaten ben bilsem ne bilmesem ne.