Metal Müzik Diye Bir Şey Yokken Metal Yapan Black Sabbath'ın Tarihçesi
black sabbath hakkında büyük ve kapsamlı bir diskografi yorumu yapmak isterim kendi elimden geldiğince. öncelikle black sabbath grubu, 1968 yılında kurulmuş ve 2017 yılında müzik kariyerine son vermiş bir ingiltere çıkışlı heavy metal grubudur. 49 yıllık müzik kariyerleri boyunca çok fazla gruba ilham kaynağı olmuş, çok fazla şey yaşamış, rock müzik tarihinin önemli bir kısmını ve metal müziğin de tamamını görüp geçirmiş, birçok akım görmüş ve bu süreç içerisinde her zaman müziğiyle kendine yer bulmuş bir grup. ayrıca birkaç grup ile birlikte heavy metal müziğin babası olarak gösterilen bir gruptur black sabbath.
i am ozzy kitabı black sabbath'ın kuruluşu hakkında da birçok bilgiyi veriyor bize. tony iommi iyi bir gitarist, ufak yaşlarından beri ve okula gitarını getirip çok fazla gösteri yapmışlığı var. ozzy osbourne'un hayatı ise çok daha farklı. babasının "ozzy, içimde bir his var. ya olağanüstü bir şey yapacaksın ya da hapse gireceksin." dediğini ve ozzy'nin 18'inden önce hapse girdiğini öğreniyoruz bu kitapta. bir mağazadan bir şeyler çalarken ağırlığının çok daha üstünde bir şey çalarken üstelik. ozzy osbourne, bazı nedenlerden dolayı bir şeye aşırı odaklanamayan birisi. bu yüzden de herhangi bir enstrümanı öğrenemediğini söylerdi kendisi. çünkü yeterince o'nun başında duramayacağını belirtirdi. grubun gitaristi tony iommi için ise "çok kısa bir sürede neredeyse tüm enstrümanlarda ustalaşacak kadar yetenekli bir gitarist." der kendisi.
black sabbath kurulmadan önce tony iommi ve ozzy osbourne kısa bir süreliğine hapishaneye düşüyorlar. daha önce birlikte bir işte çalışan grup üyeleri burada da görüşüyorlar. daha sonrasında da ozzy osbourne'un bir ses sitemine sahip olmasıyla birlikte gruba girmesi mümkün oluyor. geezer butler ve tony ıommi giderek ozzy osbourne'dan gruba katılmasını rica etmek zorunda kalıyorlar. tony iommi bir gün yine grup buluşmasına gelirken "sinemanın önünden geçerken korku filmine girmek isteyen birçok insan gördüm. neden biz de korku müzikleri yapmıyoruz?" diyerek grubun temelini atmış oluyorlar aslında. birmingham'da o dönemler fabrika işçilerinin iş çıkışında gidip bir rock barda müzik yapmasıyla başlayan akım ile birlikte heavy metal meydana çıkıyor.
tabii tony iommi grubun artık kurulmasına çok az bir süre kala fabrikadaki son iş günlerinden birisinde makinelerden birisine elini kaptırıyor ve parmaklarının ucu kopuyor. bir gitarist için parmaklarının ne kadar önemli olduğunu düşünün. tony iommi yine yılmıyor ve parmaklarının ucu için üretilen protezlerle birlikte gitarını çalmaya devam ediyor. black sabbath aslında suçlu, kötü bir ortamdan yetişen, gayet fakir bir topluluğun içinden çıkıyor tıpkı heavy metal gibi.
tony iommi gerçekten harika riffler yazan bir gitarist. bu işi müthiş yapıyor. black sabbath'ın ilk albümü olan 1970 çıkışlı black sabbath'da da bu ağır havayı görüyor. bu albümde beğendiğim n.i.b. gibi müthiş bir parça da var. girişinde harika bir bas motifinin bulunduğu ve ozzy osbourne'un harika bir vokal yaptığı güzide bir parça. ayrıca bu albümde evil woman gibi harika bir parça da var.
ardından paranoid albümü geliyor. bu albümün içerisinde harika bir parça ve olay var. bunu da anlatmak isterim. bu albümün ana parçası ve adı war pigs olacakken albümün kısa kalması yüzünden küçük bir parça istiyorlar gruptan. grup stüdyoya girip alelacele paranoid parçasını yapıyor. fakat beklemedikleri bir biçimde paranoid o kadar patlıyor ki albümün adını paranoid olarak değiştiriyorlar. hatta "paranoid olan kim?" sorusuna "paranoyak savaşan domuzlar" gibi bir cevap veriliyor. paranoid o kadar fazla bu albümün içerisine yedirilmek isteniyor. zaten bu parça da black sabbath'ın en ünlü parçalarından birisi oluyor ve çoğu konserlerinde çalınıyor. gitar partisyonlarını çalmaya çalışan ya da inceleyen varsa zaten bu parçanın ne kadar basit riffler üstüne kurulduğunu görecektir. parça neredeyse iki farklı riff'in üstünde dönmekte. paranoid albümünde bunun dışında war pigs ve iron man gibi sevdiğim müthiş parçalar bulunmakta. zaten iron man'in ana riffi şu an dünyanın en iyi gitar riff'leri arasında gösteriliyor. öyle güzel bir ana riff'i vardır.
paranoid albümünden sonra gelen master of reality albümünde after forever, into the void, sweet leaf gibi güzel parçalar var. into the void'in ana riffi kesinlikle çok hoşuma giden bir riff. james hetfield'ın katıldığı guitar center programında "black sabbath'ın gerçekten şeytani riff'leri var. ufakken o riff'leri çalmayı ve dinlemeyi çok seviyordur." demesi de bunun üzerinedir zaten. tony iommi riff olarak üretimi çok fazla olan birisi ama bu riff'lerin gerçekten karakteristik özellikleri var. o riff gerçekten tony iommi ve black sabbath riff'i. o grubun üstüne yazılıyor. "şeytani riff nasıl olur?" diye düşünebilirsiniz ama into the void parçasının ana riff'ini dinlerseniz gerçekten ne demek istediğimi görürsünüz.
Black Sabbath - Into the Void
black sabbath vol.4 albümü ise slow parçaları fazlaca içermesine rağmen supernaut gibi benim ana giriş riffine bayıldığım, ritmini çok sevdiğim ve enerjisini muazzam bulduğum harikulade bir parçadır. ayrıca albümün ana kapağı hoş bir tasarımdır. hatta solo kısmında aynı anda gitar ritminin arkadan gelişini duyabilirsin. bu insanın kulağını muazzam yormasına rağmen harika bir zevk yaşatır. albümün kapağı aşağıdaki şekildedir. ozzy osbourne bazı konserlerine böyle kıyafetler ile çıkmıştır. sahne şovuna kesinlikle önem veren bir insandır. hatta çeşitli hurafeler çıkmasına yol açan "yarasa kafası kopartma" işleri de bu konserlerden birisinde olmuştur. o'nun dışında ozzy'nin konserlerde tony iommi'nin işaret vermesinden sonra burnunu boya kovasına batırması, konser esnasında üstlerine et fırlatılması gibi olaylar vardır.
bunların arkasından gelen sabbath bloody sabbath, sabotage, technical ectasy gibi albümler bulunmaktadır. ben technical ectasy'nin içindeki she's gone ve you won't change me şarkılarına bayılmaktayım. kesinlikle önerebilirim bunları. özellikle she's gone harika bir ozzy osbourne vokaline sahiptir. ayrıca metal müziğin klasik enstrümanlarının dışında içinde klasik müzik enstrümanlarını da bulundurmaktadır bu parça.
never say die! albümü de bence bu albümlerden sonra gayet gruba can getirmiş bir albümdür. gayet canlı ve enerjik bir albümdür. ayrıca ozzy osbourne'un da black sabbath ile şimdilik son albümüdür. ozzy osbourne bazı sorumsuz ve amatör davranışlarının ardından otel odasında yaşanan bir olaydan sonra gruptan gönderilmiştir. bunun arkasından ozzy osbourne yine solo kariyerinde harika başarılar elde etmiş, çok güzel parçalar yapmış ve önemli müzisyenlerde çalışmıştır. ancak black sabbath da bundan sonra harika bir vokalist ile çalışmıştır. ronnie james dio, black sabbath'a katılmış ve daha ilk albümden "heaven and hell" gibi bir şaheseri ortaya koymuşlardır.
Black Sabbath - Heaven and Hell
bu albümü gerçekten açıp tüm parçalarını dinleyebilirsiniz. önerilebilecek ekstra bir parça yok bana göre. her parçası ayrı bir güzel albümdür. benim şahsen favorim heaven and hell ve lady evil parçalarıdır. bu albüm billboard 200'de 28. sıraya yükselmiş ve bunun yanında 1 milyon plak satışını bularak platin plak kazanmıştır. ardından gelen mob rules albümünün içerisinde turn up the night ve over and over gibi önerilebilecek parçalar vardır. ronnie james dio'nun müthiş vokaliyle birlikte yine güzel bir albüm çıkartmış black sabbath. bundan sonraki hiçbir albümde sıkılmadım desem yeridir. 1990'dan sonraki albümler biraz daha 80 tarzından farklıdır. bazı ballad parçalar ile birlikte melodi farklılığı da bulunmaktadır.
şu parçaları özel olarak gerçekten önerebilirim: heart like a whell, born again, ın memory, no stranger to love, valhalla, too late, cross of thorns, the hand that rocks the cradle. özellikle de valhalla parçasında vokal dersi olarak verilebilecek bir parçadır bana göre. şarkının ve vokalin bu kadar uyduğu gerçekten çok azdır. black sabbath, 1995 senesinde forbidden albümüyle birlikte kepenkleri indiriyor. uzunca bir süre başka bir gruplarla çalışılmasına rağmen black sabbath adıyla bir albüm çıkmıyor. 2010 senesinde ronnie james dio'nun vefatından sonra da 2011 yılında ozzy osbourne'un da dönmesiyle birlikte grup 2013 senesinde son stüdyo albümleri olan 13'ü yayınlıyor.
2017 senesinde de black sabbath'ı resmi olarak noktalamış olan grup, 49 yıllık kariyerlerine böyle veda ediyor.
13 albümü benim şaşkınlık derecesinde müthiş bulduğum bir albüm. end of the beginning olsun, god is dead? olsun. gerçekten muazzam parçalar çıkartmış black sabbath. uzun parçalara rağmen gayet hoş bir albüm olmuş. yıllardır beklenen ozzy osbourne ile birlikte bir black sabbath albümü olduğu için söylemiyorum bunları. gerçekten çok şahane bir albüm olmuş. zeitgeist parçası da bir slow olarak muazzam. ozzy osbourne'un vokalinin ne kadar etki ettiğini çok iyi bir şekilde görüyoruz. ayrıca daha oturmuş ve teknik olarak gelişmiş bir ozzy osbourne vokali.
black sabbath'ı kesinlikle öneririm. böylesine muazzam bir grubu dinlememek olmaz. heavy metal'in ilk yıllarını yaşamış ve heavy metal olmadan, sadece chuck berry, the beatles gibi grup ve sanatçılardan etkilenerek bir şeyler yapmış bir grup. şu an dinlediğimiz çoğu metal grubunun temellerini atmış efsanevi bir gruptur.