BASKETBOL 9 Mart 2018
163b OKUNMA     1114 PAYLAŞIM

Michael Jordan'ın Üzerinden 37 Sayı Atan LaBradford Smith'e Jordan'ın Verdiği Film Gibi Cevap

1993'te, Washington Bullets'ın ligde henüz ikinci yılını oynayan LaBradford Smith isimli oyuncusu Jordan'ı adeta darmadağın etmişti. Peki Jordan sonra ne yaptı?
Getty Images/Focus on Sport


labradford smith, 19 mart 1993 tarihinde mj'in savunmasına rağmen 37 sayı üreten ve bundan 2 yıl sonra nba'de takım bulamayan bir oyuncu.

labradford smith'in şaşırtıcı performansı / 19 mart 1993


37 sayı attığı maçı daha enteresan kılan ise chicago ve washington'ın arka arkaya karşılaşması ve jordan'ın bir sonraki maçta labradford smith ve takımı bullets'ı perişan etmesi. jordan sadece maçın ilk yarısında 36 sayı atmıştı.

jordan'ın ünlü cevabı / 20 mart 1993


birkaç yıl önce bu olayla ilgili bir şeyler yazmıştım

bundan tam 25 yıl önce, 19 mart 1993’de ligin dibine demir atmış washington bullets deplasmanda şampiyonluğun en büyük adayı chicago bulls’a konuk oluyordu. michael jordan kumar alışkanlığı yüzünden çıkan haberlerle uğraşadursun, bulls dolu dizgin yoluna devam ederken jordan saha dışındaki problemleri saha içine yansıtmamakta kararlıydı. ancak o akşam 2. sezonunda olan, wizards’ın 1991 nba draftı’nda 19.sıradan seçtiği labradford smith michael jordan’a cehennemi yaşatacaktı.

19 mart akşamı smith, michael jordan üzerinden 15/20 saha içi isabetiyle tam tamına 37 sayı bıraktı. michael’ın takımı chicago bulls, jordan’ın son 4 dakikada attığı 11 sayıyla maçı kazanmıştı kazanmasına, fakat jordan’ın içindeki rekabetçi ruhu henüz 2.sezonunu yaşayıp, maç başına 9 sayı ortalamasıyla oynayan bu gencin üzerinden 37 sayı bırakmış olmasını kendisine yediremiyordu. bulls’un galibiyetinden daha çok gözler michael jordan’ın felaket şut yüzdesine - 9/27 fg 25 sayı – ve bu genç adamın jordan’ın savunmasına rağmen yaptıklarına yoğunlaşmıştı. jordan maçtan sonra verdiği röportajda şunları söyledi:

“rakibime yeterince saygı göstermedim. gösterdiği performansı gerçekleştirebilecek kapasitede olduğunu anladım. benim için utanç verici bir akşamdı. cumartesi gününü sabırsızlıkla bekliyorum”

evet, yanlış duymadınız. tarih bir kez daha michael jordan’ın yanında yer alacaktı. chicago bulls ve washington bullets sezon içinde back to back fikstüre sahipti. jordan bu röportajı verdikten 21 saat sonra smith vs. jordan eşleşmesi bu kez başkent washington’da gerçekleşecekti.

20 mart 1993 günü michael jordan, tahmin ettiğiniz üzere, bullets’ı parkeye gömmek için hazırdı. tarihin iki gecelik bu ilginç rekabetinde michael jordan defteri çok sert bir şekilde kapatmaya kararlıydı. jordan, smith’in savunmasındayken ilk 8 şutunun hiçbirini kaçırmadı. ilk çeyreğin bitimine 3:15 varken jordan 19 sayı 4 ribaund 2 asiste çoktan ulaşmıştı. mj, daha sonra mitchell kruger’ın ‘jordan’ kitabında anlattığına göre, o gece smith’in bir önceki maçta attığı 37 sayıyı ilk yarıda bulmayı hedeflemişti. 2.çeyreğin sonunda 1/2 faul atmasa o sayıya ulaşacaktı. jordan ilk yarıyı 36 sayıyla kapattı, fark açıldığından dolayı 3.çeyreği daha düşük seviyede oynayan jordan bu çeyrekte de 11 sayı gönderip maçı 47 sayı 8 ribaund 4 asistle tamamladı. ve 4.çeyrekte süre almadı. chicago, washington’ı 126-105 ile adeta bozguna uğratmıştı. smith ise jordan’ın savunmasında 2/8 ile sadece 4 sayıda kalıp, garbage time’da bulduğu basketlerle geceyi 5/12 ile kapattı.

bundan tam 6 ay sonra michael jordan emekliliğini açıkladı, 18 ay sonra lige geri döndüğünde ise labradford smith artık nba’de yer almıyordu. bu iki gecelik rekabet 20 mart 1993’de basketbol tarihinin tozlu yapraklarında bir daha hiç açılmamak üzere yerini almıştı.


üstte bahsettiğim gibi kruger’ın jordan kitabında michael jordan’ın smith eşleşmesi hakkında kendi ağzından sözleri mevcut. kitaba sahip olduğum için çevirme imkanım oldu.

işte jordan bu iki geceyi şöyle değerlendirmiş

“daha önce hiçbir oyuncu beni böyle mahçup bir duruma sokamamıştı. elbette daha önce birileri üzerimden 28-30 veya buna yakın sayılar buldular. fakat genellikle onlar bu rakamlara ulaşırken ben 56-60 sayıyı görüyordum. bu yüzden labradford smith’e 37 sayı imkanı vermiş olmam canımı yaktı, yeterince çabalamadığımı düşünmem beni kahretti. çünkü daha önce kimse bu sayıları atarken benden daha fazla ön plana çıkamamıştı.

bazı arkadaşlarım maçtan sonra aciz duruma düştüğümü söyleyip benimle dalga geçtiler. bilindiği üzere rekabet benim her zaman itici gücüm olmuştur. o yüzden maçtan hemen sonra bj’e bir sonraki maçın benim için çok büyük olacağını söyledim. kişisel bir şeydi, rekabetten hiçbir zaman kaçmadım. bana bunu yapan adamın bir sonraki maçta sahada olacağını bilmek bana keyif veriyordu (jordan cidden kafayı bozmuş). bu sefer ne yapacağımı çok iyi biliyordum. hemen maçın başında onu dizlerinin üstünde çöktürüp bana cevap vermesini engelleyecektim. biraz çirkinleşip, rekabetçi olacaktım.

biri senin üzerinden 37 sayı attığında bir sonraki yüzleşmede ne yapacağını her zaman biliyorsundur. bundan dolayı bir sonraki gece ilk 8 şutumu smith’in üzerinden soktum. molada scottie’ye 37 sayıyı ilk yarıda bulmak istediğimi söyledim. o da bana şakayla karışık “ne 37’si 60 atmalısın” dedi. ben de takım arkadaşlarıma topu bana vermelerini, ilk yarıda 37’ye ulaşmam için ellerinden geleni yapmalarını söyledim. yanıyorum, pas verin, yolumdan çekilin. ilk yarının özetiydi bu. aslında benim oynayıp takım arkadaşlarımın izlemesinden, olayın bu şekle dönmesinden korkuyordum (80’lerin sonundaki pistons eşleşmelerine gönderme). ama cidden yanıyordum, ilk yarıda durum birazcık onların topu bana verip izlemeleri şeklinde geçti.

sonra labradford bana ‘rahatla, hafiften al’ dedi, ben de dün gece onun hiç de hafiften almadığını söyledim. trash talk değildi, sadece bir önceki gecenin yansımasıydı. bu sefer labradford oyunundan dolayı mahçup olmalıydı. onu savunmak için elimden geleni yaptım. ilk 8 şutunun 6’sını kaçırdı. ama benim için önemli olan onun kötü oynaması değildi. benim hedefim 37 sayıyı ilk yarıda bulmaktı. başarısızdım, ilk yarıda 36 sayı atabilmiştim. devrenin sonunda bana yapılan faulde 2’de 1 atmasam 37’ye ulaşacaktım. inanılmaz sinirlenmiştim. ama bence rekabetçi olmak insanı biraz sinirlendirmeli, bu sinir de kişiyi oyuna daha çok yoğunlaştırır ve en sonunda başarıyı getirir.”