tespit şöyle

modern insanın eski krallardan daha kral olması... sabah filtre kahvemi yudumlarken aklıma takılan bir fikir. düşünsene, eskinin kralının sarayındaki en büyük konfor olsa olsa çevresindeki hizmetkarlar ve homini gırtlak istediği zaman yemek yiyebilmesiyken, sen sıcacık doğalgazlı evinde oturuyorsun, elinde telefon mıç mıç istediğin her bilgiye ulaşıyorsun, yemek için milyon tane seçeneğin var, bir elin yağda bir elin balda. şimdi sorarım: modern insan olarak sen mi kralsın eskinin kralı mı kral?

kahvem de bitti, sıcacık bir duş alayım bari....

bu bakış açısına destek olarak

en kral kral, patatesi ve domatesi amerika keşfedilene kadar tatmamıştı. dondurma yememişti. çikolata yememişti. içtiği en iyi şarap bile günün hijyen koşullarından ve üzüm ıslahı yetersiz olduğundan kötü bir şaraptı. şerbetçiotu bilinmiyordu, biranın iyisini şansa içebilirdi. viski 1100'lere kadar icat edilmemişti. sadece 1 beygirle yolculuk yapabiliyordu, toprak yol bulur da atlı arabayla giderse gideceği yere 4 beygirle gidebiliyordu.

şimdi en gariban bile 80 beygirle yola çıkıyor.

bu fikir çok pozitif bir düşünme şekli

ayrıca şu gereksiz toksik nostaljilerden sonra da realist bir kere. arabanla hadi olmasın otobüsle eskiden hiçkimsenin kısa sürede gidemediği yerleri gidip görebilirsin. binlerce profesyonel müzik dinleyebilirsin kaliteliyi hiç bozmayan cihazlarla. en iyisi boktan bir hastalıktan ölüp gitmiyorsun tedavisi bilinmiyor diye çok büyük ihtimalle. bu dönemde bence biraz daha iyimser yaşamalıyız. gereğinden fazla negatif insanlar...

modern insanın eski krallardan daha kral olması doğru bir önerme

sultan süleyman bile olsan tuvalet kağıdın yok. antibiyotiğin yok. kliman yok. kölesi varmış. kölesi olsa ne olur? bizim elimizin altında onun hayal bile edemeyeceği elektronik kölelerimiz var. bilgisayar, akıllı telefon, televizyon, çamaşır makinesi, otomobil, robot süpürge vs... hepsi aslında birer köle değil mi? iktidar denmiş ama çoğu kral ve padişah göt korkusundan sarayından bile çıkamamış. geriye sadece harem sefası kalıyor.

şu devirde ortalama bir insanın eski çağlarda yaşamış bir kraldan çok daha iyi bir hayatı vardır

- kral olsan bile ortalama ömrün şimdiye kıyasla kısa. tıp denen bir şey yok. şimdi tedavisi olan ufak hastalıkları ömür boyu çekiyorsun. çocuklarının yarısı büyümeden ölüyor.

- savaşlar öyle kolay değil. bir yerden bir yere gitmek istese yıllar sürüyor. taylanda gittim 15 saat uçtum diyorum adamın kutsal topraklara sefere gitmesi 2 yılını alıyor.

- kral bile olsan beslenme sıkıntısı çekiyorsun. içkinin kalitelisi şimdiki gibi değil. domates ve salça yok lan. kahve yok mk. düşün koca fatih sultan mehmet salçasız yiyordu yemeklerini, katlanılır şey değil. un şimdiki gibi değil. şeker keza öyle, ki kral dahi olsan yiyecek sıkıntısı her daim var. özellikle orta çağ'da.

-elli tane hobin var şimdi. oyun oyna, istediğin kitabı oku, istediğin çalgıyı çal, istediğin yeri gez... eski çağlarda bir kral olsaydın ya at binerdin ya ot atardın. kitap var mıydı, vardı ama o da çağımızdaki gibi bol değildi.

-en önemlisi ise cinsel meseleler. o dönem insanların büyük çoğunluğu sağlıksız beslendiği için şimdiki gibi bol vitaminli, bakımlı, gen havuzu maşallah olmuş filinta gibi manitalar yoktu. şu dönemde ortalama tipteki bir kızı ortaçağa fişekle krallar birbirine girer savaş için. şimdi ise millet cozur cozur seks yapıyor yani.

- zor ve hırpalayıcı hayat, savaşlar, beslenme eksikliği erken yaşlandırıyor adamı. bak bunlar kraldı. ortalama bir insanın ömrü daha da az.

eski çağlarda yaşamış, soylu olmayan gariban halkı saymıyorum bile, zira kralların gözünde hayvandan farkları yok. çalışırlar ve orduya asker olurlar. ahırda kesilmeyi bekleyen hayvandan farkları yok.

alternatif bir yorumla bitirelim

dopamin ve serotonin üretimi bakımından aynı seviyede değillerdir. kral yaşamını sürekli yüksek dopaminle geçirdiği için mutlu yaşadı, mutlu oldu. sıradan insan, krala kıyasla daha çok imkana sahip olmasına rağmen, bu sahip olduğu şeylerin hiçbiri ona toplumun genelinden daha fazla dopamin sağlayacak bir tatmin vermiyor.

homeostasis de öyle göreceli bir şey işte.

Homeostaz: Çevresinde gerçekleşen olumsuzluklar karşısında hücrenin kendi dengelerini koruma çabası, değişen koşullarda iç dengenin aktif düzenlemesi.

Orta Çağ'da Seks Nasıl Yapılırdı?