Motosiklet Bakımı Nasıl Yapılır?
anlamadığı halde kendisine "motosiklet ustası" diyen insanların vicdanına kalmamak için motorcuların öğrenmesi, en azından fikir sahibi olması gereken bir konudur motorsiklet bakımı.
yurt dışında yaşayan ve sym gts 250i evo sahibi biri tarafından yardım istendiği için kaleme bi yazı aldım facebook'ta. birebir sym gts 250i evo için tariftir ama diğer motosikletlerde de 3 aşağı 5 yukarı aynıdır:
a. her 3000 km'de bir
1. yağ: kitapçıkta "api-sl" kalitede yağ kullanın der. sondaki "l" harfi alfabetik olarak ne kadar büyükse yağ o kadar kalitelidir. marka olan bi yağın api sl-api sm, api sn kalitede yağını kullanın. 1200 gr alır, fazla koymamak lazım. 3 bin kmyi geçirme. 4 bin geç olur. ipone r4000rs kullanıyorum ben. başka 1 gr yağ koydurmadım. 47500'deyim, yağ yakma yok denecek kadar iyi.
10w40 yağ koydurma. otomobiller genelde 2-3 bin devir arasında çalışırken bizim motosikletimiz o devirlerde daha kalkıyor ve genelde 5-8 bin devir aralığında kullandığımızdan o ucuz ve kalitesiz yağlar motoru koruyamıyor. sonra da "motor kalitesizmiş" deniyor. misal mondial 150 zc vardı bende, şu aralar 50 bine merdiven dayamış olması lazım 1 sene önce 42 binde falan gördüm. arkadaş halen daha motor yaptırmadım, "dediğin yağı koyduruyorum" demişti.
2. hava filtresi: 3000 kmde temizlik sonraki 3000 kmde değişim iyidir, yan sanayi filtre bulursanız her 3000de değişin; ben öyle yaptım. buna dikkat edilmezse yakıt tüketimi artar. 25 tllik filtre için 100 tl fazla yakıt yakarsın...
3. soğutma suyu: 250 cc motorumuzu koruyan 1200 gr yağa motoru korumada bayağı yardımcı olan şeydir bu. motosikletimizin uzun ömürlü olmasında en büyük etkendir. doğan-şahin radyatörü kadar radyatör var motorumuzda. o yüzden doğru düzgün fan bile açmıyor dikkat edersen.
3000 binde bir kontrol edilmeli "antifreeze" olarak bak, yarı su yarı antifriz koyman lazım. kitapçıkta böyle yazar. motorun yeni, kaçak yoksa eksiltme azdır. büyük torpidoyu açarsan, torpidonun sol üst kısmında beyaz renkte bi göstergesi var, "low-high" diye. oradan göremezsen gidonun sol elciğinin altındaki plastik kapağı çıkar. karşına bi yuvarlak bidon kapağı gibi bişey gelecek. motor soğukken o kapağı açabilirsin. sıcakken açarsan üstüne sıçrayabilir. oradan da soğutma suyunu kontrol edebilirsin.
4. vidaların, yağ-su kaçaklarının kontrolü, frenlere balata spreyi sıkmak ve genel kontrol...
b. her 6000 kmde bir
5. aktarım:
2 kutu balata spreyi alman ön şart.
a. kayış: ilk kayışımı 46500 kmde değiştim. 2 derin çatlağı vardı, halen daha giderdi ama taş gibi olduğundan yokuşta 2 kişi kaçırmaya başlamıştı. sürekli çevreyolunda redline'da gitmeme rağmen kopmadıysa 36 bin kmden önce değişen kayış boş masraftır.
b. ön varyatör: havalı tabanca ile açılır, lokma numarası 17 olmalı; tam hatırlamadım şimdi. 5 parçadır. 2 tas ve bilyalar, arada bi de bilyaları tutan metal plaka var, bi de iç mil.
iç mille işin olmaz; yokuşlarda devir artarken hızın artmıyorsa bunda sorun yoktur.
taslar ve bilyaları ayrı ayrı önüne koy. aldığın balata spreyini burada bolca kullan. bilyalar ve tasları güzelce spreyle.
c. arka varyatör: bu da gene 17 lokmayla açılıyordu sanırım. normal bakımda direk balata spreyle yıkayabilirsin.
ama kavrama anında titreşim çok arttıysa ve düz sprey sıkma yaptıktan sonra 2-3 bin km sonra gene titreşim artıyorsa büyük ve uygun anahtarla bu malzeme üzerindeki büyük somun açılmalı. açarken dikkat; içinde kuvvetli bi yay var. yavaşça yayın gerginliği alınıp parçaları ayrı ayrı gene önümüze dizmeliyiz. gene balata spreyi hayat kurtaracak. son olarak gres yağı ile bu yayın bağlandığı yerin içinde böyle çapraz duran ve yay ile oynayan bi kısım var; oraya katı gres yağı sürülüp, yay takılıp alıştırma yapılmalı.
son olarak dıştaki tas ve 3lü kampana fren balatasına benzeyen parça da önlü arkalı spreye vurulmalı. özellikle 3 tane küçük yay var, onların kiri akıtılmalı.
taslara zımpara falan vurdurtma, "daha iyi tutar" diyen ustanın kafasına odunu koy.
6: şanzıman (diferansiyel daha uygun bi kelime aslında):
bizim motorda arka varyatörden gelen güç çin malı sukuterlerdeki gibi direk tekere bağlı değil. arada 2 mil ve 3 dişli var. bu dişlilerin de toplandığı bi kutu var. motorun arkasına geçip öne doğru bakarken aktarım kısmı ile tekerin arasında, sol arka amortisörün alt kısmında bi somun var. aynı somundan bi tane de bu kısmın altında var.
üst somun sökülür, sonra alt somun sökülür. yağ boşalır. içeri hava vurulur. yağın iyice akması sağlanır. sonra alt somun sıkılarak üst kısımdan ağzı ince bi yağdanlıkla 1 standart plastik pet bardak (180 ccdir) kadar 85-140 yağ konur. fazlası zarar...
buna dikkat etmezsen rulmanlar sıcaktan dağılır ve rulman parçaları bu kafam kadar dişlilerin arasına girip dişleri kırar bi ton masraf açar. rulmanlarda skf iyidir. ama işçiliği fazla maalesef... kolay iş de değil. rulmanlara "çektirme" yapılmalı.