EDEBİYAT 6 Temmuz 2016
52,8b OKUNMA     1323 PAYLAŞIM

Öldüğünde Evinden Milyonlarca Şiir Çıkan Şair Fernando Pessoa’dan Aforizmalar

Portekizli yazar Fernando Pessoa, öldükten sonra geriye milyonlarca notunu bırakmış aslında. Yapayalnız bir hayat sürdüren Pessoa’nın o milyonlarca notlarından bazı alıntılar.

“kimseyle alay etme, asla kimseyi gülünç duruma düşürme, kalbinin en ücra köşesinde bile yapma bunu. insan yaşamı alaya alınmayacak kadar hüzünlü ve ciddidir.”

"kendin hakkında hiçbir şey bilmemek, yaşamaktır. kendini fena halde bilmek, düşünmektir."

"hayata ve diğer insanlara tahammül edemem. güneş bile umudumu kırar ve moralimi bozar. sadece geceleyin, tümüyle yalnızken, içime kapanmışken, unutulmuş ve kaybolmuşken, gerçek ve yararlı hiçbir şeyle bağlantım kalmamışsa, ancak o zaman kendimi bulur ve huzurlu hissederim."

doğru yada kesin gözüyle baktığımız nice şeyler düşlerimizin artıklarıdır.sadece, anlama yetisinde yoksun olduğumuz için içine gömüldüğümüz uyurgezerliğin ürünleri!

"tek bildiğim, çektiğim sıkıntının şimdi varlığıma daha iyi oturduğu, insanın giysisinin bir yaraya sürtünmesinin kesilmesi gibi."


zamanını boşa geçirmenin altında belli bir estetik anlayışı yatar. duygu ustaları için, bilinçliliğin her biçimine karşı bir çare barındıran bir eylemsizlik kitapçığı mevcut.

her zevk bir kusurdur çünkü hayatta herkes ''zevk'' peşinde koşar ve herkes gibi davranmak kusurların en siyahıdır

"hayatla aramda ince bir cam var. açıkça görmeme ve anlamama rağmen, dokunamıyorum hayata."

"edebiyat, hayatın tek başına yeterli olmadığının kanıtıdır."
düsturuyla yaşayarak kendine farklı farklı hayatlar yaratmış olan edebiyatçı.

"ister var olsunlar ister var olmasınlar, biz tanrıların kölesiyiz." *

--- özruhsal yazı ---

şair aldatıcıdır.
öyle mükemmel aldatır ki
acı çekiyormuş gibi yapacak olur
oysa acıdır hissettiği.
--- özruhsal yazı ---

anlaşılmayı her zaman reddettim. anlaşılmak kendini satmaktır. aşık olmak yalnızlıktan usanmaktır; bu yüzden bir korkaklıktır, kendimize ihanettir. geçmişim, olamadığım her şeydir. hep uyanmanın sınırındaymışım gibi hissediyorum. japon çay fincanlarımdan birisi kırıldığında, gerçek nedenin bir hizmetçinin özensiz ellerinin değil o porselenin kıvrımlarına yerleşen desenlerin kaygıları olduğunu düşünürüm.

(bkz: hiçbir şey istememenin mutluluğu)

"kalp" diyor, "düşünebilseydi, atmaktan vazgeçerdi."