Ölü Bedeni 1 Ayda Toprak Haline Getiren Çevreci Yöntem: Doğal Organik Redüksiyon
abd de ölü bakımı olarak tanımlanan ölen bedene ne yapılacağı sorununa yenilikçi bir çözüm geliştirildi. yeni çözümün ismi nor (natural organic reduction), yani doğal organik redüksiyon.
nedir bu doğal organik redüksiyon?
ölü bedeni şık bir silindirin içine yerleştiriyoruz. bu silindire beşik ismi verilmiş.
ölünün etrafı saman, ağaç yongaları gibi çeşitli bitkisel besin kaynakları ile çevreleniyor.
sonrasında silindir kapatılıyor. ve silindiri belirli ısı değerinde 30 gün boyunca sabit duracak morg dolaplarına benzer ama gemi olarak isimlendirilmiş altıgen olarak inşaa edilmiş arı kovanlarına benzer alanlara yerleştiriliyor. içine bedeni ve bitkisel besinleri parçalayacak bakterilerden oluşan bir kültür de eklenip bekleniyor.
aralıklı olarak silindirin içindeki ızgara dönüyor. beden ile bitkisel besini karıştırıyor. yaklaşık 14. ile 18 gün arasında ilave bitkisel besin konuluyor. 30. günde beden kemikler dahil tamamen çözünmüş ve bol gübreli ve besleyici toprak halini almış oluyor. beden içinde kalp pili ya da eklem platin gibi ilave parçalar var ise bunlar geri dönüşüme yönlendiriliyor. elde edilen kompost gübre istenirse aileye teslim ediliyor. istenirse bu toprağı güney washington'da 700 dönümlük bells mountain'daki milli ormana dökülüyor.
Kompost: Bitkisel ve hayvansal atıkların nemli-oksijenli ortamda bozunarak dönüştüğü organik gübre.
bu işlemin ölü yakma işlemine göre 84 metrik ton karbon dioksit salınımını engelliyor.
klasik ölü gömme işlemine göre avantajı ise mezarlık olarak arazilerin kullanılmaması, toprak içinde bedenin yeterince hava alamaması ve bitkisel besin ile desteklenmemesi ve bütün bir bedenin dar bir çevrede dağılmasını beklemekten dolayı o bölgede faydadan çok kirletici etki oluşturması nedeniyle bu yöntem çok daha çevreci. üstelik normal gömme işleminde mezarlık alanı çevre düzenlemesi, mezar taşı mezar alanı çevresinin taş ile kaide ile çevrelenmesi uygulamaları yapılması durumunda bu tarz bir defin işlemi yakma işleminden bile daha fazla karbon izi varmış. onlarca belki de yüzlerce yıl belirli kara alanını işgal etmek ise ciddi bir kaynak israfı.
tüm bu faktörler göz önüne alınca nor abd'de oldukça popüler hale geldi. washington başta olmak üzere 5 eyalette bu uygulama artık yasal bir ölü bakımı seçeneği. bu işi yapan en büyük şirketin ismi ise recompose. internet siteleri: https://recompose.life/
insan kültüründe ölümü bir son olarak görmemek var
bu yüzden ölüm sonrası bedeni saklamak ve abideleştirme eğilimini özellikle ateizmin yaygınlaşması sonrası kaybetmeye başladı. ateist bir birey ve aile için beden anlamsız bir kalıntı. bu kalıntıyı bir yerlerde saklamaya çalışmak hem kişi için hem ailesi için açıkçası bir yük haline geliyor. anlam vermedikleri bir mezarı ziyaret etmek yahut evde bir yerlerde neden koruduklarını bilmedikleri dedelerinin küllerinin durduğu vazoyu saklamak. ve nesilden nesile sayısı artan vazolar devretmek hiç çekici değil. ülkemiz de böyle bir seçenek olsa ilk müşterilerinden biri ben olurdum. küre dağlarında ya da ılgaz'da bir ormanlık alana yayılmak öldükten sonra organlarım bağışlandıktan sonra kalan kısmın en iç açıcı biçimde değerlendirilmesi olacaktır.
beş yüz altı yüz bin lira sermayesi olan bir suser bu işe en azından istanbul izmir gibi büyük şehirlerde girebilir. bence güzel bir iş kolu. karacaahmet, nakkaştepe, zincirlikuyu, aşiyan gibi 1. grupta yer alan mezarlıklarda boş mezar yeri bedeli 34 bin liradan 37 bin 400 liraya yükseltildi. en ucuz yerler olan hekimbaşı, kurtköy, çekmeköy, kilyos, cebeci, kayabaşı gibi 3. grupta yer alan mezarlıklarda cenaze için boş mezar yeri 4 bin 500 liradan 5 bin liraya yükseldi. mezartaşı, kaide, kefen, tabut mezarı eşecek kişi, ölünün transferi vs gibi giderlerde hesaba katılırsa 10 bin ile 100 bin lira arası maliyeti var bir defin işleminin. gübreye dönüştürme işinin maliyeti 500 lira bile tutmaz. 7500 tl gibi bir ücret istense ayda 20 ölü 150 bin lira ciro demek. bence karlı bir iş kolu, biri bu işe girsin. önü açık bir sektör. üstelik doğaya da saygılı ve sürdürülebilir...