insanlar öpüşürken niçin gözlerini kapatıyor ?

öpüşmenin bilimsel adı philematolgy'dir. ortalama bir insan ömrünün 20160 dakikasının öpüşmeyle geçtiği hesaplanmış. insan beyninde, öpüşen insanlarının birbirlerinin dudaklarını karanlıkta bir kerede bulmalarını sağlayan özel sinir hücreleri varmış. birinin yanağına masum bir öpücük kondururken yüzdeki iki kas harekete geçerken, şiddetli bir öpüşmede, 12 tanesi sadece dudakların hareketlerini kontrol eden 30 kas görev alıyormuş.

öpüşme anında vücutta birçok biyolojik ve kimyasal olay olur. metabolizma canlanır, çeşitli hormonlar salgılanmaya başlar. öpüşmede ana organ dudaklardır ama gözler de önemli bir rol oynar. insanlar genellikle bir şeyi öperken gözlerini kapatırlar. istatistiklere göre bu oran kadınlarda yüzde 97 iken erkeklerde yüzde 30'dur. şüphesiz bu tespitleri üçüncü bir kişinin yapmış olması gerekir çünkü bir kimse öpüşürken karşısındakinin gözlerinin açık olduğunu görüyorsa, o esnada kendisinin gözleri de açık demektir.*

bu refleks hareketinin nedenlerini pek ciddiye almayanlar, kadınların gözlerini kapamalarının sebebinin, erkeğin bir şeyden zevk aldığını görmeye dayanamamaları, erkeklerin ise kadınları omuzları üzerinden başka yere veya birine bakarken görmek istememeleri olduğunu şaka yollu iddia ederler. insanların birbirlerine yaklaştıklarında şaşı hale gelen gözlerini görüp, tüm romantik duygularını kaybederek gülmeye başlamamak için tedbir olarak gözlerini kapalı tuttukları tezi de yine konuyu pek ciddiye almayanlara ait.

aslında bu son tezde doğru taraflar da vardır. uzaktan ne kadar güzel görünürse görünsün insan yüzü yakından bakıldığında pek de güzel ve cezbedici değildir. normal mesafeden görülmeyen tüyler, lekeler, siyah noktalar, sivilcelerden oluşmuş çıkıntı ve çukurlar, dağlar, ormanlar ve kraterler olarak ortaya çıkarlar. bunlara çok yakından bakanların gözleri, aynı noktaya yürümekte olan iki sümüklü böceğe benzer bir hal alır.

sadece öpüşürken değil, genelde gözleri kapamak insanı sakinleştirir, o an için duyguların kuvvetlenmesine yol açar. insanlar duyu organlarıyla algıladıklarını daha kuvvetli hissetmek istediklerinde, örneğin; güzel bir çiçeği koklarken, leziz bir yemeğin tadına bakarken gözlerini kapatırlar. göz kapamak, yaşanılan anın tadını çıkarmanın ve fantezi kurmanın birinci şartıdır.

tarihleri boyunca insanların en önemli duyu organları hep gözleri olmuştur. dış dünyanın algılanmasını sağlayan duyu alıcılarının yüzde 70'i gözlerde toplanmıştır. gözler sadece görmeyi değil dış dünyayı keşfetmeyi, anlamayı ve değerlendirmeyi de sağlarlar. diğer tüm duyu organlarıyla yakın çevre algılanırken gözlerle dağlardaki karlı tepeler, denizdeki gemiler, gökyüzündeki uçaklar görülebilir. gözümüzün ulaşabildiği mesafeler inanılmazdır.

göz kapandığında ulaşılabilen mesafeler ise daha da inanılmazdır. göz kapandığında okyanusların derinliklerine dalınıp balıklarla oynarken karar değiştirip aniden uzaya çıkabilir, ay'ın etrafında bir tur attıktan sonra tekrar odaya, oturulan koltuğa dönülebilir. bu yolculuğu bedenimizle değil beynimizle, daha doğrusu ruhumuzla yaparız. işte insanların öpüşürken gözlerini kapamalarının asıl sebebi, o andan itibaren kapıları açıp ruhu sınırsız, fantastik bir yolculuğa çıkmaya hazır hale getirmektir.

tarih boyunca yuvasını ve ailesini koruma ve geçindirme görevini üstlenmiş olan erkeğin avını yakalamak vahşi bir hayvana av olmamak, ailesine , evine, tarlasına gelebilecek tehlikelere karşı her an tetikte olabilmek için en güvenmek zorunda olduğu duyu organı hep gözü olmuştur. kadınların neredeyse tümü öpüşmede gözlerini kapatırken erkeklerin çok azının gözünü kapamasının nedeni de tarihleri boyunca tetikte ve tek gözleri açık yaşamaya alışmış olmaları olabilir.

kaynak: lüzumsuz bilgiler ansiklopedisi 5