day-lewis, hollywood'un en seçici aktörü. her yönetmen onu filminde görmek istiyor ama adam ortalama 5 senede bir teklif kabul ediyor. aldığı rolün hakkını vermek için neler yaptığını ve nasıl hazırlandığını duyunca insan nedenini anlıyor gerçi.

my left foot

tekerlekli sandalyeden set dışında bile hiç inmemiş. set çalışanlarına kendini taşıtmış, sağa sola ittirtmiş ki yürüme engelli bi insanın yaşadığı mahcubiyeti anlayabilsin.

in the name of the father

bir süre hücrede yaşayıp kendini mahkum psikolojisine sokmuş.

the last of the mohicans

ormanda avlanmış, kano yapmayı öğrenmiş, sırtından tüfeği indirmemiş hatta sete bile götürmüş. hayvan derisi yüzmeyi öğrenmiş ayrıca.

boxer

dünya şampiyonu boksör barry mcguigan'la çalışıp boks dersleri almış.

unbearable lightness of being

8 aylık çekimlerde çek dilini öğrenmiş.

lincoln

spielberg'ten teklifi aldıktan sonra bir sene süre istemiş. bu süre içinde abraham lincoln hakkında 100'den fazla kitap okumuş.

özellikle lincoln filminde öyle bir performans göstermiş ki filmin 15. dakikasından itibaren abraham lincoln'e sempati duymamak hatta gönülden bağlanmamak mümkün değil. atatürk'ü oynasa memlekette atatürk düşmanı kalmazdı diye tahmin ediyorum. kemalistler bunu bi düşünsün...