SAĞLIK 3 Nisan 2020
126b OKUNMA     772 PAYLAŞIM

Oytun Erbaş'ın Tepki Çeken Koronavirüs Açıklamalarına Bir Virologun Eleştirisi

Doç. Dr. Oytun Erbaş'ın yeni tip koronavirüs hakkında yaptığı bazı açıklamalar, özellikle virüsün Türkiye'de yayılmasıyla birlikte büyük tepki çekmişti. Uzmanlık alanı virüsler olan bir Ekşi Sözlük yazarı, tepki çeken açıklamaları birer birer incelemiş.


uzmanlık alanım viroloji, yani virüsler

helsinki üniversitesi'nde viroloji doktorası yapıyorum. türkiye'de en son yüksek lisansımı biyokimya bölümünde influenza üzerine tez yazarak tamamlamıştım. lisan olarak istanbul üniversitesi - moleküler biyoloji ve genetik bölümü mezunuyum. yani genetiği de virolojiyi de iyi seviyede biliyorum. bu salgın ortaya ilk çıktığında yazdığım yazılar bayağı ilgi çekti, isteyen ekşi sözlük profilime girip bakabilir veya ekşi şeyler'de daha önce yayınlanan içeriğimi inceleyebilir:


ekşi sözlük'te bile yazarken neredeyse adım gibi bildiğim şeyleri 2-3 kere kontrol edip, çeşitli kaynaklardan tekrar bakarak yazıyorum ki kimseye yanlış bir bilgi verip boşa umut vermeyeyim ya da kötü hissettirmeyeyim. geçen doktor bir arkadaşımın sorusuna cevap vermek için danışmanım ile konuştum fikrini aldım.

şu ana kadar oytun erbaş'ın sadece şu videosunu izledim

Sonunda Koronavirüsü doğru düzgün anlatan bir doktor çıktı.

Sonunda Koronavirüsü doğru düzgün anlatan bir doktor çıktı. Doç Dr Oytun Erbaş Bilim, Teknoloji, uzay, fizik ve yaşam haberleri için mobil uygulamamızı indirin! https://bit.ly/2Z4yl4o

Posted by Tesla Fizik Kulübü on Saturday, 7 March 2020


şunu açıkça söyleyeyim; bu videoda söylenenler, genetik ve virüsler hakkında en ufak bir bilgisi olan birinin söyleyeceği şeyler değil. influenza'nın antijenik shift'inden bahsediyor mesela ama anlattığı şey antijenik shift değil, frame shift. bu ikisi köpek ile köpek balığı gibi birbirinden farklı konular. viroloji ve genetikten anlayan birinin bu karıştırmayı yapmasına imkan yok. hadi isimleri karıştırdı diyelim; anlattığı şeyin influenza ile alakasının olmadığını bilmesi gerekir çünkü o olayda (frame shift) ortaya çıkan ürün hiçbir işe yaramaz (bazı virüsler bu sistemi aynı diziden farklı proteinler üretmek için kullanır hiv gibi ama konu bu değil.)


tuzlu su ile gargara, bakterilerin hücre içi su dengesini bozduğu için bakteriyel enfeksiyonlarda kullanılabilir ama virüs bu yahu, neyin gargarası? hangi virüsün tuzdan etkilendiğini gördün? hadi etkileniyor olsa, o miktarda tuz içeren suyu ağzına koyamazsın, kusarsın.

adam maske korumaz diyor. korumaz dediği maskeler bsl3 laboratuvarların temel demirbaşlarından, onlar salak tabii bilemiyorlar oytun hocamız gibi değil mi? güvenliğin kitabını yazan adamlar halbuki tus çalışmalıydılar. maske takanın hastalığı dışarı atmasını engeller diyor; bir kısmı için doğru ama bu maske için doğru değil mesela:


filtre normalde kapalı kalır ancak nefes verince ileriye doğru açılaran havayı hızlı boşaltır. böylece sadece tek yönlü filtreme yaparak kullanım ömrünü uzatır. maskeler ufak deliklerden geçemeyen partikülleri tutarak korumazlar elektrostatik yük nedeniyle geçen partikülleri kendilerine çekerler ve özellikle aerosolleri tutarlar. sonradan öğrendiğime göre bu aerosol meselesi biyolojik silah geliştirenlerin en büyük baş ağrılarından biriymiş (harici bir bilgi olsun).

gelelim malum videoya, yani ace2 - türk geni meselesine


makalenin adından vs. bahsetseydi de görseydik ırklara göre dağılımını. koronaviridae ailesi zaten yıllardır etrafta dolanıyor. ciddi bir mesele yaratmadığı için kimse fazla üzerine gitmedi ama önceden de koronavirüs enfeksiyonları oluyordu. evet, sorun yaratmıyordu ama oluyordu. peki madem ace2 bizde az, önceki enfeksiyonlar neden peki? bu video ortaya çıktığı zamanda iran'da virüs çılgın atıyordu, onlar beyaz ırk değil mi? 

hadi diyelim bu dediği doğru, dsö'yü boş ver; usamriid, cdc ve nih gibi kurumlar bu durumdan bahsetmez miydi? bakın bu herifler modern anlamda salgın ile mücadeleyi dünyanın geri kalanına öğretmiş olan kurumlar. nih denilen kurum dünyanın aynı zaman da biyoinformatik merkezi, geçtim proteinin varlığını yokluğunu ülkelere göre alel değişimi bile biliniyor. ama bu bilgilere rağmen bu herifler tespit edemediler ama oytun hocamız durumu çaktı.


bir diğer nokta da bu herif sorunun kendisi değil aslında, sorunun ürünlerinden biri. bu ülkede tıp içerisinde temel bilimlere bir üstten bakış var. temel bilim hocaları için, doktor gibi görünmek için beyaz önlük giyiyor ezikliğinden diyen tıp öğrencisi çoktur. bir temel bilimci fikrini beyan edince klinik tecrübesi olmayanların bu konulara karışması kötü sonuçlar doğurur dene dene bu hale geldik işte. genetikten anlayan doktor yok ülkede amk. halbuki genetik nobel'i alanların büyük çoğunluğu tıp kökenlidir dünyada.

Japonya'da Çalışan Bir Doktordan COVID-19'un Gidişatına Dair Bir Değerlendirme