SİNEMA 28 Mayıs 2020
28,5b OKUNMA     463 PAYLAŞIM

Özlenilen Tarzdaki Aksiyon Filmlerini Başarıyla Güncelleyen Film: The Man From U.N.C.L.E.

Guy Ritchie'nin 2015 tarihli filmine geri dönüp biraz inceleyelim.

the man from u.n.c.l.e., 2015 yapımı aksiyon/komedi tarzı guy ritchie filmi. aslında son derece keyifli ve özel bir film olmasına rağmen gişede başarılı olamadığı için devamı çekilmedi. keyifli bir film çünkü günümüzde çok katmanlı, "derin" senaryolu, varoluş sancılarıyla dolu karakterler üzerinden anlatılmaya başladığı için, eğlence kısmı çoğu filmde yeterince yer kaplamıyor. yer kapladığı filmler ise fazlasıyla ucuz yaklaşımlı oluyor. bu filmde ise hem hikaye yeterince anlamlı, hem eğlence katsayısı yüksek hem de senaryo iyi işliyor.

özel olmasının sebebi ise daha farklı; 70'lerin/80'lerin eğlenceli ve iki boyutlu hikaye yapısına günümüzün algısıyla bakan karakterler mevcut. yani tamamıyla klişe kötü karakterler, istihbarat yöneticileri ve ajanlar konusuna günümüzün sarkastik bakış açısıyla bakıyor. böyle olunca olabilecek en klişe anlara gayet zekice ama aşırı komik bir sakinlikle reaksiyon gösteren ana karakterler ortaya çıkıyor. ki filmin en büyük numarası da bu. yani adeta günümüzden 70'lere ışınlanmış bir karakterin son derece klişe olaylara zekice ve sakince karışması söz konusu. ne yazık ki çoğu izleyici bu olayı gözden kaçırdığı/anlamadığı için filmi pek beğenmemiş.

günümüzde james bond filmleri bile aşırı dramlı, varoluş sorgulamalı ve gritty denen tarzda yapılıyor (ki james bond filmleri eğlenceli klişeler ansiklopedisi gibi bir şeydi bir zamanlar). geri kalanlar aksiyon filmleri de aşırı çizgi romansı gerçek dışılıkta oluyor. bu film ise o eski james bond filmlerinin hissini rahat izlenme ve zekice yazılmış karakterlerle güldürerek veriyor.

özellikle fabrikaya girip sonra da kaçmaya çalıştıkları sekanslar inanılmaz eğlenceli. gayet ciddi bir tavırla başarısız olmaları, olayların çığırından çıkması, hatta ikisinin de pencereden suya atlamaya çalışırken tahta iskeleye düşüp açıdan bağırması ama yine de ciddiyetlerini kaybetmemeleri aşırı eğlenceli. ki filmdeki çoğu sahne bu şablonla işleniyor zaten, gayet normal bir şekilde sakince devasa başarısızlıkların olması, ama karakterlerin bu olayları absürd bir sakinlikle karşılaması yani.

ya da iki tane iki yarı kaslı maslı özel ajanın hangi kadın bluzu markası üzerine hangi kadın kemerinin uygun olacağına dair mağaza ortasında moda akımları yüzünden yumruk yumruğa kavga etme noktasına gelmesi gibi aşırı komik sahneler var.

bunun haricinde bir ajan filmi olduğu çok fark edilmese de en büyük başarılarından biri vfx/cgi alanında. doğu berlin sahnelerinde çok yoğun bir vfx kullanımı var ama hiç göze batmıyor. günümüzde doğu berlin diye bir şey olmadığı için buradaki bütün yapılar ve sokaklar cgi, hatta araba kovalamacalı sahnelerin de çoğu cgi, ama göze batmıyor.

kısacası kötü yorumlara falan aldırış etmeyin, kesinlikle gayet eğlenceli, karakterleri iyi yazılmış, kurgusu ve kamera oyunları muhteşem gerçekleştirilmiş (her guy ritchie filminde olduğu gibi) bir film. ve nadir yakalanabilen bir dengeyi yakaladığı için son derece başarılı bir film. ha başrollerdeki heriflerin aşırı yakışıklı ve karizmatik olması biraz moral bozucu. hele süperman'i de oynayan herifin doğal sesinin bu kadar karizmatik olması da eklenince erkekler açısından izlemesi zor bir film çünkü başrol iki herif de harbiden yürüyen yunan tanrısı gibi. ha kadınlar açısından çok keyiflidir herhalde böyle ihtişamlı iki herif izlemek o ayrı.

Olmasaydı, Son 20 Yılın Türk Filmlerinin de Olmayacağı Yönetmen: Guy Ritchie