Protestolar Nedeniyle Hükümetin İstifa Ettiği Kazakistan'da Neler Oluyor?
Olaylar neden ve nasıl başladı?
kazakistan’ın en az 30 yıldır baskıyla yönetildiği de hepimizin malumu.
hükümetinin çin ile yaptığı uzun vadeli doğalgaz satış anlaşmasının halk nezdinde ülkenin kaynaklarını çin’e peşkeş çekmek olarak algılanması, bu anlaşma içerisindeki kazak şirketlerinin nursultan nazarbayev’e yakın kişilere ait olması, zaten enerji sektöründeki çalışma koşullarının insani olmaktan çok uzak oluşu, uzun süredir çalışma koşulları için yapılan protestoların hep polis tarafından müdahalelere uğraması ve en nihayetinde de akaryakıta yapılan %100 zam; olayların niçin şimdi çıktığına yönelik gerekçeler olarak gösterilse de tüm bunların aslında sadece bardağı taşıran son damlalar olduğu konusunda ülke gündemini takip edenler hemfikir.
gerçek neden olarak ise kazakistan’ın yaklaşık 35 yıldır tek bir kişinin keyfine göre yönetiliyor oluşu, hükümetin gırtlağına kadar yolsuzluğa batmış hale gelmesi ve halkın, özellikle de işçi kesiminin yaşam standartlarının yerlerde sürünmesi olarak gösterilebilir. yaşadığımız ülkeyle oldukça benzer sıkıntılar.
protestolar sonucunda hükümet istifa etti. ülke genelinde ohal ilan edildi. gece sokağa çıkılması ve gösteri/toplantı yapılması yasaklandı. eylemciler yasaklara karşı protestolara devam ettiler. polisin yanında ordu da sokağa indi. hükümet, akaryakıt zamlarını geri çekse de protestoların ateşi sönmedi. göstericilerin havalimanı ve belediye binası bastığı kazakistan'da ciddi manada bir kaos hakim.
kazakistan'da aktif protesto bulunan bölgede gaz fiyatı 120 tengeden 70 tengeye indirildi ama kazak halkının hareketi ülke geneline yayılmaya başladığı için etkisi olmadı. halk, zamlarla beraber düşen gelirler, işsizlik, sosyal güvenlik kaybı gibi sebeplerle de sokakları doldurmaya devam ediyor. polis araçlarının ele geçirilip parçalandığı veya yakıldığı yerler var. yer yer patlama ve ateş sesleri geliyor. almatı merkezde askeri birlikler zayıf, göstericiler bu gibi noktalarda birlikleri püskürtebiliyor. kazakistan oligarkları halkı bastırmak için orduyu da kullanmaya yelteniyor.
burada halk hareketini bekleyen tehlike ne? orta asya hükümetlerinin son zamanlarda abd, rusya ve çin arasında bir tür denge kurmanın artık oligarşik siyasi egemenliğin devamı için yeterli olmadığını fark etmeleri söz konusu. hal böyle olunca yerel çapta meydana gelen kitle hareketleri ve çatışmalar her an bölgesel bir çatışmaya ya da farklı yöntemlerle uluslararası bir çatışmaya dönüşebiliyor. halk hareketinin kendini kollaması gereken durum bu. nasıl bir önderlikleri var bilinmez. kazakistan'da muhalefet yok. çeşitli çevreler var. klasik bir demokrat parti oluşturma çabaları var, oligarşiye bağlı olarak. komünist parti var ama ne durumda. dolayısıyla devrimci irade boşluğu olduğu ortada. emperyalizme karşı direniş ve hareketin doğru rayda ilerlemesini sağlamak ancak devrimcilerce mümkün.
Rusya bu işin neresinde olabilir?
sanılanın aksine, kazakistan'ın içinde bulunduğu durum rusya'yı memnun değil, rahatsız ediyor
herkes rusya'nın kazakistan'da bir iç karışıklık denediğini, protestoların da bu sebeple çıktığını; moskova'nın bu durumdan çok memnun olduğunu düşünüyor ama tersine rusya şu an bu durumdan en rahatsız ülke.
rusya'nın çok uzun süredir kazakistan'ın kuzey bölgelerinde hak iddia ettiğini biliyoruz fakat rusya bu süreci şiddetle çözmek istemiyor. her ne kadar rusya'nın kontrolsüz bir askeri gücü olsa bile dünya düzeni değişiyor, artık askeri güç tek başına belirleyici değil. bir bölgeyi ele geçirmekten çok o bölgeyi elde tutmak önemli. sınırların ortadan kalktığı bugünlerde ele geçirdiğiniz bir bölgeyi elde tutmanız, oranın halkını bütünüyle kontrol etmeniz mümkün değil. sürekli olarak asimetrik savaşın içine olmak kolay değil, rus ordusunda asimetrik savaşı sürdürecek güç var fakat bu savaşın faturasına bakınca rusya'nın buna hiç yanaşmayacağını söylemek mümkün.
rusya'nın belirli kurumlarından gelen açıklamalar "kazakistan'ı işgal edeceğiz." şeklinde değil, "kazakistan'ın kuzeyinde ciddi bir rus nüfusu var." şeklinde. rusya'nın kazakistan'ın kuzey bölgelerini, hatta uzun süreçte bütününü istediği bir gerçek ama bunu oranın halkını harekete geçirerek, yasal yollarla yapmak istiyorlar. kırım'ın daha resmi ve sorunsuz olanını istiyorlar. bunun için elmanın olgunlaşmasını bekliyorlar.
bugün başlayan protestolar rusya'nın ilmek ilmek işlediği planlara ket vuruyor kısaca çünkü köklü değişiklikler olma durumu ortaya çıktı. rusya bu durumdan mutlu değil. belirsizlikler rusya gibi büyük devletleri rahatsız eder.
rusya'nın koşullardan rahatsız olduğunu söylediğim için kazakistan'da bu olayları amerika birleşik devletleri'nin tertiplediği düşünülebilir, bu da doğru değil.
bu olaylar bir yer tarafından çıkarılmadı. halk kendi isteğiyle, kendi hür iradesiyle sokağa çıktı ve hakkını arıyor.
işte bu noktada hem rusya hem amerika birleşik devletleri yaşanan krize müdahale etmek isteyecektir. rusya'nın isteği kazakistan'da bir an önce olayların bitmesi, krizin sönümlenmesiyken amerika birleşik devletleri olayların daha da büyümesini kontrolden çıkmasını isteyecektir.
orta asya'dan islamcı terör örgütlerine katılımın 5 bin teröristten fazla olduğu düşünülüyor. ebu bekir el-bağdadi yaşarken orta asya'da bir yapılanma kurulması için 150 milyon doların üstünde para ayırmıştı istihbarat raporlarına göre. türkiye, azerbaycan gibi ülkeler de dahil olmak üzere türk devletleri üstünde videolar hazırladılar. hatta türkiye'yle azerbaycan için yapılan videolar aynı gün aynı saatte dolaşıma sokulmuştu ışid tarafından.
bu tip destabilize ortamlar ışid için bulunmaz nimettir. maalesef orta asya'da aşırı islamcılık yükselmekte, bu tip örgütlere katılımlar hızlanmaktadır. kazakistan'da başlayacak kriz, bu topraklar üstünde başlayacak terörist yapılanmalar bütün orta asya'yı da etkileyecektir.
çok uzun süredir çin'i sarmak için büyük bir gayret gösteren amerika birleşik devletleri açısından urumçi'ye bu kadar yakın alanlarda başlayacak terör hareketleri değerlidir. rusya'nın güneyinde bu tip olayların olması da amerika birleşik devletleri tarafından olumlu karşılanır.
terörizmin yayılması, köklerini atması zaman meselesidir. bu tip büyük krizlerde hız kazanırlar. şu an yaşanan olayları keyifle izleyen iki taraf var: amerika birleşik devletleri ve ışid sempatizanları.
halk her ne kadar hakkını savunsa bile olaylar sönümlenemezse -aynı suriye'de olduğu gibi- bugünü çok arayacaktır.
olaylar barışçıl şekilde çözümlenirse ışid'in çalışmaları devam eder, yavaş yavaş yayılmaya devam ederler. yok kontrolden çıkarsa rus müdahalesi gelecektir. bu müdahale direkt olmayacaktır elbette. rusya ya mevcut hükümeti destekleyerek protestoları bitirmek isteyecektir ya da mevcut yönetim için sürenin dolduğunu görüyorsa alternatifi bir an önce ülkenin başına geçirmeye çalışacaktır.
rus ordusu henüz bu aşamalarda müdahalede bulunmayacaktır, olası bir askeri müdahale de çok kısıtlı olacaktır. uzun süreli bir adım atmayacaklardır.
ışid 2 günde kurulmadı. ışid'in altın çağlarını yaşadığı dönemde yönetim kadrosunda olan çoğu insan cihatçı bile değildi. amerika birleşik devletleri ırak'ta yaptıklarıyla bu örgütü büyüttü. birçok ıraklı asker, intikam arayan normal vatandaş da ışid saflarında savaştı. rusya'nın girişeceği büyük çapta bir askeri operasyon (kuzeyi ilhak etmek için olsa bile) işleri daha da kızıştırır. insanlar karşılık verebilecek bir güç aramaya başlarlar. ondan sonra inancın veya ideolojinin önemi yoktur. kimisi gerçekten inancı sebebiyle kimisi intikam sebebiyle bir şeyler yapmaya başlar.
rusya'nın suriye'de yaptıklarını ve islam coğrafyasında rusya'ya bakışı da düşünürsek rusya'nın kendi kendine düşman yaratması demektir bu. ayaklarına dolanır her şey. işin içinden çıkamazlar. rusya kriz yönetmeyi bilen ülke. direkt müdahalede bulunmayacak veya ilhak talebinde bulunmayacak kadar doğru adımlar atan bir ülke.
özetle yaşanan olaylar rusya için tam bir kriz durumudur. kontrol sağlanamazsa işler bambaşka noktalara uzanabilir. rusya sanılanın aksine durumdan memnun değildir ve olayları sönümlendirip eski düzeni sürdürmek için her şeyi yapacaktır.
Kazakistan'daki Rus diasporası
bir türkmenistan kadar baskıcı ortam ve sefalet durumu söz konusu değil bu karbon zengini ülkede ama yine de tek adam rejimi söz konusu. orta doğu ve bizde de yoğun yaşanan mezhep ve milliyet gerilimleri gibi, onların da bir rus konuları var. ciddi bir rus diasporası var.
91 yılında sscb'den en son ayrılan devlet olan kazakistan'da rus diasporası o günden beri bir etno-politik gerilim çizgisi oluşturuyor. ciddi bir süregelen gündem konusu. kazakça bilmeyen ruslara bazı baskılar yapılması söz konusu olmuş, rusya'nın buna tepkileri ve müdaheleleri olmuş. klasik bir etno-politik klişesi yani. rusya bu diasporayı bahane konusu ederek müdahelelerde bulunuyor, pek çok büyük yayılmacı devlet gibi kazakistan'ı güdümüne almak için içeride farklı grupları destekliyor, kazak hükümeti ve birimleri de ateşe barutla yaklaşıyor. türkler olarak yabancı olmadığımız, iki tarafından hem haklı, hem haksız olduğu yerler olan, basmalı çekmeli klasik senaryolar. bir ekşi sözlük yazarı çok güzel bir noktaya değinmiş: kazakistan'da kazakça konuşarak herkesle anlaşamayabilirsiniz ama rusça kesin anlaşırsınız diye. %90 oranında haklı, örneği az olan bir konu.
şimdi bu petrol artışı biraz bahane/fitil ateşliyicisi (nereden baktığınıza göre değişir). rusya'nın ateşlediği gizli bir fitil mi, tek adam rejiminden bunalan halkın daha fazla demokrasi ve modernizasyon açlığı mı, bunların hepsinin bir karışımı mı, göreceğiz.
ancak sıcaklığın +1/-1 derecelerinde olduğu bu hava koşullarında zor olacak bu protesto işi. eğer rusya'nın inşa ettiği bir planın başlangıcı değilse kuvvetle muhtemel kontrol altına alınır. hükümet zamları geri çekerek geri adım attı zaten.