TELEVİZYON 30 Aralık 2022
66,6b OKUNMA     405 PAYLAŞIM

Rise of Empires: Ottoman Mehmed vs. Vlad'daki Olaylar, Tarihi Gerçeklerle Ne Kadar Örtüşüyor?

Rise of Empires: Ottoman'ın ikinci sezonu olan Mehmed vs. Vlad, tarihi ne kadar doğru anlatıyor, gerçeklerin üzerine ne kadar kurgu ekliyor? İnceliyoruz.

Genel izlenimler

rise of empires ottoman... öncelikle docu-drama olduğu için uydurulan, saçmalanan ve abartılan kısımları kabul edilebilir diye düşünüyorum. neticede bunlar seyir zevki sağladı. gayet keyifli bir yapım olmuş. yoksa dönemin en güçlü imparatoru fatih'in balkanlarda bir köy muhtarının azgınlık yapması üzerine çıktığı seferi ciddi bir versusmuş gibi anlatmak hiç mantıklı değildi.

zaten bildiğim kadarıyla vlad osmanlı himayesinde sadece 4-5 yıl kalıyor. osmanlı kroniklerine göre dracul kardeşler konya'da doğrugöz kalesinde tutulmuşlar. bu yıllarda fatih ise önce manisa'daydı. sonra bir ara edirne kaymakamı oldu. babası önce tahta onu çıkardı, sonra tahttan indi, yine manisa'ya döndü vs... yani ikisinin öyle uzun uzun oyunlar oynayıp birlikte büyüme ihtimalleri yok.

eflak seferinde de osmanlı ordusunun kaybetme ihtimali olduğunu düşünmüyorum. dizideki tarihçiler 'vlad osmanlı kampına dalıp sultanı öldürseydi aslında kazanabilirlerdi' falan diyerek saçmalamışlar. (bkz: halamın t*ş*kları olsa amcam olurdu). osmanlı o dönem dünyanın en güçlü ordusu. karşılarında ise gerilla taktikleriyle savaşan üç beş çapulcu var. tarihte kayda değer kılan tek olayları kadın çocuk demeden zalimce insanları katletmeleri.

vlad'in dikkate değer bir karakter olduğunu kabul ediyorum, o ayrı. o sebeple iki karakter arasında bir versus güzel bir dizi ve seyir zevki yaşatıyor. buna rağmen fatih ve ordusu karşısında vlad'in çetesi o kadar küçük ve önemsiz kalıyor ki bunu göz ardı edemiyorum. mesela osmanlı zaferini birçok defa fatih'in çok iyi bir komutan olup, çok kıvrak zekalı olmasına bağlıyorlar. sanki osmanlı ordusu azınlıktaymış ve kaybetmek üzere olduğu savaşı fatih'in harika manevraları sayesinde kazanmış gibi anlattıkları yerler var. ben de fatih'in zekasına hayranım. iyi bir komutan olduğuna zaten şüphe yok. istanbul'un fatihinden bahsediyoruz. ama kardeşim osmanlı ordusunun o savaşı kaybetme ihtimali yok ki zaten. fatih çok zeki ve akıllı bir komutan olmasa da o ordu o savaşı her türlü kazanır. ortada savaş denebilecek bir çatışma yok zaten gece baskını dışında. ama tabii seyir zevki için, aman osmanlı kampta sıkıştı mı, kaybedecek mi ne olacak gerginliği oluşturmaya çalışmışlar. eyvallah.

targovişte'nin bomboş ele geçirilmesi, napoleon'un rusların terk ettiği moskova'yı bomboş ele geçirmesini andırdı. tabii o hikayenin sonu farklı bitiyor.

bu arada bu konuda bu kadar dizi çekmişken vlad'in ileriki yıllarından, esaret yıllarından, moldova desteğiyle bükreş'e gelip yeniden tahta çıkmasından, sonra fatih'in bunları yeniden darmadağın etmesi ve vlad'in öldürülmesinden bahsetmeden kafasını bir kazıkta gösterip bitirmeleri olmamış. saçma sapan çocukluk anılarıyla harcayacakları ekran zamanını buna ayırsalarmış.

son olarak netflix yapımı olunca ortaya böyle vlad-mehmed arası aşk tohumları atmaya çalışıyorlar diye çok korktum. şükür korktuğum başıma gelmedi.

Târgovişte gece baskını, Theodor Aman. 

ilk 2 bölüm itibarıyla dizinin benim için eksileri

** 1. sezon için de görüşüm bu yöndeydi: mara sultan'ın dizide işlendiği kadar önemli bir rolü yok mehmed'in dünyasında. kocası ii. murad ölünce mehmed'den izin alarak ülkesi sırbistan'a dönüyor (evet mehmed sırbistan tarafındaki temasları için kendisinin babası ile evliliği ve öz ailesinin nüfuzu sebebiyle siyasi kişiliğinden yararlanıyor ancak dizide anlatıldığı kadar değil.)

** mehmed'in vlad'ı yakalaması için eflak'a gönderdiği elçi gerçekte de dizide işlendiği gibi hamza bey ancak tek farkla. eflak'a gönderilen hamza bey dizi de şehzade ii. bayezid'in annesi ve mehmed'in eşi gülbahar hatun'un babası olarak gösterilmiş. böyle bir durum hiçbir tarihi kayıtta geçmiyor. eflak'a gönderilen ve vlad tarafından katledilen elçi hamza bey gerçekte yüksek rütbeli bir saray paşası. gülbahar hatun'un babası ise osmanlı kayıtlarında abdullah isimli biri olarak geçer.

** 1. bölümde vlad'ın sarayında osmanlı elçilerine uyguladığı tarife. bu olay tarihimizde, birçok anlatıda osmanlı elçilerine uyguladığı yönünde anlatılır ancak vlad iii. tepeş hakkında radu r. florescu & raymond t. mcnally tarafından yazılan ve vlad hakkındaki en kapsamlı kitaplardan biri olan "drakula ya da kazıklı voyvoda/eflak prensi iii. vlad tepeş'in yaşamı" isimli eserde bu tarifenin cenovalı bir heyete uygulandığını yazar.

Kaynak: Drakula ya da Kazıklı Voyvoda / Eflak Prensi III. Vlad Tepeş'in Yaşamı / Sayfa 120

Vlad Tepeş, nam-ı diğer 'Drakula'

normalde olan

* fatih istanbul'u fetheden, hem stratejiyi iyi bilen hem de entelektüel bireydi. birçok dil bilirdi. büyük iskender'in hayranıydı, onun bütün savaşlarını okumuştu.

* vlad dracula, babası tarafından osmanlı'ya sadakatinin temsili olarak esir bırakılmış bir çocuktu. sarayda iyi bakıldı, iyi eğitim aldı. osmanlı onu eflak voyvodası yapınca verdiği sadakat yeminini bozdu. insanları kazığa geçirterek öldüren hasta ruhlu bir vahşiydi. fatih sultan mehmet'i öldürmek istedi ama başaramadı. gerilla taktikleri bir yere kadar işe yaradı. büyük bir stratejist değildi, yaptığı vahşice işlerle insanlar üzerinden korku yaratmayı amaçlıyordu.

şimdi dizide nasıl anlatılmış, ona bakalım

* fatih hasbelkader istanbul'u fethetmiş bir sultandı. babası ölüp hükümdar olunca kendisini birlikte büyüdüğü vlad'dan üstün gördü. (doğal olarak.) ondan sonra sadece 100 bin kişilik devasa bir ordu toplamayı biliyor. ateşli silahlar ve topları olmasa vlad'ı bile yenemezdi.

* vlad stratejist, yüksek zekalı, kılıç dövüşünde çok iyi bir liderdi. mehmet'i kahr-ü perişan etti. lakin işte yeniçeriler devreye girdi de fatih'in ordusunu da kendisini de kurtardılar.

lan madem bu kadar iyiydi bu herif, niye topukları götüne vura vura kaçmış? en sonunda da yakalanıp idam edilmiş. ulan gerçekten tarih okumasak vlad'ı büyük imparator, fatih sultan mehmet'i de alelade bir bey zannedeceğiz.

arkadaşlar burada bir parantez açmak istiyorum

gerçekten tarihi bilmesek vlad fatih'i yenmiş osmanlı tahtına oturmuş falan zannedeceğiz. 6. bölüme kadar fatih'in zekasına, stratejistliğine hiçbir şey görmedik. sadece ona değil osmanlı'ya dair bir övgü de görmedik. allahtan son bölümde yeniçeriler ortaya çıktı da yeniçeriler disiplinlidir falan diye bir iki kelam ettiler. fatih sultan mehmet'in başarıları zorlarına giden avrupalıların hezeyanlarını izledik dizi boyunca. sultan mehmet şu tarih sahnesine gelmiş geçmiş en iyi hükümdarlardan biridir. hem askeri olarak hem entelektüel olarak tarafsız herkesin parmakla gösterdiği bir liderdir.

bir de önüne gelen osmanlı sultanının dibine giremez öyle. resmen aciz resmetmişler fatih'i. yani ben yalandan yere övsünler de demiyorum ama olanı da yansıtın kardeşim. hiç mi kitap okumamış bu fatih, sürekli onu yeneceğim onu öldüreceğim, söz veriyorum bilmem ne şeklinde cümleler kurup duruyor? askerleri gaza getirmek için tek bildiği altın vereceğim demek falan. ulan allahtan bir yerde paşasına manzume okutturuyor da anlıyoruz fatih'in sanat sevdiğini...