SİYASET 26 Ekim 2022
10,7b OKUNMA     251 PAYLAŞIM

Rusya-Ukrayna Savaşı Üzerinden Günümüz Küresel Ekonomisinin Net Bir Fotoğrafı

Ukrayna savaşı, Putin'in kariyerindeki en büyük hata mı? Bu savaş diğer ülkelerin ekonomisini nasıl etkiliyor? Neler olacak? Genel bir bakış atıyoruz.
iStock

1* vladimir putin, siyasi kariyerinin en büyük hatasının rusya-ukrayna savaşını başlatmakla yaptı. az önce doğum oranlarına baktım, o bile düşüyor. borsası çakıldı, bütün küresel markalar ülkeden çıktı, dünyanın neredeyse tamamı savaşa karşı, rus bankalarına müthiş blokajlar getirildi, onbinlerce 20 yaşında rus ve ukraynalı öldü, tarihin belki de en güçlü ekonomik yaptırımlarına uğradı, bunlar yetmiyormuş gibi doğru düzgün ukrayna'yı işgal edemediği gibi tersine kazandığı toprakları bile gariban ukrayna ordusuna kaybetmeye başladı, kiev kuşatmasından geri çekilmek zorunda kalındı, savaş komutanını görevden alıp halep'te görev yapmış bir generali yeni savaş komutanlığına getirdi vs...

2* daha bir sürü şey sayabilirim ama doğum oranlarının bile düştüğünü görmeye başlayınca putin'in en hatalı kararının bu savaş kararı olduğuna kanaat getirdim. uzun vadede artık rusya, sovyetlerden miras teknolojisini bile geliştiremeyecek vasat bir kapasiteye gelecek. ülkede müthiş bir milli gelir azalışı ve yokluk olacak. para kazanılsa da küresel pazarlara erişim olmadığından envai çeşit maldan mahrum kalınacak. "mazot 1 lira olacak!!!" gibi altı boş değil bu söylemler, çünkü hemen hemen bütün veriler buna işaret ediyor.


3* bu esnada düzenli olarak düşük milli gelir, küresel ekonomik rekabette ülkeyi çin'in bir uydu devleti haline getirecek gibi duruyor. bunu özellikle uluslararası analistlerden okuyarak teyit edebiliyorum. çünkü savaş işin sadece kısa vadeli durumu ve sonrasında bütün bu ekonomik yaptırımların neticeleri olacak. her ne kadar sonlarına geliyor olsak da, özellikle neoliberal ekonomide küresel ticaret söz konusu olduğu için bundan mahrum kalmak rus ekonomisini uzun vadede muadillerine nazaran çok daha verimsiz ve küçük bir ekonomi haline getirecek. bu ise diğer ülkelerin milli gelir artışları, emea'da %6-7'lerde olurken rusya'nın eksi veya sıfıra yakın büyümeleri sayesinde olacak, ki imf'ye göre 2022 ve tahminen 2023 büyümeleri rusya'da eksi gerçekleşecek.

4* tabi bir de uluslararası konjonktürü iyi değerlendirmek lazım. daha öncesinde yazdığım gibi günümüz itibarıyla son 50 yıllık dönemde neoliberalizmi yaşıyoruz. bunun ise trump zamanında başlatılan "ticaret savaşları" üzerinden sona erdiği bir süreç içerisine girdik. aslında, çin'in özellikle ekonomik olarak dünyaya açılması ve müthiş bir nüfusu olması sebebiyle ucuz işgücü üzerinden global üretim merkezi haline gelmesi neoliberal politikalarla da uyumluydu. çin milli gelirinde müthiş artışlar yaşandı. ama son veriler kapsamında bunun da sonlarına yaklaşmış haldeyiz. özellikle çin üçüncü çeyrek verisi, düşük beklendiği için olsa gerek, açıklanmadı ve ertelendi. çünkü çin büyümesi de eskiye göre çok düşük. bunun sebepleri elbette var ama bu entry'nin konusu değil.

5* türkiye'de dolar'ı anlamak nasıl yurt dışı ve yurt içi olmak üzere iki bacaklıysa, dünyada da sistemi anlamanın bir bacağı bana kalırsa çin'i anlamak, bilmek ve takip etmekten geçiyor. çünkü bugün dünyanın süper gücü olan ülke abd'ye kafa tutabilecek tek bir ülke var, o da çin. ve uzun vadede çin'in milli gelirinin amerika'yı geçecek olması, zaten "ticaret savaşları"nın sebeplerinden biriydi. zaman çin'in lehine olduğundan, küresel milli gelirin 1/4'ünü oluşturan amerikan ekonomisini çin geçtiği zaman, zaten dünyada iki kutuplu eksen olacak. bunun sonucunda bir savaş çıkarsa eğer, ki buna üçüncü dünya savaşı diyebiliriz, bu savaşın kazananı da muhtemelen önümüzdeki yüzyılın süper gücü olacak. sonucunda da, tıpkı 1945 sonrası olduğu gibi, yeni bir küresel sistem inşa edilecek.

6* işte tam olarak bu aşamalara giriyoruz ve bence bunları izlemek ve yaşıyor olmak çok enteresan. tarihe tanıklık etmek ilgi çekici. abd'nin de bu senaryoda çin'e tayvan üzerinden, rusya'ya ise ukrayna üzerinden iki olta attığını, rusya'nın yemi yiyerek oltaya takıldığını fakat çin'in bu oyuna gelmediğini söylemek mümkün. çünkü yukarıda belirtildiği üzere, zaman çin'in lehine ve herhangi bir savaş sonrası rusya'ya uygulanan yaptırımlar çin'in ekonomisini de ciddi bir şekilde yıpratırdı. neticede bugün halen dünyanın süper gücü amerika birleşik devletleri ve küresel ticaret onun bastığı para birimi olan dolar üzerinden yürüyor. dolar'ın da bir gün krallığı sona erecek, ancak o gün bugün değil.


7* rusya ise bu küresel güç mücadelesinde, bana kalırsa ukrayna'ya girerek tarihi bir hataya imza attı. bu kararı veren de bizzat vladimir putin olduğu için, kendisinin en büyük siyasi hatası olarak söylemek bana göre mümkün. bu sebepten önümüzdeki 10 sene içerisinde, küresel enflasyonist ortam birkaç sene sonra yerini global reel büyümeye bırakınca, rus ekonomisi halen toparlanamıyor olacak ve rakipleri rusya'ya nazaran çok daha fazla büyümüş, yani ekonomik olarak kuvvetli bir hale gelmiş olacak. rusya ise yerinde saymaya devam edecek, türkiye'nin ekonomisi gibi.

8* rusya'nın bu senaryoda elindeki tek güç enerji kaynakları. petrolde artık sona geliyoruz fakat doğal gaz bakımından da rusya tek alternatif değil. kuzey akım yapılırken özellikle almanya'ya abd'den çok fazla uyarı gitmiş, "rusya'ya bu kadar bağımlı olmayın" açıklamaları yapılmıştı. ancak merkel döneminden miras rus gazına bağımlılık bugünlerde biraz sorun yaratsa da uzun vadede avrupa'nın bu problemi aşacağını düşünüyorum. avrupa'nın asıl sorunu ab'nin supranasyonal yapısının ülke bazında anayasallaşamaması ve eurozone'da fakir ve zengin çok farklı devletler olması bana kalırsa.

supranasyonal: türkçesi uluslarüstücülük olan kavram. ingilizce supranationalism'in türkçe okunuşu haliyle de dilimize yerleştiği için birçok yayında rastlanabilen kelime. uluslarüstücülük, üyelerden merkeze doğru işleyen bir karar alma yapısıdır. üyeler uluslarüstü kararı ya kabul etmek ya da sistemden çekilmek zorundadırlar.

9* netice itibarıyla enerji bakımından da rusya dünyanın tek kaynağı değil. o sebepten elinde bir tek nükleer tehdit olan bir ülke olarak analiz ediliyor. çin'in bile bm genel kurulu'nda rusya-ukrayna savaşına ilişkin oylamada "çekimser" kaldığı düşünüldüğünde, rusya'nın nükleer güce başvurabilecek pozisyonda olabileceğini söylemek zor. bu ise ukrayna'da bataklığa saplanmış, ekonomisi darma duman olmuş ve olmaya da devam edecek bir rusya imajı çiziyor benim gözümde. ileride tarih kitapları putin'in bu savaş kararına "tarihteki en kötü kararlardan biri" şeklinde yer verebilirler. ilerleyen süreçte de kuzey kore gibi çin'e muhtaç, milli geliri büyüyemeyen, otokrat bir liderin kafasına göre yönettiği bir ülke olarak bir süre daha devam edecek gibi duruyor.