MÜZİK 7 Haziran 2021
11,9b OKUNMA     465 PAYLAŞIM

Sadece Dinleyerek Bile Filmi İzlemiş Kadar Olduğunuz The Karate Kid Film Müzikleri

1984 tarihli orijinal The Karate Kid, Cobra Kai dizisiyle tekrar akıllara geldi. İşte Cobra Kai'nin yeni sezonunu beklerken gaza gelmek için dinleyebileceğiniz bu müziklerden bahsedelim.

cobra kai dizisi, yılların the karate kid'ini alıp ne kadar da güzel canlandırdı, değil mi?

iyilerle kötülerin keskin çizgilerle ayrıldığı klasik bir filmdeki karakterleri gri bir tona getirip, hikayeleri daha gerçek kıldı. cobra kai'da yaşananları bilince the karate kid'de olan bitenler yıllar sonra daha heyecanlı verici hale geldi. arasında epeyce zaman olan bu iki yapımı birine bağlayan önemli özelliklerden birisi müzikleri. cobra kai'da çalınan şarkılar izleyiciyi seksenlere gönderirken, dizi boyunca ara ara orijinal the karate kid'den şarkılar da dinledik. ama the karate kid denilince sadece seksenler pop rock şarkılarını değil, başta sayın bill conti'yi anmak lazım.

conti'yi rocky serisinin meşhur müzikleri sayesinde tanıdık ve sevdik. tema şarkısı gonna fly now hem dillere dolandı, hem de oscar adayı oldu. conti, rocky ii'ye de müzik yaptı. daha sonra 1981 tarihli james bond filmi for your eyes only'nin aynı isimli şarkısını besteledi ve bir oscar adaylığı daha kazandı. 1983 tarihli the right stuff filmine yaptığı müziklerle de en sonunda peşinde olduğu oscar'ı kazandı. aynı dönem conti, rocky iii'ün de müziklerini yaptı. ancak stallone'un conti'nin bir bestesi yerine filmde ana tema olarak yer almasını istediği, ki bu conti'nin o bestesine yine döneceğiz, survivor grubunun şarkısı eye of the tiger, conti'nin film müziklerinin önüne geçti.

Bill Conti

işte bu dönemde rocky'nin ilk filminin yönetmeni john g. avildsen, the karate kid adlı bir filme başlamıştı ve bill conti'ye film müzikleri için ulaştı. ikili, rocky'den sonra üç filmde daha beraber çalışmış ve çok sıkı dost olmuşlardı. conti, daha film çekimleri başlamadan elindeki senaryo ile müzikal çalışmalar yapmaya başladı. dediğine göre filmin adına odaklandı: "karate" ve "kid". müziği bir yandan bir çocuğun kaliforniya'ya yolculuğunu ve oradaki yeni hayatında yaşadıklarını anlatmalıydı. öte yandan bir uzakdoğu sporu filmin tam ortasındaydı. buna uygun uzakdoğu temaları da kullanmalıydı. conti, japon müziğine hakim olmasa da italyan sanatçı giacomo puccini'nin japonya'da geçen madama butterfly operasında doğu temaları kullanmasından ilham alarak kendi müziğini doğu müziğine benzetmeye çalıştı. bu noktada da yardımcısı rumen pan flüt sanatçısı gheorghe zamfir oldu. zamfir, o dönem enstrümanın dünyada en çok bilinen ismi olmuş, bir çok film müziğine de katkıda bulunmuştu. yıllar sonra kendisinin yorumladığı the lonely shepherd şarkısının 2003'te kill bill volume 1 filminde yer almasıyla da tekrardan popülerliği yakalayacaktı. ama zamfir'in tarihe kazınan performanslarından biri de kuşkusuz the karate kid oldu. kendisinin flütünden çıkan notalar, filmin akil adamı, sensei'si mr. miyagi'nin bilgin ve olgun tavırları ile özdeşleşti. conti'nin yazdığı notalar, avildsen'in çektiği sahnelerle de şekilleniyordu. avildsen, neredeyse her çekim sonrası sahneleri conti'ye gönderiyor, film müziği de çekilen görüntülerden şekil alıyordu. ama tam tersinin olduğu anlar da vardı. bazen de avildsen, özellikle doğu temalı şarkıları duydukça, çekimlerini yaparken conti'nin notalarının ışığında bir bütünlük yakalayacak sahneler tasarlıyordu.

bill conti, film müziklerini anladığım kadarıyla üçe ayırmış

bir zafer melodisi bestelemiş ("the moment of truth"), bir aşk şarkısı bestelemiş ("feel the night") ve de zamfir ile beraber japon müziği etkili, pan flütün alıp götürdüğü şarkılar kaydetmiş. ana tema olarak da rocky'deki gibi akılda kalıcı ve gaz verici bir şey yapmak yerine, daha standart bir giriş yapmaya karar vermiş. bir yandan ise elindeki zafer ve aşk temalarını azar azar izleyiciye tanıtmak istemiş. ana temanın en önemli özelliği, bestenin yüksek sesli ani orkestral çıkışlar ile daha yumuşak melodiler arasında gidip gelmesi. bu gitgeller ile besteci film boyunca yaşanan gerginlikler ve onların çözümlerini anlatmak istemiş olabilir. ana temada flüt bir enstrüman olarak kullanılsa da şarkıda pek bir doğu etkisi dikkat çekmemekte. bunun nedeni filmin başında odağın daniel'in annesi ile birlikte hiç bilmediği ve gitmek de istemediği bir yere yaptığı yolculuk olması. arka planda da bu yolculuktan görüntüler yer almakta. sanki anne ve oğullu bir yol filmi izleyecekmiş gibi bir hava veriliyor. conti de filmin başında çalan bu şarkıda filmin "coming of age" temasına dokunup geçmek istemiş.

ana temada kendine yer bulamasa da film müziklerinin en kalabalık bölümü doğu temalı esintiler içeren şarkılar. filmde miyagi'yi temsil eden pan flütü ilk kez daniel ve annesinin bisiklet kazası sonrası kavga ettikten sonra miyagi'nin kafayı çıkarmasında duysak da bu birkaç saniyelik an sonrası bu enstrümanı uzun uzun ilk kez bonsai tree adlı şarkıda (ve sahnede) miyagi, daniel'e bonsai ağacı budamanın inceliklerini anlatırken dinlemekteyiz. daha sonra uzun bir süre gergin kemanlar ile ilerleyen miyagi rattles bones şarkısında tekrardan flüt karşımıza çıkar. bu sırada da ekranda miyagi'nin daniel'i cobra kai elemanların kurtarmasını izleriz. sonra da miyagi ve daniel-san bir usta çırak / baba oğul ilişkisine girer. arka arkaya miyagi intercedes, on to miyagi's, the pact, japanese sander, paint the fence, fish & train şarkılarında da sakin keman altyapıları üstüne zamfir'in flütü yumuşacık şarkılar çalar. bu müzikler eşliğinde daniel-san, miyagi'den eğitim alarak yeniden doğmaktadır. japanese hand clap ve no mercy şarkılarında da flüt dinlesek de bu iki kısa şarkıda conti, çok daha gergin bir hava verir çünkü şarkılar daniel'in sakat sakat finali bitirmek için çaba gösterdiği anlarda çalmaktadır.

Bonsai Tree


bunun yanında pan flütün dahil olduğu iki şarkı var ki bunlara ayrı parantez açmak lazım

daniel sees the bird, flüt ile başlayıp bitse de aslında şarkının kendisi inanılmaz canlı bir klasik müzik eseri. flüt de kemanların daldan dala uçuşuna çok iyi eşlik ediyor. bu sırada miyagi ve daniel'in sahilde antrenmanına tanık oluyoruz. diğer önemli şarkı da training hard. flüt ile klasik bir karate kid şarkısı gibi başlasa da kemanların girip şarkıda klasik müzik etkisi artarken flütün de ince notalara çıkması ile şarkı epik bir hal alıyor. miyagi'yi sarhoş ve kırık gördükten sonra onu mutlu etmek isteyen motive bir daniel'in o meşhur tekmesini çalıştığı sahnelerde zaten yüksek olan duygusallığı bu şarkının özellikle ikinci yarısı daha da coşturuyor.

daniel sees the bird


ama conti, bütün albüm boyunca zamfir'in flütünü kullanmıyor. özelikle başta daha miyagi ortada yokken daniel'in cobra kai ile takıştığı anlarda çalan fite nite, bumpy ride ve dan ducks out şarkıları rock etkili synthpop şarkıları. bu şarkılar başta zafer teması olarak bahsettiğim "the moment of truth" melodisine zaman zaman gönderme yapmakta. conti'nin el atmadığı rocky iv soundtrack'inden fırlamış bu şarkıları aslında daha klasik çalışan bill conti'nin yazması ilginç. bu şarkılarda da ana temada olduğu gibi zaman zaman yavaşlama ve yumuşamalar olmakta. keza şarkılar aslında cobra kai'ın acımasızlığını anlatırken bir yandan daniel'in aldığı darbeleri de yansıtmaya çalışıyor. bu pop şarkılar dışında, bir de daha romantik sahneler için yazılmış şarkılar var. decorate the gym ve the kiss, aşk teması olan "feel the night" şarkısından esintiler içeren şarkılar. özellikle "the kiss" hem daha pop olması, hem de keman ve flüt içermesi ile biraz daha filmdeki diğer müziklere yakın duruyor. troubled lovers ise diğer iki şarkı gibi romantik olsa da daha bir klasik müzik tarzında.

troubled lovers


filmde son duyduğumuz conti şarkısı daniel's moment of truth. yukarıda bahsettiğim synthpop esintili şarkıların ara ara çaldığı tema, bu şarkı ile finalde bir kez daha kullanılıyor. daniel'in turnuvayı kazanma aşamasında çalan şarkı, rocky'nin sonlarında görmeye alışık olduğumuz orkestral müziğin görkemini verebilmekte. bitime doğru yavaşlamasını ve de o sırada kameranın gurur dolu miyagi'ye yaklaşıp filmin bitmesini çok severim. bu şarkı bitince da jenerik ile beraber bu şarkının temasının ilham verdiği bir rock şarkısı olan the moment of truth başlıyor. karate kid'den bahsederken çok fazla rocky referansı veriyoruz ama yapacak bir şey yok. sonuçta filmi kapatan bu şarkıyı rocky ile özdeşleşen survivor'a söyletmeye karar vermişler. şarkıya grup üyelerinin verdiği bir katkı yok. conti'nin bestesine dennis lambert ve peter beckett adlı iki sanatçı sözleri yazmış. grup elemanlarının şarkıya etkisi olmaması, bu hazır şarkının survivor'ın kendi besteleri olan rocky iii'teki "eye of the tiger" ve rocky iv'teki burning heart kadar vurucu olmamasından belli oluyor. genel olarak klavyenin öne çıktığı pop rock tarzı bir şarkı olduğunu söylemek mümkün. ayıp olmasın diye bir gitar solosu var ama en sona fade out şeklinde eklemişler. şarkı, ana temanın önce çıktığı nakaratı dışında çok zayıf geliyor bana. ama nakaratının her şeye rağmen hem söz hem müzik olarak iyi gaz verdiğini söylemek lazım. bir de son tekrarlarda key change ile bir anda şarkıya hareket vermeleri hoş. sözler belli ki filmin sonundaki turnuvaya göre yazılmış. ama şarkı nedense turnuva sırasında değil de filmin sonunda kullanılıyor. tüm hikaye bittikten sonra jenerik akarken "hadi bu senin vaktin, ayağa kalk" vesaire sözleri içeren bir şarkı dinlemek biraz garip. şarkı filmi bitirse de "the moment of truth" hem soundtrack albümünün ilk şarkısı hem de soundtrack'in büyük ölçekteki tek single'ı olmuş. hatta survivor üyelerinin bir bahçede bu şarkıyı filmden görüntülerle yorumladıkları bir klip de çekmişler ancak kamera odağının üstünde olduğu grubun yeni vokalisti jimi jamison'un karizmadan en uzak hallerini yakalamışlar. keşke gruba kendi şarkılarını bir şekilde yazdırmayı becerebilselermiş de ortaya daha samimi ve güçlü bir eser çıksaymış.

the moment of truth


turnuva sahnesine uyacak "the moment of truth"un yerine bu sahnede kullanılan eser ise başka bir bill conti bestesi olan ve joe esposito'dan dinlediğimiz you're the best adlı kült eser. ilginç bir öyküsü var. rocky iii için bu şarkıyı besteleyen conti, earth, wind and fire ile çalışmış ama en bilinen eseri yıllar sonra friends dizisinin teması olarak bilinen i'll be there for you'nun sözleri olacak söz yazarı allee willis'e filme uyacak sözler yazdırıyor. böylece şarkı "tarih tekerrür ediyor" ve "sen son zile ulaşacaksın" gibi karate kid'in hikayesine aslında uymayan sözler içeriyor. hatta nakarattaki "nothing's gonna ever keep you down" sözlerindeki melodi, rocky'nin ana temasındaki bir melodi ile çok benzer. bu da tesadüf değildir bence. lakin stallone, "eye of the tiger"'ı duyunca "you're the best" reddediliyor. daha sonra conti şarkıyı flashdance filmine vermek istiyor. ancak burada da başarısız oluyor. öte yandan esposito, o filmin soundtrack'inde lady, lady, lady şarkısını söylemeyi başarıyor. esposito, ayrıca aynı dönem stallone ile de yollarını kesiştiriyor ve de kendisinin çektiği ve john travolta'nın başrolünde olduğu staying alive filmindeki bazı şarkıları sylvester'in kardeşi frank stallone ve bill conti'nin yerine rocky iv'ün müziklerini besteleyecek vince dicola ile yazıyor. conti, the karate kid'in bestecisi olarak seçilince de filmin rocky ile konu olarak benzerliğini de kullanarak "you're the best"i filme eklettiriyor. bu nedenledir ki bu şarkının temalarını film boyunca başka bir yerde duymuyoruz ve şarkı diğer conti eserlerine göre daha tek başına bir yerde duruyor. şarkı, film sonundaki turnuvada son müsabakadan önce gösterilen montajda dinleyiciyi gaza getirme görevini çok iyi yapıyor. şarkı, "the moment of truth"ta olduğu gibi buram buram 80'ler kokan bir klavye altyapısının üstüne kaydedilmiş. özellikle nakaratta, klavyeden verilen ses efektleri ile biraz komik bir hava ortaya çıkarıyor. sözlerle verilen motivasyonun naifliği ile birlikte müziğiyle de "eye of the tiger"ın o yırtıcı duruşuna nazaran güler yüzlü, pozitif bir dövüş şarkısı. filmin ciddi yanlarına rağmen şakacı taraflarını da düşünürsek rocky'ye kıyasla bu filme çok daha uyduğu kesin. o nedenle müzikal olarak analiz edince çok bir şey vermese de filmdeki yeri, sözleri, düzenlemesi ile 80'lere ışınlatan bir zaman makinası gibi bir şarkı. esposito'nun vokalleri ile bence diğer her şeyden bağımsız olarak çok başarılı. eğer şarkıya new wave/rock yerine daha sert bir rock düzenleme yapılsaydı eminim ki esposito'nun performansı da ayrıca konuşulurdu. bu arada 2016 seçimleri öncesi donald trump bu şarkıyı bazı mitinglerinde kullanmış da söz yazarları hemen bunu engellemeye çalışmışlar. arkası o kadar da dolu olmayan bu güç gösterisi şarkısının donald trump'a cuk oturduğunu söylemek lazım.

you're the best


aşk teması olarak kendisini ara ara andığım feel the night da tamamlanmış bir şarkı olarak baxter robinson'ın sesinden bize sunuluyor. robertson, şarkının sözlerini de yazan isim. şarkıyı daniel ve ali'nin güzel bir akşam geçirdikleri oyun salonu/lunapark macerası sırasında dinliyoruz. yıllar sonra da cobra kai 3. sezon 9. bölümün johnny ve ali'nin yıllar sonra aynı yerde gençliklerine geri döndükleri sahnelerinde aynı şarkıyı duyduk. zaten bölümün de adı "feel the night"tı. sıcacık bir aşk şarkısı olarak bu şarkıyı daha önce adı geçen şarkılardan bir miktar daha yüksek bir yerde tutuyorum. conti'nin piyanoda bestelediği o tatlı intro melodisi, gitara çok yakışmış. insanı hemen girişte yakalıyor. o zamana kadar müzik endüstrisinde pek bir çalışmada bulunmamış baxter robinson, vokali ile şarkının romantizmini başarı ile yansıtıyor. romantik sözlerine rağmen şarkıyı enerjik bir tempoda tutmaları, iyi bir pop rock denge yakalamaları bence çok ustaca. şarkının demo versiyonu bill conti'nin film müziği albümünde yer almakta. conti'nin piyanosu eşliğinde robinson'un yorumladığı şarkının bu daha da sakin versiyonu da oldukça güzel.

conti'nin emek verdiği şarkılar dışında soundtrack'te ve filmde yer alan şarkılara bir bakalım

ilk duyduğumuz pop şarkısı daniel'in plajda top oynarken ali ile tanıştığı sahnede çalan `(bop bop) on the beach`. şarkı pozitif havası ile dinleyiciyi 80'lerden alıp 60'ların kaliforniya'sında plajda eğlenen sörfçü gençlerin arasına ışınlıyor. şarkının the beach boys havası çok normal. çünkü şarkıyı yazan kişi the beach boys'un en tartışmalı üyesi mike love. şarkının asıl sahibi dönemin fabrikasyon kız gruplarından the flirts'e eşlik eden de 1960'ların bilinen ikililerinden ve the beach boys'un büyük destek çıktığı jan & dean. daniel'in keşfetmekte olduğu kaliforniya'nın parıltılı yüzünü temsil etmek için en uygun şarkı. dinlemesi de oldukça zevkli.

gece olup, sahildeki gençler durgunlaşınca da `(it takes) two to tango` başlamakta ve daniel ile ali'nin bakışları artık iyiden iyiye kesişmektedir. zaten kısa süre sonra da "pardon topum kaçtı" bahanesi ile konuşmaya başlarlar. şarkı "on the beach"in tersine daha sakin bir pop rock şarkısı. sözler, daniel'in gerçek evinden uzak yepyeni bir hayatta birine aşık olmasını anlatmakta. şarkıyı 70'ler sonu 80'ler başı birkaç şarkısı ile listelere girmeyi başarmış paul davis söylemekte. işini de başarıyla yapıyor. ancak bu şarkı sonrasında solo kariyerine pek devam etmemiş kendisi. yani son şarkılarından birisini bu filmde söylemiş. şarkının bestecisi ise "the moment of truth"u conti ile yazan lambert ve beckett ikilisi. görevini yapan, düzgün bir eser.

(it takes) two to tango


daniel ve ali okul koridorlarında yürürken daniel'in cobra kai üyelerini görünce kaçması ile biten sekansta kısa bir süre st. regis'in rhythm man çalmakta. sözlerinin filmle alakası olmayan garip bir şarkı bu. düz bir synthpop şarkısı gibi başlasa da aslında şarkının ilerisinde ilginç elektronik detayları var. ana vokallerinde ise punk bir hava mevcut. hatta şarkı ilerledikçe daha etnik ritmlere de el atıyor. ancak sonlarda kendini biraz fazla tekrar ediyor. grup hakkında neredeyse hiçbir bilgi yok. sadece şarkıyı yazanların arasında iki st. regis soyadlı kişi olduğunu, synthesizer çalabilen bu elemanların grubun da liderleri olduğunu tahmin edebiliriz. grup ve elemanları zaman içinde kayıplara karışsa da şarkı french house müzisyenleri alan braxe ve fred falke tarafından 2004 yılındaki rubicon şarkısında sample olarak kullanılarak tekrardan gündeme taşındı.

st. regis'lerden birinin tek albümünde synthesizer çaldığı broken edge adlı grubun no shelter şarkısı daniel'in johnny'yi tuvalette su yağmuruna tuttuktan sonra ondan kaçması ama en sonunda cobra kai'dan dayak yemesine kadarki bölümde çalmakta. şarkının sözleri evi barkı olmayan ve etrafı tehlikelerle dolu birini anlattığı için film ile uyumlu. zaten grubun tek albümünde yer almadığı için bu film için yazıldığı belli oluyor. albümün genel pop rock / new wave havasına kıyasla daha indie, daha punk bir duruşu var şarkının. şarkıyı yıllar sonra cobra kai ikinci sezon beşinci bölümde demetri, alışveriş merkezinde hawk'tan kaçarken çalmakta. yani yıllar geçse de şarkı zorbalardan kaçan çocuklar için mükemmel bir soundtrack olmaya devam etmekte. albümün en güçlü eserlerinden olmasa da belli bir havası olduğu da gerçek.

hem soundtrack'te yer alan hem de filmde ciddi bir yer tutan son şarkı ise the commuter'ın young hearts'ı. sözlerinde halihazırda "young heart" tabiri içeren "no shelter" ile bu şarkının ilişkisi sadece burada bitmiyor. keza "young hearts" ve "no shelter" beraber single olarak yayınlanmış ama öyle üstüne düşülen ürün olmamış. bu şarkı, daniel oyun salonunda ali'den özür dilerken arkada çalmakta. "feel the night"ın ruh eşi olan, zevkli bir pop şarkısı. zaten iki şarkı da aynı mekanda geçen sahnelerde kullanılmış. eğlenceli bir nakaratı, güzel bir synthesizer melodisi var. sözler de iki genç aşığa uyuyor. zaten bu şarkı da cobra kai'ın birinci sezonu yedinci bölümünde miguel ve sam'in oyun salonunda geçirdikleri eğlenceli akşamın arkaplanında da çalmıştı. filmin en iyi şarkılarından birini söylese de the commuter'ın o dönem yaptığı başka bir iş yok. grubun kendisi ve şarkının yazarı dave merenda da bu şarkı dışında sadece tek bir iş yapmış; sarah maclennan'ın 2000'de madonna, christina aguilera, britney spears ve alanis morissette gibi adayların arasından grammy kazanan şarkısı i will remember you'yu yazmış. iki şarkı ile adam hayatını kurtarmış. helal olsun.

commuter - young hearts 


soundtrack'te yer alıp filmde de ucundan, belirli belirsiz dinletilen iki şarkı daha var. birincisi gang of four'un desire'ı. şarkı, johnny lawrence'ın cadılar bayramı balosunda tuvalette cigaralık sararken, daniel tarafından ıslatılmadan az önce, walkman'den dinlediği şarkı. albümün en prestijli grubu olsa da gang of four'un bu kadar minimal yer alması biraz ilginç. gerçi funky baslara sahip, çok tatlı geri vokallere sahip hafif gotik havalı ama synthesizer'ın da öne çıktığı bu post-punk şarkısını uzun uzun filmde bir yere eklemek zor olabilirdi. karizmatik bir eser. ikinci şarkı da shandi'nin tough love'ı. bu da "feel the night" sonrası ali'ye selam veren züppe çocuğun sürdüğü beyaz corvette'in radyosundan duyulmakta. duyulan kısım da şarkının en zevkli anlarından olan saksofon solosu. "desire"ın aksine "tough love"ın sözleri daniel ve ali aşkının zorluğuna cuk otursa da şarkıyı nedense daha efektif kullanmamışlar. halbuki "gang of four" gibi burada da nispeten bilinen bir isimden bahsediyoruz. shandi, bir önceki yıl flashdance soundtrack'inde yer bulan biri, şarkıyı shandi ile yazan toni stern ise yüzlerce şarkıya imza atmış tecrübeli bir sanatçı.

gang of four - desire


tabi filmde yer alıp, soundtrack'te yer almayan isimler de var

yine film sırası ile gidersek önce matches adlı grubun the ride şarkısını dinliyoruz. şarkı, cobra kai üyelerinin motosikletleri ile sahneye ilk çıktıkları karizmatik anda çalmakta. ilk izlediğimde şarkının soundtrack'te olmamasına şok olmuştum. gaz bir giriş, cobra kai'a yakışan soğuk vokaller, motorcu genç çocuğun genç kıza aşkını anlatan ve hikâyeye uyan sözler derken bu tercih bana çok saçma gelmişti. ancak şarkının tamamını youtube'da dinleyince nedenini anladım. keza şarkının introsu ve nakaratı rezalet. şarkı bir anda "lay lay lay, gel gezelim beraber" gibi bir çocuk şarkısına dönmekte. filmde bu dandik kısımları başarı ile gizlemişler tabii. büyük başarı. bu arada filmde şarkının aslında ali'nin kasetçalarından geldiğini duyarız çünkü johnny gelip ali ile konuşmak için kasetçaları durdurunca şarkı da kesilir. ali tekrar açınca da geri gelir. bu hareketi de hep çok sevmişimdir çünkü izleyiciyi filme daha iyi entegre etmek için ufak ama etkili bir numaradır. şarkı cobra kai dizisinde cobra kai üyelerinin tekrardan bir araya geldiği ikinci sezonun altıncı bölümünde tekrardan karşımıza çıkmakta (elbette nakarat yine duyulmamakta). bu arada matches'ın bu şarkı dışında hiçbir kaydı yok. bu kadar düşük profil bir grubun filme nasıl dahil olduğu muamma. grup üyeleri de zaten bu grupta çok az takılmış ve ses getirmeyen başka projelerle hayatlarına devam etmişler.

matches - the ride


sonra da şarkıların şahı olan cruel summer geliyor. o dönem iyi bir çıkış yapan kız grubu bananarama'nın bu şarkısı daniel'in yeni lisesine başlaması ve de orada katıldığı futbol elemelerinde cobra kai ile dalaşması süresince arka planda uzun uzun çalmakta. şarkı, yaz süresince arkadaşlarından uzak kalan ve çok yalnız hisseden bir kızın ağzından yazılmış. bir genç şarkısı olsa da film ile direkt bir bağı yok. zaten filmden önce single olarak yayınlanmış bir şarkı. ancak şarkının popülerliği the karate kid'de yer alması ile tekrardan fırlamış. eğlenceli, kıpır kıpır, güzel bas notalara sahip, nakaratta çok temiz gitarlar içeren bir düzenlemesi var. bananarama kızlarının vokalleri çok iyi. sözlerdeki yalnızlık hissi müziğin güzelliği içinde kayboluyor. ama şarkının gücünden bir şey eksilttiğini söyleyemem. şarkı, büyük ihtimalle plak şirketleri arasında olan bir anlaşmazlık nedeniyle soundtrack'te yer almıyor. bu da soundtrack için kayıp çünkü herhalde filmdeki en iyi şarkı bu eser. ama derseniz ki "çok seksenler ya, şarkının duygusu synthesizerlar arasında kayboluyor", korkacak bir şey yok. çünkü kari kimmel, cobra kai ikinci sezonun son bölümünde cruel summer'ın içerdiği duygusallığı ortaya çıkaracak bir şekilde şarkıyı daha yavaş bir tempoda yorumlamış. düzenleme ise oldukça (belki olmasının gerektiğinin bir tık daha fazlası bir şekilde) sinematografik ve epik. ikinci sezonun sonunda johnny'nin içinde bulunduğu üzücü durumu çok iyi yansıtmakta.

bananarama - cruel summer


sırada biraz daha gizemli bir hikayesi olan please answer me var. bu eser daniel ve ali'nin halloween partisi başında duş perdesi ardında dans ettikleri sahnede çalan soft rock / pop şarkı. bu şarkıyı da birkaç dakika sonra daniel'in kaçışının müziğini çalacak broken edge söylemekte. ancak "no shelter" soundtrack'te yer bulsa da "please answer me" albümde yok. daha da önemlisi bu şarkının tamamı hiçbir yerde bulunmamakta. öte yandan yıllar sonra başarılı şarkılara imza atacak ve oscar adaylığı da kazanacak şarkı yazarı danielle brisebois'nın söylediği bir demo versiyon internette yer almakta. broken edge'in yazdığı bu şarkının neden böyle bir demo versiyonu olduğu ve neden orijinal versiyonun ortada olmadığı soru işareti.

filmde alan üç şarkı daha var. bunlardan biri ali'nin katıldığı sosyete partisinde johnny ile dans etmek zorunda bırakıldığı zaman çalan fermo dante marchetti'nin klasik vals bestesi fascination. ikincisi ve daha ilginci, miyagi'nin karısının resmi önünde sake içerken söylediği uramachi jinsei. bu sahnenin duygu yoğunluğu miyagi'yi oynayan pat morita'nın oscar adaylığına sebep olmuştu. 1937 tarihli şarkı arka sokaklarda kendini üzüntüden alkole ve sigaraya veren birini anlatmakta. yani bir bakıma japon arabeski. ya da miyagi'nin filmde dediği gibi "japon blues'u". aslında şarkının tarzı enka diye geçmekte. gerçekten de blues gibi acıdan beslenmekte. lakin miyagi'nin söylediği tek şarkı bu değil. kendisi daniel'e pasta getirirken de bir happy birthday patlatmakta.

broken edge - please answer me

filmde yer alan pop rock şarkılarının çoğunun yer aldığı film müziği albümü 1984'te yayınlandı

başta da dediğim gibi "the moment of truth" bir miktar ses getiren bir single olsa da the karate kid soundtrack'i o kadar ses getirmedi. conti'nin yaptığı müzikleri ise uzun süre arşivde boş boş durdu. ta ki 2007'de varese sarabande adlı plak şirketi dört the karate kid filminin müziklerini 2.500 tane basılan özel bir cd box set'te piyasaya sürene dek. o dönem ikinci ve üçüncü filmin müzikleri de aynı şirket tarafından ayrıca piyasaya sürülse de ilk filmin şarkıları ancak 2010'da cd formatında, bu sefer 2.000 tane olarak piyasaya sürüldü. 2019'da filmin 35. yılı için soundtrack bu sefer başka bir plak şirketi la-la land records tarafından cd olarak 3.000 tane basıldı. bu versiyonda ise bazı şarkıların alternatif versiyonlarını barındıran ve toplamda 11 dakika süren bonus trackler bulunmaktaydı. ancak halen şu şarkılar adam gibi gün yüzü göremedi. dijital platformlarda da conti'nin çalışmalarını bulmak maalesef mümkün değil.

cobra kai'ın dördüncü sezonunun teaser'ı yakın zamanda yayınlandı ve üçüncü filmin kötü adamı terry silver'ın bu sezon yer alacağı kesinleşti. yani heyecan dorukta. eğer bu heyecanı bir miktar yatıştırmak istiyorsanız the karate kid'in zaman zaman gaz veren, zaman zaman duygusallaştıran ama en önemlisi huzur veren soundtrack'ini dinleyerek yeni sezon için beklemeye geçebilirsiniz.