BİLİM 14 Eylül 2018
35,7b OKUNMA     712 PAYLAŞIM

Sağ ve Sol Beyin Arasında Gerçekten de Söylendiği Gibi Bir Fark Var mı?

Yıllardır beynimizin solu sayısal, sağı ise duygusal zekaya sahip cümlesini pek çok kez duymuşuzdur fakat yapılan son araştırmalar tam olarak böyle bir şey söylemiyor.
iStock

vücudumuzda birçok organ var. bunlar mide, karaciğer gibi tek bir tane olanlar olabildiği gibi kulak, göz gibi iki tane, veya burun gibi aynı işlemi yapan iki parçaya sahip organlar da olabiliyor. duyu organları (göz, kulak, burun, bacak) genelde iki tarafta aynı yeterliliğe sahip. eller ve ayaklara geçince sağcı solcu gibi tanımlamalarla karşılaşmaya başlıyoruz.

beyin, diğer sinir organlarıyla beraber algılama ve kontrol etme vazifesini de yapıyor. buradaki en büyük kankası omurilik, arada sivrilmeye çalışan beyincik gibi organlar da var. verileri topluyor, işliyor, anlamlı hale getiriyor (görüntü, ses, dokunma, tat alma, koku alma bize ilköğretim çağında verilenler, fakat sayıları birinci dünya savaşı sırasındaki balkan ülkelerinin sayısından biraz daha fazla), sonra da gerekli motorları çalıştırıyor. bunlar nefes alma, kalbin atması gibi bilinçsiz olarak çalışan şeyler.

ayrıca düşünme yeteneği de var. sinirlerin karmaşıklığı arttıkça düşünme yeteneği de artıyor. bir sineğin ne düşündüğünü bilmek zor, ama kuşlara ve memelilere geldikçe taktiksel ve kısa dönemli eylemlerin yanı sıra (önümdeki hayvanı nasıl avlarım) stratejik ve uzun dönemli eylemlerin sayısı (grup olarak avlanmak) ve kodlanan davranışların yanında öğrenilen davranışların kullanılması da artıyor. kavramsal düşünme yeteneği gelişiyor. öğrendiklerini nesilden nesile aktarma yeteneği gelişiyor. kısaca dünya bir gaz ve toz bulutuyken ateşi icat edip uzaya çıkıyoruz.

insanoğlu düşünme yeteneği en yüksek olan canlı. fakat el ayak gibi organları her ne kadar eşit kapasiteye sahip olsa da bir yanı diğer yanından daha güçlü, daha keskin. çoğu kişi sağ eliyle yazı yazıyor, nişan alırken sol gözünü kapıyor, topa sağ ayağıyla vuruyor. daha küçük bir kesim de sol tarafını daha çok kullanıyor. bu evrimsel olarak bir avantaj, iki güçsüz tekme gücü kapasitesine sahip organ yerine bir tane güçlü olması, veya hassas olması, veya keskin.

hangi elimizi ayağımızı kullanacağımızı bilinçli olarak seçiyoruz, bir düşünme prosesi işliyor. topa vururken sol ayağımızı seçiyoruz, ne kadar şiddetle hangi yöne vuracağımızı hesaplıyoruz. veya dişimizi fırçalarken sağ elimizi seçiyoruz, hangi hareketleri ne hızda yapacağımızı her an hesaplıyoruz.

mesela yeni birşey öğrenmeye başladığımızda çok düşünüyoruz, aklıma gelen ilk örnek yazı yazmak. hangi harfin şeklinin ne olacağı, neresinden başlayıp neresinde bitirileceği, bu esnada bileğimizi nasıl yöneteceğimiz, kalemle kağıda nasıl baskı uygulayacağımız, elimizi ne zaman kaldıracağımız vs.

bunlar yapılırken sağ (sol) eli yöneten sinir ağları yeni ilişkiler kuruyor, sağ el için beynin solu daha karmaşık bir hale geliyor. beyindeki simetri durumu azalıyor. bunları bütün organ grupları için yaparsan (mesela kapıyı dinlerken özellikle bir seçim yapmazsan hep aynı kulağını dayarsın kapıya) azımsanmayacak derecede bir antisimetri oluşmaya başlıyor.

kavramsal düşünmede de böyle bir özelleşme olabilir mi? beynin belirli bölgeleri belirli işlemleri yapmada daha fazla rol üstleniyor olabilir mi? ve oluyorsa da ne kadar kavramsal şeyler için ne kadar bir özelleşme oluşmuş durumda. bu konuda halk ne düşünüyor, bilimadamları ve bilimkadınları ne düşünüyor?

genel düşünce beynin sol yarısının mantıkla ilgili olduğu yönünde. yani bu taraf olguları, bilgileri, düzen ve örgüleri işleyen kısım. mantıklı düşünüyorsan, olaylara motodolojik yaklaşıyorsan, analitik bir düşünme şekline sahipsen, matematiğin ve fiziğin iyiyse, kavramsal düşünme yeteneğin yüksekse beynin sol tarafı daha dominant olan kısım. arabalardan mercedes.

beynin sağ yarısı ise olayın duygusal kısmının daha ağır bastığı kısım. olaya duygularıyla yaklaşırlar, felsefe ve din buradan çıkar, fanteziler burada kurulur, porno izlerken veya sevişirken burası çalışır, sezgileriyle hareket ederler ve de subjektif olurlar. arabalardan alfa romeo.


sokakta 1000 kişiye beynin sağ ve sol kısımları arasındaki fark ne diye soracak olursanız, cevap verebilen 10 kişiden çoğunluğu buna benzer şeyler söyleyecektir. veya matematiğe kafası basmayan çocuğun annesi benim oğlumun kafası sanata çalışıyor, beyninin sağ tarafı daha aktif minvalinde şeyler söyleyecektir.

herkes aynı yetenek setine sahip değil, bazıları matematikte daha başarılı olurken bazıları müzikte daha başarılı olabiliyor. fakat düşünce şekli ve kapasitesinin beynin sağı veya solu olmasıyla güçlü bir ilişkisi yok.

beynin solu sayısal, sağı duygusal zeka söylentileri ise 1960larda ve 70lerde yapılan birtakım deneylere bağlanabilir. caltech'te çalışan bir nöro-bilimadamı olan roger w. sperry ve beraberinde çalışan doktorlar, epilepsi hastaları üzerinde deneysel çalışmalar yapıyorlar. 16 hasta, doktorların corpus collasum denilen, beynin yarımküreleri arasındaki sinir bağını koparmasına izin veriyor. bu tedavi dertlerine derman oluyor, ve sperry ile takımının zihinsel fonksiyonlarını gözlemlemesine izin veriyorlar.

fakat bu kısıtlı deneysel çalışmayı haber yapan new york times dergisi "biz sol beyinli veya sağ beyinliyiz" başlıklı bir haber yayınlıyor. içeriğinde de beynin sol tarafı analitik, sağ tarafı artistik diye de belirtiyorlar.

araştırmacılar bazı bölgelerin bazı fonksiyonlarda daha çok iş gördüğünü kabul ediyorlar. bazı insanların daha metodolojik, bazılarının daha ani karar veren kişiler olduğunu da kabul ediyorlar. fakat utah üniversitesinden jeffrey anderson'un da dediği gibi bu yetenekler ve beynin sağ ve sol yarımküreleri arasında birebir bir ilişki yok. bu pop kültürünün ortaya çıkardığı birşey.

fakat beynin belirli fonksiyonlar için belirli bölgeleri daha çok kullanması diye birşey var. mesela sağ elini kullanan çoğu insan konuşma için beynin sol kısmını daha çok kullanıyor. fakat beynin sağ kısmı da başka fonksiyonlar için kullanılıyor. ortalamada her iki kısım da eşit kullanılıyor.

ve hatta beyinde sadece sağ ve sol yarımküre diye bir kategorilendirme yok. alt ve üst diye de var, ve birçok alt bölümler bulunmakta. bazı bölümlerin hangi fonksiyonlarda daha yoğun rol aldığı belirlenebiliyorken (mesela konuşma), her fonksiyonun her bölümle ilişkilendirilmesi süreci bitmiş değil. bölümler arası sinir ağları da bölümlerin kendi içindeki sinir ağları kadar önemli.

kısaca o kadar basite indirgemeyin. modelleme debir yere kadar, çöp adamdan biraz daha fazlasını çizin.

detaylı inceleme için: evrim ağacı

Gündelik Hayattaki Veriminizi Artıracak Beyin Egzersizleri