OYUN 27 Temmuz 2020
41,3b OKUNMA     758 PAYLAŞIM

Satranç Kadar Zor Bir Oyun Olan Briç Nedir ve Nasıl Oynanır?

Yaklaşık 400 sene önce İngiltere'de icat edilen bir iskambil oyunu olan briç, en az satranç kadar zor ve keyifli bir oyun.

türkiye'de deli gibi oynanmasına rağmen asla yeterince gelişmemiş bir oyun briç. bunda; olaya sadece kağıt oyunu olarak bakan türk mentalitesinin rolü büyüktür. neredeyse hiçbir alanda profesyonel olmadığımız gibi bunda da değiliz. bermuda bowl denen bricin dünya kupası denilebilecek turnuvaya hiç katılamamızın birinci sebebi gevşekliğimiz; ikincisi ise avrupa'dan sadece altı ülkenin bu turnuvaya katılabilmesidir. italya, polonya, norveç, isveç, hollanda gibi ülkeleri elemelerde geride bırakmak imkansıza yakın; boşta kalan 6.lık içinse fransa, izlanda, ingiltere gibi bizim ayarımızda ama tabii ki bizden daha iyi ülkeleri hiç geçememişiz. senyor (yaşlı) ve bayan klasmanlarını dışarda tutuyorum. takım turnuvası olan bermuda bowl'u geçersek, avrupa'da başarı kazanmış briççilerimiz de vardır. nafiz zorlu, okay gür, tezcan şen, yusuf sohtorik ülkenin önde gelen profesyonellerindir.

briç bir zeka sporudur ve satranç kadar zordur. hatta satrançtan, tamamen kendinize bağlı olamamak sorunu yüzünden daha da zordur denilebilir. ortağınızın takım maçı oynarken yapacağı bir hata ( rakibin oynadığı yüksek bir kontratı cezalı yaptırmak gibi) maçı çevirmesi imkansız hale getirir. isterseniz bricin kralı olun, ortağınız ne kadar iyiyse anca o kadar iyi sonuçlar alırsınız.

briç bazı temel sistemlere göre oynanır

bunlara örnek 5'li majör, acol, 2 over 1, precision club, blue club, moscito (bu çoğu resmi turnuvada yasaktır, pek bilinmez), polish club verilebilir. geleneksel olarak belli ülkeler belli sistemleri uygularlar; bunların çoğu diğerinin modifiye hali olduğu için bütün sistemleri bilmek gibi ihtiyaç yoktur, zaten ömür de yetmez ona. polonyalılarla oynayacakken polish club, singapurlularla oynarken precision, italyanlarla oynarken blue club bilmek gibi bir zorunluluk yoktur. bütün dünya 5li majörü bildiği için, iyi bir briççiye 5'li majöre hakim olmak yeter.


gelelim oyunun nasıl işlediğin

 oyun iki kısımdan oluşur. deklerasyon (bidding) ve yer oyunu.deklerasyon sırasında bidding box (http://shop6.mailordercentral.com/…ductinfo/6500rx/) kullanılır. deklerasyon sırasında rakibiniz soru sormadıkça konuşamazsınız. bidding box'taki üstünde kontratın adı yazan kağıtları önünüze koyarsınız. sağınızdaki rakibiniz bişey deklere etmek isterse aynı şekilde araya girer ya da üstünde pass yazan küçük kağıdı koyar. bu şekilde kontrat kimde kalırsa oyunu o oynar ama oyuna kendi değil solundaki rakibi başlar. soldaki rakibin oyunu açmasına atak denir. rakip atak ettikten sonra kontrata defans yapmaya başlar yani atak eden ve ortağı defansçı olurlar. kontratı alırsanız ortağınız kağıtlarını koz ilk sıraya gelmek üzere ve kırmızı-siyah-k-s olmak üzere yere açar. ortağınız bu durumda dummy olmuştur ve oyun sırasında konuşması, kafa sallaması, eliyle kağıtları işaret etmesi kesinlikle yasaktır. sadece istediğiniz kağıdı yere koyan bir robot vazifesi görür. sorduğunuz sorulara da cevap veremez.

kağıtlar asla karılıp, dağıtılmaz. board denen 4 tarafı delikli bir plastiğin içinde; oyunculara hazır olarak gelir. oyun oynandıktan sonra her oyuncu kağıtları aldığı bölmeye geri koyar çünkü o board'u aynı şekilde başka masalar da oynamak zorundadır. board'un üstünde north-south ve east-west şekilinde yönler yazar. elinizdeki kağıtta ortağınızla e-w olmanız gerektiği yazıyorsa boarddan kağıtlarınızı ona göre alıp, geri koyarsınız. boardun renkleri vardır bir de: kızmızı ve yeşil. oynanan boardda ortağınızla kırmızıysanız dikkat etmelisiniz çünkü yaptığınız kontratların ikramiyesi de batma cezası da çok daha fazladır. buna zonda olmak denir. ingilizcesi vulnerable'dır. yeşilken yani zonda değilken daha agresif oynanıp yüksek kontratlara çıkılabilir, rakibe baraj yapılabilir.

kontratlar 1 seviyesinden başlar 7'ye kadar gider. 1pik koz maça iken 7 el alınması anlamına gelir, 6'nın üstünde o kontratın sayısını ekleyerek o kontratta kaç el almanız gerektiğini hesaplarsınız.3 kör koz kupa iken 9 el almak anlamına gelir. 10 el ve yukarısı özel ikramiye puanlar getirir. 2 seviyesinde bir kontrat oynayıp bir fazla el almakla, 3 seviyesinde bir kontratı tam yapmak arasında fark yoktur. fakat 4kör ve 3kör+1 arasında dünyalar vardır. önemli olan deklerasyonda zon (ingilizcesi game) oynayacağınızı belirlemektir. benzer şekilde 4+1 ve 5 arasında da fark yoktur. ama 5+1 ve 6 arasında gene tahmin edebileceğiniz gibi çok fark vardır. bir oyunda 6 yapmaya yani 12 el almaya şlem(slam), 7 yapmaya yani ellerin hepsini almaya grand slam denir. slem oldukça sık karşınıza çıkarken, grand slam nadir gelir.( şlem ortalama 140 elde bir gelirken; grand slam de bu oran 5800 elde birdir). aklıma gelmişken söyliyim, kusursuz bir elin (tek renkten 13 kağıt) gelme olasılığı 170 milyonda birdir. öyle fantazileri atın kafanızdan.

sanzatu oyununa başka bir paragraf açmak istedim çünkü sanzatu bambaşka bir kafadır. sanzatu kontratınızda koz yoktur, büyük kağıt alır. fransızca kozsuz demektir (sanz atu), ingilizcesi de no trump'tır. kısaca nt diye yazılır.

nt oynarken her renginizde en az bir keser olması gerekir. çünkü rakibin atak ettiği rengi hiç kesmezseniz rakipler o rengin kendi aralarında dağılımına göre (4-4,5-3,6-2 gibi) o kadar el alırlar ve sizin o renk hariç korkunç kuvvetli elinize yazık olur. en zevkli oyunlar genelde nt kontratları olur çünkü koza göre daha zordur.

bidding sırasında konvansiyonlar kullanılır. (stayman, jacoby transfer, splinter gibi). bunlar ortağınızın elini daha iyi anlamak için zamanında birtakım heriflerin bulduğu mini sistemlerdir. bunlara hiç girmeyeceğim çünkü girersem sabaha kadar yazarım gerek yok.

gelelim oyun tekniklerine

bunlar yer oyununda geçerli olan ve kağıdı yapmanızı mümkün kılan oyun tercihleri bütünüdür.

empas: çatalınız varken (aq veya kj gibi) çatalınız arkasında oturan oyuncun elindeki büyük kağıdı koyamaması sebebiyle, nispeten küçük kağıdın kazanmasıdır.

j109

k73 (doğu)

aq5

böyle bir durumda elinizden valeyi oynadığınız zaman doğudaki oyuncu papazı asa kaptırmamak için koymaz, küçük oynar. sizde yerden 5i koyup eli alırsınız. elde kaldığınız için tekrar empas atıp bu sefer kızı koyarsınız. sonra ası çektiğiniz de papaz düşer. çok fiks bir tekniktir, her elde kesin uygulanır.

boşlamak: nt kontratlarında rakibin kuvvetli rengini bir kere kestiğinizde uygulanan bir tekniktir. amacı defansçılardan birindeki tehlikeli rengin tüketilmesidir ki el aldığında o rengi oynayamasın.

95

aqj987 62(doğu)

k34

biz güney olalım ve solumuzdaki rakip kör (kupa) atak ediyor olsun. böyle bir elden q çıkılır, eğer ilk eli papazla alırsak, sağımızdaki oyuncu el tuttuğu gibi bu rengi oynar ve batarız, dolayısıyla ilk eli alabilecekken, almamak gerekir. rakip renge devam ettiğinde bu sefer alırız. artık sağımızdaki adam başka bir renkten el tuttuğunda oynayacak kupası kalmamıştır, sorun yoktur. buna ilk eli boşlamak denir.

squeeze ve yatırma gibi ileri düzey onlarca teknik vardır ama bunlar şöyle aşağı yukarı 5000 board oynamadan aklınıza bile kolay gelmez. zaman ister.

burada yazıma son verirken wikipedia'da briç başlığında sağlıklı bir yazı bulamadığım için bu kadar anlattığıma değinmek isterim. brice tamamen yabancıysanız, iyi bir giriş yazısı oldu.