KÜLTÜR 25 Ocak 2022
21b OKUNMA     509 PAYLAŞIM

Senden Nefret Etmemin 10 Sebebi Filmini Sevmek İçin 10 Sebep

Heath Ledger'ı dünyaya armağan eden 1999 tarihli Senden Nefret Etmemin 10 Sebebi (10 Things I Hate About You) filmini sevmek için kolayca 10 sebep sayabiliriz.

1. teknik olarak bir gençlik filminden beklenmeyecek kadar muazzam bir film. planlar, sahneler, çekim açıları çok özenli.

2. müzik kullanımı çok başarılı. sadece ''hadi sahne bitti diğer sahneye geçiyoruz''un habercisi olarak değil bayağı sahneyi anlamlı kılmak için kullanılıyor. şarkı sözleri ile sahneler birebir örtüşüyor ki bu durum izlerken epey keyif veriyor. misal cameron ve bianca partide göz göze geldiklerinde just be good to me giriyor:

"friends tell me i am crazy
and i'm wasting time with you
you'll never be mine"


3. sadece eğlenceli bir film değil, aynı zamanda komik. bayağı güldürüyor, üstelik tekrar izlediğinizde tekrar gülüyorsunuz. bayatlamayan bir tadı var. sekiz ay sonra yine izleyip güleceğimi biliyorum.

4. 80'ler ve 90'lardaki gençlik filmi furyasına veda niteliği taşır. sonrasında yapılan gençlik filmleri zaten iyi olmadıkları gibi -örneğin- 2005 yılında 80'ler veya 90'ları anlatan film yapmak plastik çiçekleri koklamaktan farksızdır.


5. filmin tamamı gerçek mekanlarda geçer. önemsiz veya değersiz görülebilir ama ben gerçek mekan kullanımını çok severim. bugünün oyuncularının 10 metrekare içinde yeşil ekrandan başka set ortamı bile görmediklerini düşününce değeri daha da anlaşılıyor. gerçek mekan samimiyettir.

6. tüm zamanların en iyi parti başlangıç sahnesi bu filmdedir. "hayır şu filmdeki daha iyi" diyenlere saygı duymakla beraber hiçbir şekilde fikrim değişmeyecektir.

şarap ve peynir partisinin bedava bira partisine dönüştüğü, daha sonra biraların taşındığı ve insanların sel gibi aktığı kısım olmayınca eksik olmuş, sadece bunu bulabildim.

7. julia stiles'ın, nefret etme nedenlerini saydığı sahnede gerçekten ağladığı söylenir ki bu durum filmi izleyenlere çok abes gelmeyecektir. çünkü stiles'ın yüzü kızarır, hatta kıpkırmızı olur, hıçkırma/yutkunma aralarından cümleleri zor tamamlar ve gözyaşları yapay olamayacak kadar seri şekilde yanaklarından süzülür. bir filmde doruk noktasından bahsedeceksek sanırım tam olarak bundan bahsederiz.

8. filmin sonunda kamera arkası görüntüleri de yer alır. bu eskiden sık yapılırdı veya dvd'lerde olurdu ama başka yerde bulamazdınız. sonradan azaldı. hatta ben son yıllarda hiç hatırlamıyorum böyle bir şey izlediğimi. sinema ciddileşti desem hasılat rekoru kıran filmlere bakınca bunu söylemek mümkün değil. o yüzden filmi özellikle yakın geçmişte izleyince bu görüntüler farklı geliyor. iyi zamanları hatırlatıp iyi bir nostalji yaşatıyor.


9. heath ledger'ın can't take my eyes off you şarkısını icra ettiği sahne, tekrar tekrar izlenen film sahnelerinin gediklisidir. şarkı, stadyum ortamı, bando, ledger'ın güvenlik görevlileri ile dalga geçişi ve her şeyin ötesinde sert çocuğun girdiği o hâller ile mahkeme duvarı suratlı kızın o anlara verdiği tepkiler müthiştir. aşk filmlerinde bulamazsınız böyle ilan-ı aşkları ve böyle romantik anları. gerçi film zaten bir shakespeare uyarlaması olduğu için böylesi de bu filme yakışırmış.

10. ve heath ledger'ın genel oyunculuk performansı... joker çok garip bir şeydi bunu kabul ediyorum ama joker bile bunun yanında iki adım geri çekilir. ekşi sözlük yazarı isolde yıllar önce yazmış; kısaca heath ledger joker değil, aslında patrick'tir demiş. aklımdakileri tam olarak karşılayan cümle herhalde bu olurdu. özellikle bir romantik komedi/gençlik filminde oyunculuk ile öne çıkmak, filmi sırtlayıp götürmek falan zaten normal bir hareket değil. bu oyunculuğu festivallerde, ödül sezonlarında boy gösteren bir filmde sergilemiş olsa evinin önüne gün aşırı kamyon yanaşıp ödül döküp giderdi. ruhu şad olsun.